1. YAZARLAR

  2. Salih Sarpten

  3. Girne’de Okul Bunalımları
Salih Sarpten

Salih Sarpten

Girne’de Okul Bunalımları

A+A-

Geçtiğimiz haftanın en önemli gündemi; Vakıflar İdaresi’nin, Girne’de 70 dönümlük araziyi İmam Hatip Lisesi yapılması için Türkiye Maarif Vakfı’na kiralama kararıydı.

Girne’nin ihtiyacı olan anaokulu, ilkokulu, ortaokulu yapmak için 7 dönümlük alan bulamayan anlayışın, İmam Hatip Lisesi için 70 dönümlük alanı hemen buluvermesi oldukça manidardır. Dahası bu kararın, ne eğitim ihtiyaçları, ne de pedagojik ilkeler ile örtüşmüyor olması, bugün eğitimi yönetenlerin tam bir akıl tutulması yaşıyor olduklarını göstermektedir.

Ne var ki “Girne'ye İmam Hatip" haberine Vakıflar İdaresi'nden gelen yalanlama açıklaması kafaları daha da karıştırdı ve Girne’de eğitim adına tam bir bunalım yaşanacağının habercisi oldu.

Vakıflar İdaresi’nden yapılan açıklama aynen şöyle: "Ne Girne’de ne de başka bir bölgede dini vasıflı bir okul yapılması söz konusu değil. Türkiye Maarif Vakfı ve KKTC Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğinde, ekonomik durumu iyi olmayan ailelerin çocuklarının da kaliteli eğitim alacağı bir okul yapmayı hedeflemektedir. Anaokulundan lise seviyesine kadar, kaliteli, uluslararası nitelikte eğitim kompleksi yapılacaktır."

 Açıklama eğitim bilimi ilkelerinden yoksun, akla ve mantığa uymayan ve mevcut anlayışın eğitim sorunlarından ne derece habersiz olduğunun ispatı gibi… Dahası kaş yapayım derken, göz çıkartan cinsten bir içerek taşıyan bu açıklama yanıtlanması gereken önemli soruları da beraberinde getirdi. Şöyle ki;

  1. Bu anlayış, öğrenci nüfusları 1000'e dayanan Girne’deki mevcut okullarda ekonomik durumu iyi olan ailelerin çocuklarının olduğunu mu sanıyor?
     
  2. Ortaokul ve lisenin bir arada olması bile pedagojik açıdan doğru olmazken anaokulundan lise kademesine kadar tüm öğrencileri aynı ortamda bulunmalarını hangi aklın ürünüdür?
     
  3. Bugün eğitimi yöneten anlayış “para var arazi yok” deyip Girne'ye yeni okul yapmazken bizim eğitim bakanlığıyla Türkiye Maarif Vakfı işbirliği nereden çıktı?
     
  4. Bakanı, müsteşarı, ilgili daire müdürleri görevde olmayan Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı seçim arifesinde böyle bir işbirliğini hangi sorumlulukla yaptı?

Bütün bunlar, özelde Girne, genelde ise tüm eğitim sistemin bunalım içinde olduğunun açık kanıtıdır. Bu anlayışın yönetimde olduğu sürece de bu bunalım hallerinin geçmeyeceği aşikar…

 


Aklınızda Bulunsun

PISA 2018 Soruları Netleşiyor

OECD, Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı’nda (PISA) ilk defa 15 yaş düzeyindeki öğrencilerin dünya yetkinliklerindeki durumuna odaklanacak. Bu kapsamda öğrencilerin dünyaya farklı açı ve değerlerden bakabilme becerileri değerlendirilecek. OECD, dünya yetkinlikleri değerlendirmesinin nasıl yapılacağıyla ilgili ayrıntıları yayınlandığı bir raporla duyurdu. İlk aşamada bilişsel testler uygulanacak, bunun ardından anketlere geçilecek. Özetle, çocukların dünya meseleleri konusundaki birikimlerinin yanı sıra ‘küresel kavrayışları’ da ölçülecek.

Bilişsel testlerde 15 yaş düzeyindeki öğrencilerin ‘küresel kavrayışları’ değerlendirilecek. Bu testlerde öğrencilere kültürlerarası konularla ilgili problemler sorulacak. Bunlar küresel ısınma, toplumda hoşgörü, göçmenlik, uluslararası çatışmalar, yoksulluk, açlık ve ırkçılık gibi dünya gündeminin ortak konuları olacak. Öğrencilerin bu meseleler hakkında bilgi birikimleri ve ilgileri de sorular kapsamında ele alınacak.


Biliyor muydunuz?

OECD’den Öğretmenlerin Mesleki Gelişim Raporu

OECD, üç yılda bir yayınladığı PISA programlarında, 15 yaş düzeyindeki öğrencilerin performanslarının yanı sıra; öğretmen ve okul yöneticilerin profesyonel gelişimleriyle ilgili dikkat çekici veriler de paylaşıyor..

35 OECD üyesi arasında en yüksek oranı yüzde 87.6 ile ABD yakalarken, onu yüzde 84.4 ile Avustralya ve yüzde 80.6 ile İngiltere takip ediyor. Türkiye’de ise lise öğretmenlerinin yüzde 24’ü PISA programı başlamadan önceki son 3 ayda 1 kez mesleki gelişim programlarına katılırken, OECD ortalaması yüzde 24. OECD raporunda KKTC yok elbette ancak ülkemizde öğretmenlerin hizmet içi eğitimine verilmeyen önemin ne derece derin olduğu araştırmaya gerek bırakmayacak biçimde ortada… Bu yüzden, mevcut anlayışla yönetilen eğitim sistemimize göre KKTC bu raporda yer alsaydı listedeki yerini tahmin etmek hiçte zor olmazdı

Okuma, matematik ve fen bilimleri alanlarında yüksek performans sergileyen Kanada ve Güney Kore’de ise her 10 öğretmenden 7’si profesyonel gelişimlerini destekleyecek programlarda bir kez de olsa yer alıyor.

 

Bu yazı toplam 2950 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar