Girne'den bir İlhan Cavcav geçti!
Sene 1988!
Tarihi unutmam, 16 Ocak çünkü...
Yaş günüm...
Girne'de bir maç var!
"Olağanüstü" bir gün...
Hem de nasıl heyecanla tribünlerdeyiz, anlatamam...
"Amigo Birol" da gelmiş!
Çünkü Türkiye'den bir takım, Kıbrıs Türk liginden bir ekiple maç yapacak.
Hepsi hepsi "hazırlık" maçı!
Ama "resmi" formasıyla maça çıkacak olmaları dahi bir olay!
O takım Gençlerbirliği!
Ve bu kararı veren başkan da İlhan Cavcav!
* * *
Televizyon izlerken dün kırmızı bir bant içinde son dakika yazısı geldi ekrana ve "Efsane Başkan İlhan Cavcav'ı 81 yaşında kaybettik" ibaresi!
Böylece 30 sene önceye gittim bir anda...
Türk Ocağı Limasol ile Gençlerbirliği'nin oynadığı o anlamlı maça...
Demek ki, 30 senedir, Türkiye'den hiçbir takım, buralarda maç yapmadı.
AEL Limasol'la oynadılar elbette...
Anortosis'le de!..
Kıbrıslı Türk ligine kimseler uğramadı!
Darbe artığı "KKTC"nin ilanı işte böylesi bir "hücre" armağan etti ülke gençliğine!
O hücrenin penceresinden ışık sızsa da, geleceğe dair "aydınlık" belirmedi!
* * *
O tarihi maç "güya" bir "başkaldırı" olacaktı!
Ne oldu?
Gençlerbirliği'ne yüklü bir para cezası geldi, FİFA'dan!
Bir süre de "hak mahrumiyeti"...
Ve sonrasında Türkiye'den takımlar bırakınız maçı, hazırlık kampı için dahi adanın kuzeyine uğramaz oldu.
"Mahrumiyet" boynumuza asılı kaldı!
* * *
Şimdi o stadyumun ismi Mete Adanır!
Ve girişte, Samsunspor'la deplasmana giden otobüsü halen dönmeyen Mete'nin heykeli var.
Birkaç gün evvel de ölüm yıldönümüydü, ele avuca sığmaz kıvırcık golcünün...
* * *
İlhan Cavcav belki kendince bir "cesaret" örneği ortaya koymuş, Kıbrıslı Türklerin hücredeki hallerini dünyaya deşifre etmek istemişti.
Ama bunun ne arkası geldi, ne de farkına vardı birileri!
Dünyanın dört bir yanında futbol, adanın kuzeyinde de ganimet telaşı sürdü, gitti!
* * *
Önce Sarıyer ile Malatya maç yapmıştı, hatırladığım.
Hatta o sıralarda FİFA'dan gelen telgraf konuşuluyordu: Gençlerbirliği-Türk Ocağı Limasol maçı oynanamaz, diye.
Cavcav başkanın sözleri ertesi gün manşetlerdeydi: "İnandığımız konuda FİFA'dan izin almayız."
* * *
Velhasıl, hem inanan hem de bedel ödeyen bir Cavcav oldu, başka da biri çıkmadı!
Güle güle çılgın Başkan, Mete'mize selam söyle...
Ne güzeldi Doğan'ın sosyal medya mesajı:
"Bizde 28 yıldır her galibiyet Mete'ye adanır" diye...
Epeydir de "kendi kendimize" avunur dururuz sadece!