Girne’nin “kayıp” mahallebicisi Mahallebaris için Karakum’da kazılara devam… 1
Kayıplar Komitesi’nin adamızın kuzeyi ve güneyinde, 1963 ve 1974 “kayıplar”ı için yürütmekte olduğu kazılar, aşırı soğuklar ve sert hava koşullarına karşın devam ediyor…
Kayıplar Komitesi, Karakum’da Şubat 2009’da göstermiş olduğumuz “Mahallebaris” diye bilinen Girneli Kıbrıslırum “kayıp” Kostas Theoris Yuannu Mahallebaris’in olası gömü yerinde 2010 yılında kazı yürütmüş ve ondan geride kalan pek az kalıntıya ulaşmıştı… Şubat 2009’da Mahallebaris’in oğlu Menos’la birlikte Karakum’a giderek Kayıplar Komitesi yetkililerine bu olası gömü yerini göstermiştik ve bir yıl sonra burada kazı başlatılmış ancak ondan geride kalan pek az kalıntıya ulaşılabilmişti.
Mahallebaris, Girne’nin “kayıp” mahallebicisiydi… Karakum’da kendi bahçesinde öldürülmüştü… Mahallebaris’in eşi bizi 2009 yılında arayarak “kayıp” eşiyle ilgili bildiklerini paylaşmıştı…
Mart 2010’da bu sayfalarda şöyle yazmıştık:
“Bayan Eleni, bizi aradığı zaman tam 92 yaşındaydı... Yayımladığımız röportajında “Tek istediğim eşimin kemiklerini almak, ölmeden onu gömmek... Kemikler oradadır, gömülü olduğu yeri gördüm ben, bu kemikleri alıp gömmek istiyorum – tek istediğim budur.
Eşim masum bir insandı, masum bir insanı neden öldürdüler? Eşimi öldüren kişiyi Allah cezalandıracaktır. Eşim hiç kimseye zarar vermemişti hiçbir zaman. Masum bir insandı, işinde gücündeydi.
En fazla gücüme giden şeylerden biri de, Karakum’daki bahçemizdeki ağaçların kesilmiş olmasıdır. Ağaçlara çok üzüldüm. Bahçemiz ağaçlarla doluydu eskiden...” demişti...
Ancak Bayan Eleni, bir yıl önce Kayıplar Komitesi’ne göstermiş olduğumuz noktada geçtiğimiz günlerde kazı başlatılmış olduğunu göremeden, iki ay önce bu dünyadan göçüp gitti... Kayıplar Komitesi, geçtiğimiz günlerde Karakum’da Girne’nin “kayıp” mahallebicisinin arandığı kazıyı başlatmış bulunuyor...
Eleni hanım o günü göremedi... Tek istediği eşinden geride kalanların bulunmasıydı, “Ölmeden o günü görmek isterim” diyordu... İki ay önce tam 93 yaşında, eşi için kazı başlatılmış olduğunu göremeden göçüp gitti...”
Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üye Ofisi’nden aldığımız bilgiye göre altı yıl önce gerçekleştirilmiş olan Karakum’daki kazı, şimdi genişletilerek Girne’nin “kayıp” mahallebicisinden geride kalan daha fazla kalıntıya ulaşılıp ulaşılamayacağı araştırılacak.
PARASI İÇİN ÖLDÜRÜLMÜŞTÜ…
Mart 2009’da bu sayfalarda Girneli “kayıp” mahallebici Mahallebaris için şunları yazmıştık:
“Kostas Theoris Yuannu, ya da nam-ı diğer “Mahallebaris”, Girne’nin mahallebicisiydi... Aslen Liveralı (Sadrazamköy) olan Kostas Mahallebaris, 1930’lu yıllarda köyü Livera’dan (Sadrazamköy), Girne’ye gelip yerleşmişti...
Kıbrıs’ın o sıkıntılı yıllarında mahallebiciliğe başlamıştı... Önceleri bir arabacıkta satıyordu sulu mahallebililerini, sütlü mahallebilerini... Ama sonraları Girne’nin ana caddesi üzerindeki “Blue Bar”ı almış ve mahallebiciliğe burada devam etmişti.
Mahallebi ne kadar harika bir tatlıdır! Alır bizi çocukluğumuza götürür, mahallebi yerken sanki çocuklaşırız – o yumuşak, pürüzsüz tadı bebeklik günlerimizde henüz dişlerimiz bitmeden önce anneciklerimizin bize yedirdiği mamaları hatırlatır... Kıbrıs’ın sulu mahallebisi ise eskiden yaz aylarının vazgeçilmeziydi – Nişasta suyla pişirilir, yayvan tabaklara dökülür, soğutulurdu. Sonra tabaktan çıkarmadan parça parça kesilir, üzerine şeker serpilir, soğuk su ve gülşurubu dökülür, sonra kaşık kaşık yenilir, tabak sıyrılırdı...
Kostas, hem sulu mahallebi, hem de sütlü mahallebi yapıyor, bunları kahvehanesi Blue Bar’da satıyordu... Ama Kostas burada, aynı zamanda piyango biletleri de satmaktaydı...
Kostas’ın Karakum’da (Karakumi) şimdi aşağı yukarı “Mülk Plaza”nın
tam karşısında kalan bir yerde tarlaları da vardı... Bu tarlalarda çok sayıda zeytin ağacı bulunmaktaydı... Bu arazide bir de bahçe evi inşa etmişti – ya da eskilerin deyimiyle “motor evi”...
Savaş rüzgarları esmeye başladığında, Girne’nin çok sevilen, popüler mahallebicisi Kostas, dükkanını kapatıp Karakum’daki bahçesine gitmişti. Burada ağaçlarını sulayacaktı... Kazafana’dan (Ozanköy) bir Kıbrıslıtürk arkadaşıyla karşılaştığı ve ona “Üzerimde piyango parası kaldı, bunu yatırmam lazım” dediği anlatılıyor – hatta bu paranın 60 bin Kıbrıs Lirası civarında bir para olduğu bile söyleniyor... Ancak “kayıplar” konusunda insanlar o kadar çok öykü anlatıyor ki, en azından bu 60 bin Kıbrıs Liralık miktarın doğru olup olmadığını araştırdığımızda, ailesinden böyle bir şey olmadığını, Kostas’ın üzerinde olsa olsa 3-4 bin Kıbrıs Lirası olabileceğini (ki bu miktar da 1974’te büyük para sayılırdı) anlatıyorlar. 60 bin Kıbrıs Lirası’yla ilgili söylentinin nereden çıkmış olabileceğini araştırdığımızda ise, Mahallebici Kostas’a, 1974’te savaştan hemen önce Karakum’daki tarlaları için 60 bin Kıbrıs Lirası teklif edildiğini ancak onun bu araziyi satmayı kabul etmediğini, “100 bin Kıbrıs Lirası verirseniz satarım” dediğini öğreniyoruz. Herhalde bu “kayıp” adamın hikayesinde sözü edilen 60 bin Kıbrıs Lirası bu olsa gerek. Çünkü mahallebicinin ailesi “Bizim hiçbir zaman öyle bir paramız yoktu, olmadı” diye anlatıyor. “Piyango biletlerinin parası ise asla o kadarı bulmazdı...”
Dediğimiz gibi, savaş rüzgarları esmeye başladığında, Girne’nin mahallebicisi Kostas, dükkanını kapatıp Karakum’daki bahçesine gitmiş. 1912 doğumlu olan Mahallebici Kostas, o günlerde 62 yaşındaymış... Bay Kostas’ın Eleni hanımla birlikte tam 11 çocukları varmış...
DEVAM EDECEK