Aygün Bahar ÖKMEN

Ses kirliliği, Girne’nin kronik sorunlarından biri haline geldi. Özellikle yerleşim merkezleri arasındaki eğlence mekanlarından yükselen seslerle birlikte, şikayetler de yükseliyor.

Son zamanlarda aldıkları en çok şikâyetin ses kirliliği üzerine olduğunu ifade eden Girne Kaymakamı Sinan Güneş, son zamanlarda aldıkları yüksek ses şikâyetleri hakkında “Bazı işletme sahipleri bilinçsiz davranıyor. Böyle bir dönemde bencil davranmamalı, herkese hoşgörülü, anlayışlı ve saygılı olmalıyız. Toplum olarak zor günlerden geçiyoruz” şeklinde konuştu.

Girne Kaymakamı Sinan Güneş, geçtiğimiz hafta başında İlçe Emniyeti Kurul Toplantısı yapılarak bazı kararların alındığını ifade ederken, bu toplantılarda ilçe içerisindeki sıkıntılı konuların ele alındığını aktaran Güneş, pandemi sürecinde Sağlık Bakanlığı kararlarını takip ederek koordine bir şekilde kararları uygulamaya çalıştıklarını dile getirdi.

Kaymakam Güneş:

“Böyle bir dönemde daha toleranslı, saygılı ve hoşgörülü olmalıyız”

Son zamanlarda aldıkları en çok şikâyetin ses kirliliği üzerine olduğunu ifade eden Güneş; son zamanlarda aldıkları yüksek ses şikâyetleri hakkında “Bazı işletme sahipleri bilinçsiz davranıyor. Böyle bir dönemde bencil davranmamalı, herkese hoşgörülü, anlayışlı ve saygılı olmalıyız. Toplum olarak zor günlerden geçiyoruz” şeklinde konuştu.

Bir başkasının yaşam alanına saygısızlık ederek kendi özgürlüğümüzü savunamayacağımızın altını çizen Güneş, “Bir başkasının özgürlüğünün başladığı yerde bizimkisi biter” ifadesini kullandı.

Geçtiğimiz hafta gündüz saatlerinde 30-35 civarında işletmeye müfettişler ve belediye zabıtaları ile teftişe gittiklerini dile getiren Güneş, bu işletmelere tedbir amaçlı hatırlatmalar yapıldığını ve uyarılar verildiğini ifade etti.

Cumartesi akşamından başlayarak gece saat 1’e kadar devam eden; polis ekipleri, çevre dairesi, kaymakamlık müfettişleri, Girne Belediye Başkanı ve kendisinin de katıldığı denetimde Antik Liman ve Türk mahallesi bölgeleri hakkında yapılan şikâyetleri göz önüne alarak işletmeleri ziyaret ettiklerini söyleyen Güneş, işletmelerin de ekonomik kaygılardan dolayı şikâyetçi olduğunu belirtti.

İşletmecilere alınan izinlerin kapsamını aşmadan çalışmaya devam etmeleri gerektiği hakkında hatırlatmalarda bulunulduğunu ve ekonomik kaygıları olduğunun farkında olduklarını dile getiren Güneş; “Küçük çocuğu olan var, yaşlısı olan, hasta olan var. Pek çok kişiden şikâyet geliyor. Öyle ki bir dilekçenin altına 20-25 imza atılıyor. Bunu görmezden gelemeyiz” şeklinde konuştu.

Şikâyetlerin pandemi dönemi öncesinde de var olduğunu belirten Güneş, pandemiden sonra işletmelerin, yaşadıkları ekonomik krizi sebep göstererek daha çok tolerans beklediklerini belirtti.

Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Nilden Bektaş:

“Tüzükteki anomaliler giderilmeli”

KTMMOB Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Nilden Bektaş Erhürman, Girne’deki ses kirliliği ile ilgili olarak “Bu sadece Girne’de yaşanan bir sorun değildir. Lefkoşa ve Mağusa gibi büyük ilçelerde sıklıkla karşılaştığımız ve en çok yaz aylarında ortaya çıkan bir problemdir” dedi.

Nilden Bektaş Erhürman, yaz başından beri bunun bir halk sağlığı problemi olduğunu söylediklerini dile getirirken vatandaşın yoğun gürültüye maruz kaldığını ve bunun ciddi sorunlara yol açabileceğini ekledi.

“Uykusuzluk, sinir, stres, yorgunluk gibi etkilerinin dışında; hipertansiyon, duyma kaybı, uyku bozuklukları gibi hastalıklar olarak da insanları etkiliyor” şeklinde konuştu.

18/2012 sayılı Çevre Yasası uyarınca Çevre Koruma Dairesi’nin çevresel gürültülerden sorumlu olduğunun altını çizen Beştaş Erhürman, buna bağlı olarak politika, strateji, denetim konusunda Çevre Koruma Dairesi’nin otorite olduğunu söyledi. Bu kapsamda kamuya açık alanlarda bahse konu dairenin göreve sorumluluğu içinde olduğunu anımsattı.

Buna karşın çoğu işletmenin öncelikle belediyelerden işletme izni aldığını ve sonrasında müzik izni için Çevre Dairesi’ne başvurduğunu dile getiren Nilden Bektaş Erhürman, “Bu çok büyük bir anomalidir” açıklamasında bulundu.

Denetimler konusunda sıkıntı çektiklerini de ifade eden Nilden Bektaş Erhürman, bu durumu ekipman yetersizliğine bağladı. Gürültü ölçüm cihazlarında eksiklik olabileceğini ifade etti. Bu sorun konusunda çok hızlı hareket edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Aynı zamanda verilen müzik izinlerinin ve tüzüğün de yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini savunan Nilden Bektaş Erhürman, “Gürültüye maruz kalan kişi ve şikâyet yoğunluğuna bağlı olarak işletme hassasiyet seviyelerinin değiştirilmesi, düşürülmesi; eğer yapılamıyorsa, gerekli ses izolasyonu tedbirlerinin alınıp alınmadığının denetlenmesi gerekli” şeklinde konuştu.

Tüzüğün Avrupa Birliği standartlarında olmasına karşın bazı sıkıntıları olduğunu dile getiren Nilden Bektaş Erhürman, bu anomalilerin giderilmesi gerektiğinin altını çizdi. Bektaş Erhürman sözlerini “Hassasiyet seviyesi dediğimiz, müziğin ses seviyesi, saat kaça kadar olabileceği… 4 hassasiyet seviyesi vardır. Örneğin konut arasında 2. Sınıf hassasiyet izni verilebiliyor. Buna göre; hafta sonlarında işletme akşam 7’den sabah 4’e kadar müzik yayını yapabiliyor. Bu gibi konularda bazı tadilatlara gidilmeli. Müzik izin, vakit ve desibellerde gerekli düzenleme ve değişimler yapılmadı” şeklinde tamamladı.

Karaoğlanoğlu İnisiyatifi üyesi  Aydın Atılgan:

“Kanunlara saygı duyulmayan bir ülkede hepimiz kaybeden olacağız”

YENİDÜZEN’e konuşan Karaoğlanoğlu İnisiyatifi'nden Aydın Atılgan; “Club terörü” olarak yorumladığı, uzun süredir yaşanan ve Girne’nin çözülemeyen sorunu haline gelen konu hakkında Girne Polisi’ne ve Çevre Dairesi’ne sorular yöneltti. Hakkında arama emri olan clublara neden dokunulmadığını sordu.

Karaoğlanoğlu İnisiyatifi adına konuşan Atılgan; “Bu hafta sonu yerel basına Girne Polisi’nin ve Çevre Koruma Dairesi’nin hükümetin aldığı COVID-19 önlemleri doğrultusunda Girne’deki eğlence mekânlarında denetim yaptığı ve hatta bir işletmenin müzik izni olmadığı gerekçesiyle kapatıldığı haberi yansıdı” şeklinde açıklamalarda bulundu. Karaoğlanoğlu halkı olarak; müzik izni bulunmayan işletmeler hakkında yaptırım yetkileri bulunmasına karşın, izinsiz açık hava diskosu olarak faaliyet gösteren Club Q hakkında bugüne kadar neden işlem yapılmadığını sorguladıklarını dile getirdi.

İzinsiz bir şekilde sabaha kadar müzik yayını yapılmasına karşın ve bugüne dek alınan yüzlerce şikâyete rağmen 12 Ağustos 2020 tarihinde hakkında ara emri verilen Karaoğlanoğlu’ndaki Club Q gibi, çevreye rahatsızlık verme suçu işlediğini ve halk sağlığını hiçe saydığını savunduğu bu işletmelere neden dokunulmadığını sordu.

11 Temmuz’da Çevre Dairesi’ne bu işletmelerin izni olup olmadığı konusunda bilgi almak için dilekçe verdiklerini, bu işletmelerin restoran iznine tabii olmalarından dolayı sabah saat 1’den sonra müzik yayını yapmamaları gerektiğini ifade eden Atılgan, “Polis başka bir şey söylüyor, Çevre Dairesi başka bir şey” dedi.

Mahkeme kararına rağmen hiçbir şeyin değişmediğini dile getiren Atılgan; halkın, kanunların ve mahkeme emirlerinin uygulanması için gerekenin yapılmasını beklediğini hatırlattı. “Kanunlara saygı duyulmayan bir ülkede hepimiz kaybeden olacağız” şeklinde konuştu.

Girne sakini:

“İdari yapıların daha sıkı denetim yapmasını istiyoruz”

Girne sakinlerinden Mehmet Sebep ise Yeni Belediye Bölgesi’ndeki ses kirliliğinden şikâyetçi oldu. Uzun süredir Bogota adlı işletmeden şikâyetçi olduğunu belirten Sebep, Çevre Dairesi’ne, polise ve kaymakamlığa durmaksızın şikâyette bulunduklarını; ancak bir sonuç alamadıklarını ifade etti.

İşletmelerin dış cephelerine yaptırmış oldukları ses önleyici sistemlerin yetersiz olduğunu, çift kat cam pencere gibi kendilerinin aldıkları önlemlerin de müziğin sesi karşısında çaresiz kaldığını dile getiren Sebep, “Hafta içi dâhil olmak üzere sabah 4’e kadar müzik sesleri geliyor. Uyumak mümkün değil. Taşınmayı bile düşündük” şeklinde konuştu. Girne’nin büyük, basık bir yere dönüştüğünü söyleyen Sebep, bir motor geçtiğinde bile tüm Girne’yi uyandırabileceğini ifade etti.

“Şikâyet ettiğimiz dönemlerde kurallara bir süre uyduktan sonra müziğin sesi yine yükseliyor ve kurallar yine çiğneniyor” diyen Sebep cümlesini “Bizim istediğimiz idari yapıların daha sıkı denetim yapması. Herkes tamam deyip arkasını döndüğünde hiçbir şey değişmiyor” şeklinde tamamladı.