"Gitmekle Nereye Kadar?"
"Git da Gelme." sloganı, son dönemde ebeveynlerimiz ve akrabalarımız arasında sıkça duyulan bir ifade haline geldi.
"Git da Gelme." sloganı, son dönemde ebeveynlerimiz ve akrabalarımız arasında sıkça duyulan bir ifade haline geldi. Bu kısa cümle, genellikle "Bu memleketten bir şey olmaz" gibi karamsar bir görüşün ardından gelir. Ancak artık bu moral bozucu yaklaşımın yerine, "Hayır efendim, bu memleketten çok şey olur" diyebilmenin zamanı geldi de geçiyor!
"Git da Gelme" felsefesi aslında Kıbrıs Türk toplumuna yapılmış derin bir hakarettir. Hükümet ettiğini iddia edenlerin kişisel çıkarları için kaynakları harcaması, sahte diplomalarla, usulsüz sınavsız atamalarla gençlerin geleceğini ipotek altına almaktadır. Bu düzen, gençliğin umutlarını söndürüp, geleceklerini karartmak ve biat kültürüne alıştırma çabasıdır. Ancak bizleri, yıllardır sistemin baskısı altında ezmeye çalışan, umutsuzluğa sürüklemek için korkutma politikaları üreten bu zihniyete Kıbrıs Türk gençliği olarak dur demek zorundayız. Çünkü sessiz kaldıkça sadece kaybederiz ve artık böyle bir lüksümüz yok, olmamalı. Bu adaletsizliğe karşı sesimizi yükseltmeli, haklarımızı savunmalıyız. Kaynakların adil ve etkin bir şekilde kullanılması için mücadele etmeli, gerçeklerin üzerini örtenlere karşı durmalıyız. Biz gençler, ülkemizin geleceğini şekillendiren güçlü birer aktörüz ve bu sorumluluğun bilincindeyiz.
Ancak bu sorumluluğun bilinciyle hareket ederken, birlik ve dayanışma içinde olmalı ve bu haklı mücadelede yerimizi almalıyız. Birbirimize destek olmalı, güçlerimizi birleştirerek daha etkili adımlar atmalıyız. Ülkemizin yönetiminde söz sahibi olmak için sadece eleştirmek yetmez, aynı zamanda çözüm önerileri sunmalıyız. Gençler olarak, geleceğimizi şekillendirecek kararların alınmasında etkin bir rol oynamalıyız.
Kıbrıs Türk gençliği, her geçen gün ekonomik ve sosyal anlamda daha fazla gerilemenin peşinde mi sürüklenecek? yoksa Kendi ülkesinde ikinci sınıf vatandaş olmayı kabul mu edecek? Hiç sanmıyorum. Artık harekete geçme zamanı geldi çattı. Kıbrıs Türk genci, kendi kaderini ülkesinde belirleme hakkına sahiptir ve sokaklar, caddeler artık bu hak arayışının yuvasıdır..
Unutmayalım ki, değişim ve dönüşüm ancak biz gençlerin aktif katılımıyla mümkün olacaktır. Geleceğimizi güvence altına almak için susmamalı, haklarımızı aramalı ve mücadelemizi sürdürmeliyiz. Çünkü biz, umut dolu bir geleceğin teminatıyız ve bu ülkeyi çok seviyoruz. Onu korumak en büyük hedefimiz.