‘Gizemli’ RAPOR
“Bir başşehrin çöküşü” filmini hep birlikte izlemiştik.
“Koktuk” birlikte…
Hep birlikte “yandık” !..
Henüz karanlıklar falan da çıkmadı aydınlığa...
Hesapsız istihdamların, ölçüsüz harcamaların, beyhude tavırların bedelini ödedik.
Ödüyoruz, hâlâ !..
***
Nihayet aylardır beklenen “rapor” çıktı, Sayıştay’dan….
Tüm bu “çöküş” sürecinin ve onca “sorumsuzluğun” otopsisini bulacağımızı umuyoruz.
Rapora biçtiğimiz rol, okyanusa çakılan uçağın ‘kara kutu’su gibi...
447 sayfa, 11 ek deniyor.
Peki bu rapor ‘Lefkoşa’ insanını, seçmenini, vergi mükellefini hiç mi ilgilendirmiyor?
***
Sevgili başkan, “açık-şeffaf-demokratik” gibi ilkeleri sıklıkla adaylığında, seçildiğinde, sonrasında...
Bu “şeffaflık” ne zaman, hangi durumda, ne kadar şeffaflık?
Niye bu raporun içeriği “gizli” sahi?
Kimden gizleniyor içerik, bu bedeli ödeyenlerden mi?
Diyelim ki “taslak”, diyelim ki “kesinleşmemiş”, ne sakıncası var, bu bedeli ödeyen halkın tüm açıklığı ile Sayıştay imzalı bir raporu görmesinde...
“Taslak” olması “sahte” olduğu anlamına gelmiyor ki!
***
Tam da bu köşede, bu satırların yazarı, Girne Belediyesi’ne dönük Sayıştay raporunu yazmış, paylaşmış, ele almıştı…
Kalem kalem!.. Satır Satır!..
Sayıştay açısından Girne’ye gelince niye ‘açık’, Lefkoşa’ya dönünce niye ‘gizli’…
***
Böylesi bir ‘giz’ ve ‘sır perdesi’ne hiç gerek olmamalı.
Lefkoşalı, bu şehrin sahibi olduğuna göre, rapor kesinleşmeden önce eğer bir ‘süzgeç’e ihtiyaç varsa, o süzgeç bizzat kendisi olmalı, olabilmeli halkın.
Ne görüyorsa başkan, meclis üyesi, yurttaş da bilmeli, Lefkoşalı da öğrenmeli…
Açık, şeffaf, demokratik bir başşehir, işte o durumda umut olur, örnek olur, geleceğe…