1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. 'GKK'nin hassasiyetlerini dikkate almayan taslağa HP onay vermez'
'GKK'nin hassasiyetlerini dikkate almayan taslağa HP onay vermez'

'GKK'nin hassasiyetlerini dikkate almayan taslağa HP onay vermez'

Özersay: “Herkesin içi rahat olsun bu konuda. Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı'nın gerekse Başsavcılığı'nın hassasiyetlerini dikkate almayan bir taslağa Halkın Partisi olarak zaten onay vermeyiz.

A+A-

Başbakan Yardımcısı Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Kıbrıslı Türklerin uluslararası alanda görünür kılınması ve diplomatik girişim yapılması meselelerini kısır iç politika tartışmalarına feda etmemek gerektiğini söyledi.
BRT Haber Merkezi programında Levent Kutay’ın sorularını yanıtlayan Özersay, ABD temaslarını ve bazı iç konuları değerlendirdi.
Özersay, “içerik açısından bakıldığında, BM Barış Gücü'nün görev süresi ve Kıbrıs Türk Tarafı'nın görüşlerinin aktarılması açısından temaslarımız verimli geçti” dedi.
Özersay, “ Burada oturarak, bazı açıklamalar ya da bazı büyükelçilerle görüşerek etkili diplomasi gerçekleştiremezsiniz... Uluslararası platformlarda da görünürlük mümkündür. Benzeri temaslara devam edeceğiz.” ifadesini kullandı.

“ULUSLARARASI TOPLUM RUM TARAFINI İŞBİRLİĞİNE ZORLAMALI”

“Gerek BM'de gerekse Washington'daki temaslarınızda, bölgedeki doğalgazla ilgili gerginlikle ilgili gelecek öngörüleriniz nelerdir?” sorusu üzerine Özersay, “ Biz temaslarımızda ve verdiğimiz konferanslarda, doğalgaz için iki tarafın çözümü beklemeden işbirliği yapabileceğini savunduk. Kıbrıs'ta ciddi güven eksikliği var. Bu güven eksikliğinin bitmesini beklemek yerine, turizmde sağlıkta işbirliği yapabileceğini söyledik. Bu güvenin ileride bir ortaklığa dönüşebileceğini söyledik. Rum Tarafı doğalgazda işbirliğine yanaşmıyor. Bunu uluslaralarası topluma anlatacağız. Çünkü Rum Tarafını işbirliğine onlar zorlamalı. Yoksa, çözüm olmadan dünya Kıbrıs Rum tarafına hem hükümet muamelesi yapar hem de doğalgazı işletme hakkı verirse ben neden çözüm yapayım. Ben olsam ben de yapmam” yanıtı verdi.
Doğalgaz ‘da Kıbrıslı Türklerin hakkının da olduğunu herkesin iyi bildiğine işaret eden Özersay, “ Bu bölgede çözümü beklemeden işbirliği yapılmazsa, hem güvenlik bağlamında istikrar zarar görecek hem de doğalgaz yatırımı ile ilgili ekonomik ve tazminat sorunları yaşanacak. Görüşmelerimiz bu anlamda da çok yararlı geçti” şeklinde konuştu.

“BENİM DEĞİL HÜKÜMETİN ORTAK GÖRÜŞÜ”

Temasları ile ilgili yapılan eleştirilerin sorulması üzerine Özersay, “ Burada hükümet olarak biz BM Barış Gücü’nün artık gözden geçirilmesi gerektiğini baştan ortaya koyduk. Bu benim değil hükümetin ortak görüşüdür. Hatta Sayın Cumhurbaşkanı da bu görüşleri söylemedi mi? Orada ortaya koyduğumuz fikir Kıbrıs Türk Tarafının fikridir” dedi
Girişimleri, statükoyu sorgulama bağlamında değerlendirmek gerektiğini belirten Özersay, BM Barış Gücü'nün de statükonun simgelerinden biri haline geldiğine vurgu yaptı.

“BM, ASKER OLMADAN DA FAALİYETLERİNİ YÜRÜTEBİLİR”

BM'nin mevcut faaliyetlerinin asker olmadan da yürütülebileceğini kaydeden Özersay, “ Örneğin gözlem yapıyor, rapor yazıyor, BM'ye gönderiyor. Onlar da bir rapor yazıyor gönderiyor, böylelikle caydırıcı oluyor. BM askeri olmadan da bunlar gayet güzel yapılabilir” şeklinde konuştu.
Özersay, ABD'nin dünya genelindeki BM operasyonlarında ciddi kısıtlama istediğini de hatırlattı...

Kıbrıs Rum tarafını tek hükümet gören BM'nin 186 Sayılı kararının statükoya hizmet ettiğine vurgu yapan Özersay, bu statükoyu kökten sorgulama zamanının geldiğini belirterek, “ ABD'deki temaslarımız bu anlamda olumlu bir adım olmuştur” diye konuştu.
Özersay, BM ile Adadaki Türk Askerini bir tutmanın da son derece yanlış olduğunu vurguladı. Özersay, “BM Barış Gücü barışı sağlayan olsaydı 1964 yılından 74'e kadar Kıbrıslı Türkleri evlerinden yerlerinden canlarında ve mallarından olmazlardı” dedi.

“HÜKÜMETİN BİR DIŞ POLİTİKASI VAR”

Temaslarıyla ilgili hükümet vurgusu yapan Özersay, “ Kıbrıs Konusunda hükümet arasında farklı görüşler var. Ama bu hükümetin bir dış politikası vardır. Doğalgaz konusunda, BM barış Gücünün görevi, izolasyonlar konusunu anlatırken bunlar hükümetin pozisyonudur. Biz bunları birlikte yaptıktan sonra diğer söylenenlerin pek bir önemi yoktur. Kıbrıs Konusunun geleceği konuşulurken ben şahsi fikirlerimi söylüyorum. O bağlamda hükümetin pozisyonu yoktur. Ben paylaşmaya dayalı federal ortaklık yerine işbirliğine dayalı bir ortaklık modelinden bahsederken şahsi fikrimi söylüyorum doğrudur. Bu bağlamda bir görüş ayrılığından bahsediliyorsa buna itirazım yok. Ama az önce sözüne ettiğim konularda yaptığım açıklamalar ve temaslar kim ne derse desin hükümetin yorumudur” diye konuştu.
BM Genel Sekreterinin son raporuyla ilgili taslakta federal çözümden bahsedilmiyor” şeklindeki hatırlatılması üzerine Özersay, “ Doğrudur. Çözüm modeli ile ilgili tartışmaya girilmiyor” dedi.
Vicdani ret ile ilgili tartışmalar konusunda ise Özersay, şöyle konuştu:
“Herkesin içi rahat olsun bu konuda. Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı'nın gerekse Başsavcılığı'nın hassasiyetlerini dikkate almayan bir taslağa Halkın Partisi olarak zaten onay vermeyiz. Bu yasa tasarısını komitede tartışılsın kamuoyunda tartışılsın diye meclise gönderdik. Yapılacak olan tartışmalar, kamuoyunda ortaya konulan görüşler de, eleştiriler de, öneriler de dikkate alınarak gerekli değişikliği tabii ki yapacağız. Bu taslak bitmiş olgunlaşmış bir şey değildir. Ham bir taslaktır. Aylardır komitede bekleyen nereden buldun yasası başta olmak üzere daha önümüzde başka önemli yasalar var. Halkın önceliklerini göz ardı edecek değiliz.
Özersay röportajı, “ Kısır iç politika tartışmalarına, Kıbrıs Türk’ünün uluslararası alanda görünür kılınması ve diplomatik girişim yapılması meselelerini feda etmeyelim. Dış politika meselelerini içerdeki kısır politika tartışması haline getirmeyelim.” sözleriyle tamamladı...

 

Bu haber toplam 1963 defa okunmuştur