1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Glapsides
Glapsides

Glapsides

Glapsides

A+A-

Plajlar… Paralı mı parasız mı, hizmet var mı yok mu, belediye mi, özel mi tartışmaları… İşte onlardan biri…

 

Stella Aciman

‘Sahiller paralı mı, parasız mı olmalı?’ Yaz ayları geldiğinde Kıbrıs’ın gündemine düşen bir soru… Geçtiğimiz Pazar günümü Glapsides Sahili’nde geçirdim ve bu sorunun cevabını aradım. Glapsides Beach’in sahibi Murat Karabiber, sahilden sorumlu personel Yılmaz Abama,  su sporları yaptıran Fuat Manik ve Mahmut Koral’la konuştum. Benim izlenimlerime gelince; Belediye Plajı’nın kumları izmarit tarlasına dönüşmüş, çoğu kimse oturduğu yerden kalkıp elindeki çöpü plaj girişine konulmuş çöp kutusuna atmıyor. Şezlong ücreti 2 TL… Yani bedava değil. En komiği de kumun ortasına konulmuş cankurtaran kulübesi, sezon başından beridir boş. Denizden 200 metre uzaktaki tuvalet ise bir tane… Gerisini varın siz düşünün. Glapsides Plajı; Özel işletme… Her şezlongun yanında bir çöp kutusu ki genelde kişiler tarafından kullanılıyor. Şezlong bedeli hafta arası 2, hafta sonu 4TL ve yanında bir şişe su. Duş 1TL… Çünkü belediyeye parasını ödüyor. Tuvaletler birkaç tane ve temiz, hatta tuvalet kâğıdı bile var. Glapsides Plajı ve Daü Plajı’nın arasında kalan sahilin durumu ise içler acısı… Denizin nimetlerinden faydalanan insanların giderken arkalarında bıraktıkları çöpler sahilde yürüyüş yapan turistlerin şaşkın bakışları arasında kümeler halinde duruyor… İnsanların yüzlerine bakamıyorum ve başımı eğerek yanlarından geçiyorum.


Murat Karabiber-İşletme Sahibi
(Bedava alırsam bedava veririm)

Kaç yıldır bu işletme var?
1984 yılında açtım bu mekânı.

49 yıllık mı?
Hayır değil. Belediye başkanlarının başkanlık yaptığı müddetçe kiralayabiliyorum.

Burası ihaleyle alınan bir yer mi?
Hayır, ben buraya kiracı olarak girdim ve burasının %95’ini ben finanse ederek yaptım. Belediye bana küçük bir yer vermişti. İmkânım olsa, fırsat verseler biz burada çok şeyler yapmak isteriz.

Neden böyle bir işi tercih ettiniz, daha önceleri böyle bir işiniz var mıydı?
Hayır. böyle bir işim yoktu. Zaman içinde kader bizi buralara itti diyelim. Mesela ben diskoya giden adam değildim ama disko sahibi oldum.

Peki, memnun musunuz?
Memnuniyetten öte işimi severek yaparım. Ben burada deneme yanılma yöntemiyle, bir taraftan yaparak diğer taraftan bozarak her şeyi öğrendim. Geçmişte restorancılığım yoktu ama şu anda restoranımda çıkan her yiyeceği kendim hazırlıyorum. Alışverişimi bile ben yaparım.

Sahillerin halka açık olmasına karşı mısınız?
Burası halka açık bir yer. Şezlonglardan para alacağım tabii ki. Belediye de benden su parası alır. O zaman suyu ve şezlongları bana bedava versinler, ben de insanlara bedava vereyim. Bu sahilin temizliğini de biz yapıyoruz.

Kaç personeliniz var?
Biz burada ailece çalışıyoruz. Eşim, çocuklarım ve ben… 3-4 kişi de çalışanım var.

Kışın çalışıyor mu burası?
Kışın kapalıyız, içeriyi disco olarak çalıştırıyoruz. Zaten çalıştırmak istesek de iş yok, insan yok buralarda.

Geçen senelere bakınca işlerinizde bir artış oldu mu?
Bir zamanlar bu sahilde 650 şezlongumuz vardı, şimdi ise 380 tane var. İşler her sene kötüye gidiyor. Biz burayı ilk açtığımız zaman İngiliz çok müşterimiz vardı. Bu insanların artık pek çoğunun yaşı ilerledi, gelmek istemez, onların çocuklarının Kıbrıs’a bağlılıkları kalmadı. Kıbrıs’a gelenler de burada havuzlu ev almış durumda, havuzlarına girerler, gelmek istemezler. Eskiden bu insanlar geldiklerinde akrabalarının evlerinde kalırlardı, aile yanında kalınca da bütün gün evde kalmak istemezlerdi, denize gelirlerdi buraya, şimdi böyle bir zorunlulukları yok artık, ortadan kalktı. Bizim basın da sağ olsun, ‘yok meteoroloji, hava sıcaktır çıkmayın, yok şudur yapmayın’ dedikçe insanlar ne yapacağını şaşırdı. Deniz olan yerde yaşayan bizler, sanırım bu nimetten faydalanamıyoruz, yabancılar Kıbrıs’a gelirler, denize girerler, bizim buradaki insanlarımız denizden kaçarlar. Kıbrıslılar denizle pek haşır neşir değildir.

Ramazan ayından nasıl etkilendiniz?
Oldukça kötü etkilendik diyebilirim. Hemen hemen bomboştu sahil.

Müşteri kitlesi nedir?
Burada yerli müşterim çok azdır. Gelen müşteriler, tek tük İngiltere’den gelen müşteriler, tek tük otellerden gelen müşteriler olabilir. Hafta sonları da köylerden, Lefkoşa’dan gelen olur. Son dönemde meydana gelen Kalecik olayı oldu, bize pislik gelmedi ama buraya gelen müşteri bize sorar ‘kirlendi mi?’ diye. ‘işte giriyorsun görüyorsun’ deriz. Müşteri o dönemde azaldı, Lefkoşa’dan gelen insanlar çok azaldı, eskiden pazarları 10-20 aile gelirdi, şimdi o olaydan sonra görmez olduk o aileleri.

Buraya geldiğimde tur otobüsleri görüyorum, anlaşmalı mısınız tur operatörleriyle?
Otellerden deniz turu olarak düzenleme yapıyorlar, buraya da geliyorlar ama anlaşmamız yoktur.

Yolunuz çok bozuk…
Maalesef, başvurmadığımız yer kalmadı ama bir sonuç alamadık. Ben kendi gayretlerimle olabildiğince düzeltmeye çalışıyorum, açılan çukurları dolduruyorum.

***

Yılmaz Abama-Personel
(Mağusa halkı plaja ilgisiz)


Yılmaz, kaç senedir buradasın?
25 yıldır Mağusa’da yaşıyorum. Türkiye’nin Karadeniz Bölgesi’nden geldim, 5 senedir de bu sahilde çalışıyorum.

Bu plaja en çok kimler geliyor?
Her ay değişiktir müşteri; sezon başından ele alırsak, Nisan’da başlar sezon. Burası Nisan başı açılır, ay sonunda müşteriler gelmeye başlar. Bunlar da genelde öğrencilerdir, okullar kapanana kadar öğrenciler gelir, çoğunlukla da Türkiye ve İranlı öğrenciler gelir. Uluslararası bir plaj gibidir burası… Arada buranın güzelliğini ve temizliğini bilen İngiliz turistler gelir. Onun dışında Temmuz ve Ağustos aylarında yaz okuluna giden öğrenciler de vardır. Londra’dan gelen Kıbrıslılar gelir, şu anda plajda olanların yüzde doksanı da onlardır. Yerlinin denize ilgisi çok az, yerli bu denizin kıymetini bilmiyor. Mağusa halkının yüzde ellisi bu plaja ilgisiz, orta yaş gurubunun denize gittiği yok.

“Eylül’den sonra halk kalmaz”

Kıbrıs’ta deniz sezonu ne zaman kapanıyor?
Ekim ayının sonuna kadar sezon devam ediyor. Eylül’den itibaren yerli halk neredeyse hiç kalmaz.

Eylül sezonunda kimler geliyor?
Londra’dan gelenler ve öğrenciler olur o dönemde. Bir de turistler gelir. Özellikle Eylül 15’ten sonra okullar da açıldığı için gelenler çok azalır, yerli halk gelmez zaten, çok az öğrenciler gelir.

Temizliği kim yapıyor?
Özellikle ben ve 2 elemanımla birlikte yapıyoruz. Makinemiz falan yok bizzat ellerimizle temizliyoruz.

Çok kirleniyor mu?
Çok kirleten var… Geçen gün bir poşetin içinde bir yığın cam kırığı buldum, denizin hemen kenarında.  Zor toparladım, cam kırıkları etrafa saçıldı, insanlara ‘dikkat edin, ayağınızı kesmesin’ dedim. İnsanlarımız çok duyarsız, çevreyi kirletmekte bire bir, bunun kavgasını bile yapıyorum. Mesela sahilimizde, belediyenin dâhil her şemsiyenin dibinde çöp kutusu yoktur. Biz özel olmamıza rağmen her şemsiyenin altına çöp kutusu koyduk ama çöp kutuları boştur. Yerler çöplerle, şişelerle, sigara izmaritleriyle doludur.

“Zihniyetinde yoksa yazı yazsan da anlamı yok”

Uyarmıyor musunuz insanları?
Biz hala yeri geliyor uyarıyoruz, yeri geliyor uyarmıyoruz çünkü artık pes ettik. Bazıları ‘yazı yazsanıza’ diyor. Yazı yazsak da eğer insanın zihniyetinde yoksa duyarlı değilse ne yapsanız boş. Bir İngiliz geldiğinde bakıyor etrafına, ‘bu çöpleri kim attı? Böyle güzel kum, böyle güzel sahil,  temiz deniz insanlar utanmıyor mu?’ diyor. İşte bu düşünce tarzı, duyarlı olma. İnsan duyarlı olursa çevremiz tertemiz olur. Özellikle Londra’dan gelen Kıbrıslılarda bu duyarsızlık çok, çevreyi çok kirletiyorlar, Ağustos ayının gelmesini istemiyorum bazen, gelip de çevreyi kirletecekler diye.

Boğulma vakası oldu mu bu plajda hiç?
Glapsides’in en güzel tarafı bu… 5 senedir buradayım, hiç böyle bir olay yaşamadık. Suyun insan boyunu geçmesi için en az 200 metre yürümen gerekiyor. Bu da boğulma olayını düşürüyor, ben hiç görmedim yani.

Cankurtaran mecburiyeti var mı?
Bu sene getirildi galiba, ama sanırım sadece formalitede kaldı. Yanımızdaki Belediye plajında cankurtaran kulübesi var ama içinde hiç kimseyi görmedim daha. Bizde de olması gerekiyor ama bu sene bazı imkânsızlıklar nedeniyle alamadık.

“Burada çalışmak çok zor”

Plajda seni en çok sinirlendiren ne oluyor?
Buraya her çeşit insan geliyor. Burada çalışan insanın psikolojik olarak çok sağlam karakterli olması gerekiyor, her insanın karakterini biraz anlaması gerekiyor, insan isteklerine karşı dayanıklı olmak gerekiyor. Eleman bulmakta o yüzden biraz zorlanıyoruz.

Belediye de şezlong parası alıyor, insanlar söylenmiyor mu?
Söyleniyor, mesela bizde hafta sonları özel olduğumuz için kaliteli hizmet vermeye çalışıyoruz.  Hemen yanımızda belediye plajı var o da aklınca özel sektörü baltalamaya çalışıyor. Kendi de halka gerçek temiz bir hizmet vermiyor, ama sezon başı, basını da arkasına aldığı için güzel açıklamalar yapıyor, ‘bedava’ diyor, ama yanındaki özele sürekli değişik vergiler koyarak engelliyor, yiyecekleri market fiyatına satıyor, özele bu şekilde de darbe vuruyor. Belki de hiçbir ülkede böyle belediye işletmeciliği kalmamıştır. Size bir örnek vereyim; tuvaletler… Belediye plajının kapasitesi 200 kişi daha arttırıldı, plajla tuvalet arasında 200 metre var ve bir tane tuvaleti var. Bay- bayan karışık. Orası bedava diye insanlar o plaja gidiyor ama tuvalet için özele geliyor. Özel de isyan ediyor tabii. Ucuz hizmet veriyor güya. Plajı da temizlemez çalışanları. Plaj çöplük gibi… Şezlonglar onlarda 2 TL ama insanlar ucuz diye o pisliği tercih ediyor. 

***

Fuat Manik- Su Sporları
(Su sporlarıyla ilgili yasa yok)

Asıl mesleğin nedir?
Ben YDÜ’nde Tıbbi Görüntüleme Radyoloji Bölümü’nde öğrenciyim. Bu işi de yaz aylarında para kazanmak ve vaktimi değerlendirmek için yapıyorum.

Peki, burada neler yapıyorsun?
Burada yaptığımız su sporlarıdır, Jet ski kiralıyorum, banana var bu tarz şeylerle ilgileniyoruz burada.

Her hangi bir kaza olduğunda nasıl müdahale ediyorsun?
Bizim 2 tane jet skimiz var, bir de arkadaşım var aynı zamanda ortağımdır, spor akademisinde okudu, ikimizin de ilk yardım sertifikamız var, bir kaza durumunda hemen müdahale edebiliyoruz, gereken ilk yardımı da yapıyoruz yanık, boğulma gibi…

Önce can güvenliği

Peki, hiç kaza oluyor mu?
Bugüne kadar rastlamadım ama boğulabilecek kişileri çok kurtardım ama kötü bir olay yaşamadık. Su sporlarıyla ilgili bir şey olmadı. Geçen hafta yüzen 2 kız boğuluyordu, biz kurtardık. Burada bizim için önemli olan tabii ki para kazanmaktır ama önce insanların can güvenliği çok önemli, her hangi birine bir zarar gelirse bu işi yapmanın hiç manası yoktur bence. Ülkemizde su sporlarıyla ilgili hiç kural yoktur, yasa yoktur, ama bizim için önce insan gelir.

Jet ski’ leri kimlere kiralıyorsunuz?
Bizdeki jet-skiler zaten yavaştır. Hiç jet ski kullanmayan, bilmeyen biri kiralamak isterse, ilk etapta 18 yaşının üzerinde olması gerekiyor. Yüzme bilmesi şarttır, belirli kurallar var. Kiralamak isteyen kişiye sorular sorarız. Hiç bilmiyorsa arkasında otururum. Sözleşmemiz var onu imzalatırız, alkol uyuşturucu almadığına dair. Bu ülkede jet skinin bir kuralı yok, kim isterse satın alabilir, kullanabilir. Çok güçlü motorlu olanları da var ve tehlike yaratır ama kimse bir şey demez, biz kiraladığımızda sürekli kontrol ederiz.

***

Mahmut Koral- Su Sporları
(İlgi yok)

Siz kaç yıldır bu işi yapıyorsunuz?
Ben bu işi 6 yıldır yapıyorum. Spor Akademisi mezunuyum, üzerine sağlık bilimlerinde master yaptım. Profesyonel olarak da Türkiye’de yarışmalara katıldım. Sporla iç içeyim, spor ve denizi çok sevdiğim için böyle bir iş kurduk, tamamen güvenlik çerçevesinde yapıyoruz işimizi.

Başka hangi su sporları yapılıyor, tehlikeli mi?
Bananalarımız ve ringolarımız var. Ringoyu fabrikasından alırken üzerinde uyarı bölümü vardır, “bizim verdiğimiz hız sınırını aşarsanız ciddi sakatlık ve ölüm riski vardır”  yazar. Bu sınır da 20 deniz milidir. Bu hızı aşmadığınız sürece hiçbir tehlikesi yoktur. Biz yaptığımız işi araştırarak yapıyoruz, her sene bilgilerimizi artırıp pekiştiriyoruz.

İç çamaşırlarıyla denize girenler, çöpler….

Memnun musunuz?
Memnun değiliz… Mükemmel bir adada yaşıyoruz ama ne sahillerimize gereken ilgi var,  ne de turizm için yeterli ilgi var. Biz bu güzellikleri değerlendiremiyoruz. Su sporları turizmin en önemli parçalarından biridir, biz de turizm büyürse işimizi geliştireceğiz büyüteceğiz, daha iyi hizmet vereceğiz. Gelen turistin en büyük şikayetidir; duyarsızlık çok fazla, iç çamaşırıyla denize giren var, etraf çöp dolu, biz de temizliyoruz ama insanlar daha duyarlı olmalı.

Müşteri kitleniz kim, kimler gelir?
Daha çok fazla bir müşteri kapasitemiz yok. Turistler ve öğrenciler gelir. Her çeşit müşterimiz var. Yerli halktan da gelen oluyor.

Söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Başımızdakiler boş işleri bıraksınlar, turizmle ilgilensinler. Mükemmel bir adamız var ve ada denince de akla turizm gelir… Kirletmeden, bozmadan güzel şeyler yapılabilir.

Bu haber toplam 15059 defa okunmuştur
Adres Kıbrıs 121. Sayısı

Adres Kıbrıs 121. Sayısı