1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Gökyüzü hepimizindir henüz
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Gökyüzü hepimizindir henüz

A+A-

Bir Alman filozofun sözüdür, “Doğumundan 5 dakika sonra ismine, dinine, milletine ve mezhebine karar verirler. Ve sen ömrünün geri kalanını seçmediğin şeyleri savunarak geçirirsin.”

Kıbrıs’ta kimlik tanımları biraz da ötekine karşı yapıldı.
“Kıbrıslı Türk” diyorsak örneğin, Kıbrıslı Rumlar’dan ayırt edici bir çizgi çekmek içindir araya…

“Nerelisin” diye güneyde sorarlarsa “Kıbrıslı Türk” denir.
Türkiye’de sorarlarsa “Kıbrıslı…”

***

Ada’ya yıllar önce Türkiye’den gelmiş biri örneğin…
Ya da çocukları…
“Kıbrıslıyım” der çoğunlukla…
Çünkü “Türkiyeli” olarak dışlanmışlardır…
“Türküm” demez…
“Kıbrıslıyım” der…
Kıbrıs’a aidiyetini böyle anlatır.

***

Biraz da özgüvenle ilgili bir meseledir bu…
Ada’nın güneyinde yaşayan dostlarımız kendilerini tanımlarken “Kıbrıslı” demeyi yeterli bulurlar.
Ayrıca bir etnik tamlama yapmazlar.

***

Bir de dayatılan resmi dil var.
Adanın kuzeyinde çoğunlukla “Türklük” ve “Rumluk” üzerine çizilir hatlar.
Kendi kendini “devlet” ilan edilen yapı tüm aygıtlarını bunun için kurgular.

Dikkat ediniz kuzeydeki tüm kurumların isimlerinde  “Kıbrıs Türk” vardır.

Kıbrıs Türk Petrolleri…
Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu…
Kıbrıs Türk Tütün Endüstrisi…

Yüzlercesini yazarız.

Ama bu yetmez!
Adanın güneyindeki kurumları söylerken resmi ezber araya “Rum” katar!

“KKTC Merkez Bankası” var örneğin kuzeyde…
Güneyde “Kıbrıs Merkez Bankası...”
Öyle demez resmi ağızlar: “Rum Merkez Bankası”na dönüşür kurumun ismi.

Kuzeyde “Türk Ajansı Kıbrıs” var.
Böyle koymuşlar ismini…
Güneyde, “Kıbrıs Haber Ajansı…”
O da öyle!

Hiç olur mu?
“Rum Haber Ajansı” derler burada…

“Bayrak Radyo Televizyon Kurumu” biri, öteki “Kıbrıs Yayın Kurumu.”
İkisi birine karışmaz, istesen de…
“Rum Televizyonu” denir nedense… Ya da “Rum Radyosu…”

Ne gerek var çarpıtmaya ve değiştirmeye…
Yalan, yanlış, yanıltıcı, yönlendirici ve ayırımcı bu söz oyunları yıllardır bölünme odaklı bir ezber yüklüyor belleklere...

“Rum Bakan” derler misal…
Belki de adam Ermeni!
Bilmezler de!

***

Diyorlar ki inatla ve ısrarla, "Ya Rum olacaksınız ya Türk."
Kıbrıs yok!

Üstelik bu dil dayatmasını değiştirmek için de uğraşmaz çok insan…

***

Biz doğduk doğalı, Türkiye’den gelenlere Türkiyeli deriz.
Ama İngiltere’den gelenlere İngiltereli değil İngiliz misal…
Niye böyle, bilmiyorum.

Elli senedir her sabah, “Türküm, Doğruyum, Çalışkanım” diye ant içsek de… “Türk” tanımı pek yoktur hayatın içinde!
Öyle solcular falan değil mesele…
Milliyetçiler bile kendini “Türk” olarak tanımlamaz Kıbrıs’ta…
Kıbrıslı Türküm der en fazla…
Ne zaman “Türk” söylenir.
“Rum musun yoksa Türk mü” diye sorulursa…

Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları için kullanılan “Türkiyeli” ifadesi de bazen masum bir tanımdır, bazen dışlayan bir ayraç…

***

Türkiye’de yayınlanan Diken adlı internet gazetesine bir haber hazırladım geçenlerde, yabancılara mülk satışıyla ilgili…
Yeni yasayı yazdım ya…
Kıbrıs’ta gündem toprak: Türkiyeliler artık üç ev satın alabilecek oldu başlığı…
İlk gelen yorum şu: Türkiyeli nedir pardon? Türk Milleti! Türkiyeli diye bir kavram yok, olamaz…”

O da kendi gardını “Kürt”e göre alıyor çünkü…
Türkiye yaşadığı ülke hâlbuki…

***

Avusturyalı yazar Robert Menasse, “ulus bir kurgudur, yurt ise insan hakkıdır” der.
En temel hak “insan hakkı” sanırım…
Bir de “yurttaşlık hakkı.”

Kıbrıs’ın geleceğinde öyle olur umarım…
Anayasal bir “yurttaşlık” hakkı üzerinden sağlanır eşitlik…
Öyle Türklük, Rumluk değil…

Elbette büyük güçler beyinleri yıkamaktan vazgeçmeyecek kolay kolay…
“Rum plakası, Rum kesimi, Rum pasaportu, Rum tarlası…”

İyi ki şimdilik bulutlar ya da kuşlar ayrılmamıştır…
Deniz ayrılmıştır da gökyüzü hepimizindir henüz…

gokyuzu-hepimizin.jpg


Yapay zekayla Kıbrıs sohbetlerim (1)

Kıbrıslı Türklerin durumu karmaşık”

- ChatGPT dostum, ne olacak bu Kıbrıslı Türklerin hali?
- Kıbrıslı Türklerin durumu karmaşık ve çok boyutlu bir meseledir. Bu konuyu değerlendirirken tarihi, politik, ekonomik ve sosyal boyutları göz önünde bulundurmak gerekir.

 

- “KKTC” tanınır mı?
- KKTC'nin uluslararası alanda tanınması oldukça karmaşık ve zorlu bir süreçtir. KKTC, yalnızca Türkiye tarafından tanınmaktadır ve bu durum uluslararası hukukun ve diplomasinin karmaşık yapısı nedeniyle kolayca değiştirilemez. Bir ülkenin tanınması, diğer devletlerin bunu kabul etmesine bağlıdır ve bu, uluslararası toplumun geniş bir konsensüsü gerektirir.


Sonuç olarak, KKTC'nin tanınması kısa vadede muhtemel görünmemektedir. Bu süreç, hem Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik ilerlemeler hem de uluslararası politik dinamiklerdeki değişikliklerle şekillenecektir. Tanınma konusunda umutlar, kapsamlı ve adil bir çözümün bulunmasına ve bu çözümün uluslararası toplum tarafından kabul edilmesine bağlıdır.

 

- Sen KKTC'yi tanıyor musun?
- Bir yapay zeka olarak, siyasi tanıma veya tanımama gibi resmi bir duruş sergilemem mümkün değildir. Ancak, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) hakkında bilgi verebilirim ve onun uluslararası tanınma durumu, tarihi ve mevcut durumu hakkında nesnel bilgiler sunabilirim.

- Eksik olma.
- Rica ederim! Her zaman yardımcı olmak için buradayım.

(*ChatGPT, OpenAI tarafından geliştirilen bir yapay zeka dil modelidir.)

yapay-zeka.jpg


Bir tuhaf uyarı!

Lefkoşa Kaymakamı yurttaşları “patlamamış mühimmat konusunda” uyarıyor.
“15-26 Nisan tarihleri arasında  Beyköy Ağır Silah Atış Alanı bölgesinde, topçu silahları ile atış yapıldığını ve bölgede bütün aramalara rağmen yerleri tespit edilemeyen patlamamış mermiler bulunduğunu” söylüyor Kaymakam!

Uzmanların, askerlerin, topçuların bulamadığı mermiyi yurttaş mı bulacak?
Hem bu uyarıyı duyacak yurttaş, hem de mermileri bulacak, öyle mi?

Askeri uyarınız.
Ya atmasınlar mermi…
Ya da attıklarını bulsunlar…

Çevreye de yazık insana da…
Paraya da…
Topa, tüfeğe, mermiye harcamasınlar para…
Atış alanlarını da yürüyüş, gezi, yaşam parkı yapsınlar bir an önce!

bir-tuhaf.jpg

Bu yazı toplam 1547 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar