Gole de futbola da doyduk
İlk haftayı galibiyetle kapatan iki takım, kendileri açısından ciddi bir sınava çıktılar. Genç ve tecrübesiz Doğan karşısında, kendinden emin saha ve seyirci avantajını iyi kullanmak isteyen Kaymaklı karşısında mütiş bir mücadele örnegi gösterdi.
Kaymaklı iki hafta üst üste kendi evinde oynamanın avantajını iyi kullanarak aldığı iki galibiyetle fikstür avantajını iyi değerlendirmiştir. Bu galibiyetlerle iddialı başladığı ligte emin adımlarla yoluna devam ediyor.
Kadro derinliği, yetenekli futbolcu sayısı ve yönetimin sampiyonluk için ortaya koydugu enerjiye baktığımızda, bellik ki bu sezona damga vurmak arzusundalar.
Bütün bu olumluluklarını ancak kendi içlerinde yaşayacakları, gerek takım içi huzursuzluklar ve gerekse camia içinde yaşanabilecek tatsızlıklar amaca ulaşmalarına engele olabilir. Yoksa bu kadronun gerek fiziksel ve gerekse yetenek açısından hiçbir eksiği yoktur.
Maça gelince. Kaymaklı oyuna hızlı ve tempolu başladı. İlk 15 dakikada gelen goller takımı rahatlatmış olsa da karşılarında dirençli ve hiçbir şekilde oyundan kopmayan bir DTB takımı buldular.
İlk on beş dakikada gelen üç gole rağmen, sahada yılmayan mücadeleden kopmayan bir takım vardı. İlk devrede tam altı gol gördük. Gollerin olması oyunun tempolu olduğunun bir göstergesidir. Ancak şunu da belirtmek isterim ki her iki takımın savunma zaafları var. Açık futbol, takım oyununu güzelleştirmiş olabilir, ama her iki takımın savunma hataları kabul edilemez bir gerçek olarak önümüzde duruyor. Hele hele şampiyonlukta iddialı bir takımsanız, böyle basit hatalar yapmamalısınız. Kaldı ki Doğan az adamla hücüm eden bir takımdı.
DTB genç bir kadroya sahip. Deneyimli ve tecrübeli oyuncu sayısı oldukça az. Ancak buna rağmen yabancı statüde oynayan iki siyahi oyuncusu Thierry ve Makusa müthiş oyuncular. Bu genç kadronun içerisinde kadronun büyük işler yapıyorlar. Hele ikinci gol öncesindeki organizasyonları süperdi.
Kaymaklı’yı geçen haftaya oranla daha arzulu ve daha istekli gördüm. İlk onbirde oyuna başlayan Derviş ilerleyen yaşına rağmen harikalar yarattı. Gerek ofansa, gerekse defansa yönelik mütiş işler başardı. Takımını tam bir mayestro gibi organize etti. Esin attıgı 4 golle takımının galibiyetinde büyük rol oynadı. Maçın başındaki ilk onbeş dakikada üç gole imza atması, sanırım liglerimizde yaşanan bir olarak tarihe geçmiştir.
Karşılaşmadan gerçekten keyif aldım. DTB' nin mücadeleci tavrı ve farklı yenilmelerine rağmen oyundan kopmamaları takdir ediyorum. Bu oyun anlayışları devam ettiği sürece, bir çok takımın korkulu rüyası olacaklardır. Fakat şunu da belirtmeden geçemeyecegim. İki yabancı oyuncusu Thierry ve Makusa bu takımdan eksilirse, takımın yüzde ellisi bitmiş olur. Bu iki oyuncu dikkat edilmesi gereken oyunculardır.
Kaymaklı tempolu arzulu ve kazanma hırsı ile oynadığı maçta hak ettiği bir galibiyet almıştır. Bu galibiyet ileriye dönük umutlarını da iyice yukarılara çekti. Sahada görevini yapmayan tek bir futbolcu yoktu. Farklı galip gelmelerine rağmen sayısız da gol pozisyonunudan yararlanamadılar.
Maçık hakemi gelince oyunun farklı bitmesinden dolayı fazla ön plana çıkmamış görülse de DTB' nin atmış olduğu golü iptal etmesi büyük hata ve belki de oyunun dönüm noktasıydı. Bu gol iptal edilmeseydi durum 3-2 olacaktı ve belki de DTB oyuncuları dirençlerini kaybetmeyeceklerdi. Ancak ne var ki iptal edilen golün hemen ardından Kaymaklı durumu 4-1 yapınca film kopmuş oldu.
Basit gibi görülen bir gol iptali, maçın seyrini çok rahat değiştirebiliyor.