Meclis’te göz göre yaşanan gerilimin ardından Üstel bir açıklama yaptı.
“Hukuk” sözcüğünün 18 kez yinelendiği açıklamada “hukuka uygun bir seçim yapalım” önerisi yer almadı.

Niye?

“Yeniden toplanalım, adayımızı açıklayalım, hiçbir şüpheye yer bırakmadan yeniden seçelim” diyemiyor Üstel…
Çoğunluğuna rağmen bunu söyleyemiyor.
“Kurultay”daki gövde gösterisine rağmen böylesi bir adımı atamıyor.

Sanırım bunun en önemli sebebi partisinde kontrolü yitirmesidir.
Hem partisinde hem de hükümette “tören başkanı” olmak dışında etkisiz bir roldedir.

Kendi vekilleri dahi “oylar geçersiz” derken bu ayıbı kabullenmek zorunda kalıyor.
Çünkü “içi” karışık!

Yüzünü kendi halkına ya da parti üyesine değil denizin ötesine döndürüyor zaten… “Siz ne dersiniz” ya da “siz ne düşünürsünüz” diye kendi toplumuna sormuyor, soramıyor.

Partisini yönetemiyor, yaşanan gelişmeler karşısında izliyor, kaçıyor, sürükleniyor.

***
Çok anlaşılır bir durum…
Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenirse diğerleri de yanlış gider.
İsteseniz de denge sağlanamaz.
Yamuk olur görüntü…
Altı üstünü tutmaz, üstü altını…
Bir yanlış başlangıç, işlerin doğru bitmesine de engel olur.

***
Üstel’in UBP’deki “otoritesi” dışarıdan gelen talimatla Başbakan olduğu gün ortadan kalktı.
İlk düğme o an atlandı.
Yaşına gösterilen hürmet de kalmadı böylece…
“Abilik” güzellemesi de bir yere kadardı.
Yüzüne gülenler, neler söylüyor ardından!
Tam bir hesaplaşma başladı.
Buna kendisi sebep oldu elbette…

Hem Sucuoğlu’nun hem de Taçoy’un dörtte biri kadar oy almışken, dayatmacı ve müdahaleci bir yöntemle ikisinin de üzerinde bir pozisyona geldi.
“Bakanlar” seçilirken de değişirken de çok farklıydı kriterler…
“İstihdamlar” için en yakınlardan alındı listeler…

En sonunda şairin sözüne geldi laf:
"Gömleğin düğmeleri gibi, adımlarımız da bir bir dizilir / İlk yanlışla birlikte her şey birbirine eklenir."

***

Son manzara ortada…
İktidara yakın yazarlar bile “hukukun üstünlüğünü”nün ortadan kalktığından söz ediyor ve “Halkın güncellenmiş iradesinin ortaya çıkarılması artık zaruret haline gelmiştir” diyor.

Üçlü hükümet oluşurken “irade” hiç dikkate alınmamıştı zaten…

Gömleğin düğmelerini yeniden ve doğru bir yerden iliklemeye başlar mıyız acaba?
Yoksa…
Olmayacak mı yırtıp atmadıkça….