Sezon başlamadan önce Gönyeli’nin ligin ilk haftasında oynayacağı Yenicami maçı öncesi son antrenmanını izleme fırsatı bulmuştum.

Mustafa Piro Hocam ile konuşurken takımın yaş ortalamasının 20,7 olduğunu duyunca ister istemez bu kadar genç bir kadronun neler yapabileceğini sorguladım.

Sonuçta büyük çoğunluğu alt yapıdan çıkan oyunculardan oluşan bu kadro, bende ilk izlenim olarak “ne yapabilirler ki?” sorusu aklıma getirmişti. Henüz puan ile tanışamasalar da sahaya yansıttıkları mücadele açısından beni ne yapabilecekleri konusunda bir nebze de olsa yanılttılar.

Yenicami maçında son dakikalara kadar beraberlikle direnen bu gençler,  maçın bitmesine 10 dakika kala 3 tane golü kalelerinde gördüler.

Yine aynı şekilde Doğan Türk Birliği maçında öne geçmelerine rağmen peş peşe gelen gollere boyun eğdiler.

Geçtiğimiz hafta sonu oynanan Lefke maçının ikinci yarısını izleme şansı buldum. Bu maçta da mücadele eden bir ekip vardı karşımızda. Son dakikada kalelerinde gördükleri gol ile mağlup olsalar da bu gençlerin mücadelesi sanırım taraflı tarafsız herkesin beğenisini topluyordur.

Gönyeli’deki sıkıntı, tabi ki ileri uçta. Solomon’un ileride yalnız kalması bunu açıklıyor.

Spor yazarımız Ahmet Coşkun’un da belirttiği gibi, takıma alt yapıdan yükselen Hasan Kanlı bir hücum oyuncusu ancak fiziksel özellikleri nedeniyle sanırım savunmada görev yapıyor. Bu oyuncuya ileri uçta şans verilirse, 3 maçta atılan 2 gol sayısında artış görebileceğiz.

Fikstür dezavantajı ile şampiyonluğa oynayan takımlarla yaptıkları 3 maçtaki hareketliliklerini ilerleyen maçlarda da sergilerlerse, bir sürpriz yapacaklarına inanıyorum.

Alt yapıdan A takıma yükselen gençlere her zaman böyle bir şans gelmez. Umarım bu gençler de elde ettikleri bu şansı iyi değerlendirip takımlarına faydalı birer isim olurlar. Keza camia ve teknik heyet arkalarında…

***

Akdeniz Kupası adı altında ülkemize gelen ve 3 gün boyunca maçlar oynayan Beko Basketbol Ligi takımları, basketbol severlerin ilgisini çeken bu turnuvada boy göstermişlerdi.

Turnuva sonunda Basketbol Federasyonu tarafından bu takımlara birer teşekkür plaketi takdim edildi ve ülkelerine uğurlandı.

Üzerinden zaman geçmiş bir turnuvayı neden tekrardan anımsatıyorum diye düşünüyorsunuz. Anlatayım…

Kulüplerin gecelerinde bulunmayı fazlası ile tercih eden Bakan Dürüst, basketbolu profesyonelce oynayan bu takımları en azından son günde katılarak plaketlerini verebilirdi mesela. Ama vermedi…

Yeni Spor Dairesi Müdürü hakkında ilk başlarda çok fazla yazmayı düşünmedim. Zaten spor basınında yeteri kadar kendisi hakkında yazılar yazıldı, çizildi. Bekleyelim, icraatlarını görelim dedik.

Hüseyin Cahitoğlu’nun Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanı Kemal Dürüst ile ilk toplantısını yapmasının üzerinden 12 gün geçti. Bu süre kısa bir zaman dilimi olduğundan henüz yapılmayan icraatların nedenini tartışmaya gerek yok, daha zamana ihtiyacı var. Ancak herhangi bir sportif faaliyet veya etkinlikte dahi görülmemesi tartışmaya açık. En azından geçtiğimiz hafta sonu UKÜ Arena’daki Beşparmak’ın Türkiye Hentbol Süper Ligi’nde oynadığı maçı izleyebilirdi. Sayın Bakan’ın yolundan mı yürüyor bilinmez, açıkçası biraz ortalıklarda görünmesi hiç de fena olmayacak diye düşünüyorum…

***

Geçtiğimiz hafta sonu oynanan Bostancı Bağcıl-Tatlısu maçında Rahmi Çelik ve Tayfun Bilgin, bu maçın istatistiklerini tuttular. Topla oynama, isabetli pas, top kaybı, kaleye atılan şut, kaleyi bulan şut, fauller, köşe atışları, ofsayt, sarı ve kırmızı kartlar gibi kaydedilmesi zor istatistikleri bu iki genç özenle not aldılar.

Maçı izlemeyen birisi olarak maçın ardından gelen bu istatistiklerle maç hakkında daha ayrıntılı bilgi sahibi olduk.

Telsim Süper Lig’in 3’üncü haftasında oynanan Bostancı Bağcıl-Tatlısu maçındaki analizleri ile Rahmi ve Tayfun, siz okuyucularımıza maçı daha ayrıntılı bildirmemizde bize çok yardımcı oldular. Onlara buradan teşekkürlerimizi iletiyorum.