1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. Google ile Kavgalı Olmak!
Google ile Kavgalı Olmak!

Google ile Kavgalı Olmak!

Filippo Menilli. Enteresan bir adım atmış ve belki de hiç birimizin sorgulamadığını sorgulamış ve hatta protesto etmiş. Google'ı. Bilgi çağının en bilir kişisi Google'a kafa tutmak kolay değil. Google'ın hayatımıza girdiği günden itibaren büyük bir boşlu

A+A-

 

 

Filippo Menilli. Enteresan bir adım atmış ve belki de hiç birimizin sorgulamadığını sorgulamış ve hatta protesto etmiş. Google'ı. Bilgi çağının en bilir kişisi Google'a kafa tutmak kolay değil. Google'ın  hayatımıza girdiği günden itibaren büyük bir boşluğu doldurduğu  aşikar. O kadar ki Yahoo, Alta Vista gibi arama motorları çocukluğumuzdan kalan güncelliğini yitirmiş çizgi film kahramanları gibi kalıyor. Tony Blair 2000'li yıllarda doğan yeni nesilleri "Google Nesli" olarak tanımlıyor. Eski zamanlarda sadece bir öğretmenin görev yaptığı bir köyde bilginin tekelleşmesi normaldi. Peki günümüz dünyasının her yerden bilgi fışkıran gerçekliğinde bilginin tekelleşmesi normal mi?

 

Google'ın KKTC tarafından idare edildiğini düşünün. Zor biliyorum ama siz yine de bir düşünün. Bir kere muhakkak Kıbrıs yazıldığında çıkacak olan ilk site KKTC Başbakanlık sitesi olurdu. Ardına bakanlıklar sıralanır ve devamında da "Never Again" başlıklı milliyetçi siteler yer alırdı. Hele bir de Google'ın yanında Wikipedia'nın da 1990'lı yılların UBP iktidarında (2000'lerde de ne kadar değiştiği soru işareti) KKTC'ye ait olduğunu düşünsenize! Ne tanımlar, ne tanımlar! Hadi biraz sesli düşünelim:

 

Güney Kıbrıs: Rum-Yunan ikilisinin fink attığı bölge.

 

İstihdam: Partililerimize ekmek kapısı.

 

Ganimet: Hakkımız. Bitmeyen ve bitmeyecekmiş gibi düşünülen mal ve eşyalar.

 

Torpil: Parti örgütlerine yakın oldukça artan güç.

 

CTP: Aradığınız isimde bir sonuç bulamadı.

 

TC Yardım Heyeti: Kutsal, bilgi ve destek kurumu.

 

İnönü Meydanı: Küçük bir grubun düzenli aralıklarla toplandığı minyon bir alan.

 

Kıbrıs Müzakereleri: "End Game" olsa da kurtulsak bir gereksiz muhabbet!

 

Yes be annem: Unutulması ve yasaklanması gereken manasız söz grubu.

 

Memur Maaşı: Her ay öyle veya böyle bir yolu bulunup ödenmesi gereken toplu para.

 

Kamu Komisyonu: İstihdam organizasyon komitesi.

 

Muhalefet: Rumcu Vatan Hainleri.

 

İktidar: Görevimiz.

 

"Hepsi bitti Google ile kavga mı edelim?"

 

 

 Bunları okurken tebessüm etsek de, Google ya da Wikipedia gibi güçlü bilgi markaları tarafından önümüze konulmuş olsalardı kuvvetle muhtemel sorgulamadan kabul ederdik. Rekabet konusunda hassas olan serbest piyasa ekonomisi bile felsefe olarak tekellere karşı çıkarken, sol düşüncenin tekeller konusundaki duruşu da çok önemli. Üretim araçlarının özel mülkiyetinin kişilere ait olmasına karşı çıkan sosyalist düşünce, küresel olarak bilgi tekelinin bir şirkette olmasını da kolay kolay hazmedememeli. Elbette ki her başkaldırı için farkındalık gerekli. Bu anlamda da Filippo Menilli'nin protest faaliyetler önem arzediyor. Menilli, Google'ın sanal dünyadaki mutlak egemenliğini ironik biçimde eleştiriyor ve aslında sanal dünyadaki mutlaklığın gerçek dünyaya ne şekilde yansıyabileceğini gösteriyor. Bir kilisenin içerisindeki banka yapıştırdığı "Google Cevaplıyor" yazısı, sonbaharda dökülen yaprakların arasına yazılan "Google Mevsimleri", Çin Seddi'nin üzerine yazılan "Google Duvarları" yazısı gibi ironik etiketler. Sanal dünyanın gerçek dünya ile birbirine karıştığı, selamlaşmanın yerini "poke"laşmanın aldığı, tanışmanın yerini arkadaş eklemenin aldığı günlerde egemenlik kayıtsız şartsız web tabanlı sosyal medya ve arama motorlarının oluyor. Peki internetteki bilgi tekeli Kuzey Kıbrıs'ta yaşayan insanlar olarak bizim umurumuzda mı? Galibası fazla, resmen umurumuzda değil. Peki hangi yılda umurumuzda olur? Muhtemelen iş işten geçtikten sonra. Peki umurumuzda olsaydı ne yapardık? Muhtemelen Google'ın önüne siyah çelenk bırakmaya giderdik.

 

"Hepsi bitti Google ile kavga mı edelim?" diyebilirsiniz ama bu içinde yaşadığımız kurgunun tehlikeli boyutlarını ortadan kaldırmaz. En çok satan yerel gazetenin bile manşet çekmesiyle sosyal travmalar yaşayan yurdum insanı, Google'da kendi ismini yazdığı zaman kasten olumsuz sonuçlar çıkabileceği ihtimalini itinayla göz ardı etmektedir. Bilgi tekelinin sahibi Google da neticede bir şirkettir ve şirketler sadece kendi çıkarlarını düşünen organizasyonlardır. Google'ın bize hiç mi faydası dokunmamıştır? Aksine her aradığımız bilgide, anında cevap vermek suretiyle yanımızdadır. Ancak sorun şudur:  Google şirket çıkarları ile dünyanın doğru bilgilendirilmesi arasında kalırsa hangisine öncelik vereceği son derece açıktır. Bilginin tekeli hiçbir şirketin çıkarlarına göre yönlendirilmemelidir.

 

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 1726 defa okunmuştur