Nihayet oldu. KKTC tanındı.
Şaka değil.
Şaka olsa hiç 'haber' olur muydu?
'Haber' dediğin gerçek olur. Şakalar haber olmaz.
Olursa eğer ona 'haber' denmez.
Dense dense 'şaka haber' denilir.
Ama bu haber şaka değil, gerçek.
Vallahi öyle.
Öyle olmasaydı devletimizin makamları servis eder miydi hiç?
Eğer gerçek değil şaka olsaydı devletimizin televizyonu bunu 'haber bülteni'ne koyar mıydı hiç?
Eğer şaka olsaydı, Türkiye'nin bazı medya kuruluşları "Google KKTC'yi tanıdı" diye başlık atar mıydı hiç?
Hiç!..

*  *  *

Bunlar oldu, bunlar yazıldı, bunlar söylendi, bunlar okundu, bunlar konuşuldu.
'Tanınma' tamam yani.
Şimdi sırada ne var?!..
Sırada elçilik meselesi var.
Bakanlar Kurulu ilk toplantısında 'KKTC'nin Google Büyükelçisi'ni atama' kararı alacaktır, almalıdır.
Atanacak Büyükelçimiz 'güven mektubu'yla birlikte derhal Amerika'nın yolunu tutmalıdır.
Gidip Google CEO'suna güven mektubunu takdim etmeli ve derhal kendisine ayrılan Büyükelçilik binasında bir resepsiyon vermelidir.
Resepsiyona KKTC'den en üst düzey yöneticiler de katılmalı, devletin televizyonu bu 'şaka olmayan' haberi biri dron olmak üzere en az 32 kamera ile canlı vermeli, KKTC bayrağının Google semalarında dalgalanma anları bütün dünya TV'lerine de servis edilmelidir.
Ekselansları KKTC Google Büyükelçisi bu törende çok haşin bir konuşma yaparak Rum mezaliminden, ambargoların insan haklarına aykırı oluşundan ve devamla ganimet ve işgal hukukundan bahsetmeli, hamasetin doruklarından inmemelidir.

*  *  *

KKTC Bakanlar Kurulu 1'inci Google Çıkarması'nı müteakip, 'en iyi müdafaa hücumdur' şiarıyla yeni zaferlere yelken açacak adımlar atmalı, bunun için cansiperane kararlar almalıdır.
İşbu cümleden olmakla, başta Facebook, Twitter ve Instagram olmak üzere önce ABD menşeli dev şirketlerden 'tanınma' talep etmeli, tanımama gafletinde bulunan tröst bozuntularını hack yapmak için vatanperver hackerler ekibi kurulmalıdır.
Peşi sıra uzak doğululara el atılmalı, Sony, Sanyo, Hundai, Honda gibi zaten bizim yakinen bildiğimiz markaların da 'TRNC forever' demeleri sağlanmalıdır.
Tüm adı geçen ve fasariya çıkarmayıp KKTC'yi tanımayı kabullenen şirketlere anında birer Büyükelçi atanmalı, devletimize zeval gelmesi engellenmelidir.
'Akıl' yolu bunu emretmektedir.

*  *  *

'Akıl' demişken, daha fazla devam etmeyelim.
Zira 'akla zarar' işler oluyor ve bunların gülme hissi uyandıran birer 'şaka' olduğu bile su götürüyor.
Aziz Nesin 'Türklerin yüzde 60'ı aptaldır' demişti ya, bizi yönetenler de 'nasılsa yüzde 60 buna inanacak' diye yapıyor olmalı bunları...
Yazık tabii...
KKTC'yi 'devlet' yerine 'şirket' seviyesine çekmiş olduklarının farkında değiller çünkü...
Google KKTC'yi tanımış!
Bak sen!