1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Göründüğü gibi (!)
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Göründüğü gibi (!)

A+A-

Ya göründüğün gibi ol, ya olduğun gibi görün” yazıyordu, önümde giden aracın camında…

Çoğunluk nasılsa öyle görünüyor!

Maskeye, makyaja, yalana, hileye, gösterişe, samimiyetsizliğe rağmen kendini gösteriyor…

***

Misal mi?
Hükümet”ten çekilme kararı alan parti!

Kimse inanmadı.

- “Gene neyin pazarlığını yapıyorlar acaba?
- “Kim bilir tezgah ne?
- “Bunlar da sıktı iyice….

Tepkiler böyle çoğunlukla…
Yalancı çobanın hikayesi gibi…
Hani çoban sık sık “sürüyü kurt bastı” der yalan yere…
Gün gelir, sürüyü gerçekten kurtlar basar, çoban bağırır, kimse inanmaz bu kez…

Gerçi bunların “bir kez olsun” gerçeği söyleyeceğini de pek düşünen yok.

***

Günlük yazmanın zor yanı bu.
Ciddi ciddi bir hükümet krizi var mı” ya da “hükümet bozuluyor mu” gibi sorulara muhatap oluyorsunuz her yerde…

Sanki biliyormuşuz gibi…

Bana kalırsa ortada ciddi ciddiye bir hükümet olmadığına göre krizlerini de ciddiye almamak gerekiyor.

Hükümet bozulur mu” derseniz?
Kim kurmuşsa onlara sormak gerekiyor.

Hükümet” olarak anılan bu garip ortaklık, demokratik bir iradenin sonucu değildir.

Kim kurmuşsa…
O bozacaktır yine…

Buraya kadar” denirse eğer…
Bitecektir!
Ortada değer ya da haysiyet, plan ya da ideal temelinde bir siyaset yoktur, talimat vardır!

Elçiye sormak gerekir o nedenle...
Kıbrıs İşlerinden sorumlu Başkan Yardımcısı’na
MİT’e…
Alım garantili sermayeye…
Büyük biradere sormak gerekir…

***

Yüzsüzlüğün, yolsuzluğun, plansızlığın, iş bilmezliğin, vasatlığın, liyakat ve kapasite yoksunluğunun, başıboşluğun ve kirlenmenin böylesine yoğun, açık, bariz olduğu çok az dönem yaşadık.

Yine de “bozulmuyorsa” hükümet dedikleri…

Bir sebebi, statükoyu iyi besledikleri içindir…
Öyle böyle değil hem de…
Statükonun kolları ahtapot gibidir ve kimi anlarda karşıt gibi görünenler dahi aynı çemberin içindedir…

Bir diğer sebebi de itaat ettikleri, talimatlara uydukları, alt yönetim kültürünü kayıtsız şartsız kabullendikleri için…

Gelir eşitsizliğinin giderek büyüdüğü ancak zenginlerin ve orta üst sınıfın, yalnızca kendi konfor alanlarına odaklandıkları bu düzen, her alanda “bölünmüşlüğü” kutsuyor.

Boz-zu-la-mı-yor kolay kolay…

***

Ya göründüğün gibi ol, ya olduğun gibi görün” yazıyordu, önümde giden aracın camında…

Kimin nasıl göründüğünü ya da kimin gerçekten ne olduğunu anlamanın en zor zamanları değil mi?

Ülke leş gibi…
Döküm saçım…
Epeyce insanın ise hali vakti yerinde…
Kişiler semiriyor, memleket kirlenirken…
O nedenle arabalar ihtişamlı, caddeler karanlık, yollar rezil…

Göründüğü gibi…
Uyduruk!

Bu yazı toplam 733 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar