‘Gösteri’ alemi
Burası, ürettiği değeri umursamayan ve asla sorgulatmayan ama “emeğin yüceliği” üzerine destanlar yazanların diyarı...
Sözde yani!
Mış gibi.
* * *
Kıbrıslı Rum malları üzerinden rantçılık oynarken “Federal Kıbrıs” bayrağını kapıp en önde koşanların diyarı burası!
“Ganimeti yiyelim ama illaki barışalım” şarkıları söyleyenlerin...
Sözde yani!
Mış gibi...
* * *
“Saray yavrusu” villasını ödemek için bir ömür takside bağlanan, gıcır “Bi Em”ini güvenli bir yere park ettikten sonra yollarda bağıra çağıra “Cep Delik Cepken Delik” ağlayan sözüm ona “fukara”nın diyarı burası...
Sözde yani!
Mış gibi.
* * *
Barıştan, demokrasiden, bu toplumun sosyal ve kültürel kimliğinden yana “taraf” diye seçtiklerimizin, “Tarafsızlığımı koruyacağım” diye övündükleri yer burası...
“Ayıp ediyorsunuz, bir günde bu kadar yurttaşlık verilmesi karşısında kayıtsız kalamam” diyemeyen...
“Savaş gösterileri” karşısında “barış”a kol kanat geremeyenlerin diyarı...
Sözde yani!
Mış gibi...
* * *
Parasız eğitim ve parasız sağlığı savunan
ama en fazla parayı da eğitimden ve sağlıktan kazananların diyarı burası...
Sözde yani!
Mış gibi.
* * *
“Devlet”in kendisi “mış” gibi!
* * *
Ve şimdi genç bir dahi kocaman bir “gösteri dünyası” sundu hepimize.
“Sosyal medya” diye...
Daha çok sözde...
Daha çok “mış gibi...”
Ne yaşadığınızın, ne ürettiğinizin, ne başardığınızın, niçin terlediğinizin, nasıl dertlendiğinizin, gailenizin ve herkese gösterdiğiniz bir başka yüzünüzün, velhasıl “gerçeğin” kalmadı pek bir önemi!
Yüzlercemiz, binlercemiz ve hatta on binlercemiz, ortak bir havuzda, büyük bir heves ve azgınlıkla “kendimizi tatmin peşinde” yalnızca...
“Gösteri” tamamsa eğer...
Hayatın kendisi “yarım” olsa kaç yazar...
“Çeyrek” olsa ne...
...
Sözde yani! Mış gibi...