Girne Emirnamesi’ndeki değişiklikler sonunda bir gecede habersiz geçirildi. Teknik ayrıntılara girmeyeceğim, zaten girersek bu değişiklikte sanki ülke, toplum, doğa yararına birşeyler de yapılmış sanılabilir, ayrıntılarda, maddelerde, oranlarda boğulabiliriz.
Değişikliğin amacı Karaoğlanoğlu’nda başlayan ve yasal olmayan katlarına ara emri alınan otel inşaatına yasallık kazandırmaktı. Bununla da kalmadı, “madem ki değişiklik yapıyoruz, bölgenin tümünde değişiklik yapalım da bundan sonra bina, otel yapacak olanlar, düşünceleri olanlar da rahat etsin, istedikleri gibi geniş oturtsunlar binalarını, istedikleri katları da çıksınlar (katlara sınırlama getirdiklerini söyleseler bile), biz de iş yapmış olalım!” diye işe girişildi ve sonunda oldu.
Biraz da gecikmiş oldular çünkü karşılarına nereden çıkmışsa! “İyi İdare Yasası” çıktı. Bu yasa gereği halka açık toplantı yapmaları, değişiklikleri açıklamaları, halktan görüş ve öneri almaları gerekliydi. “Yasaya uyduk” demek için de birkaç denemede de olsa yaptılar ve sonuçta neredeyse görüş ve önerileri hiç dikkate almadan istedikleri değişiklikleri aniden resmi gazetede yayınlayıp resmileştirdiler.

*  *  *

Tabii ki tepkiler gelmeye devam ediyor. Bayramdan sonra Mahkemeye başvurulacak, ara emri ve yürütmeyi durdurma istenecek. Mahkeme nasıl bir karar verir şimdiden bilinmez ama bundan sonraki aşamada Girne’nin zaten ‘b…a’ batan ‘Gir’inden geriye kalan ‘ne’sini belki tutup çıkarırız umudumuzu yine de koruyoruz…  Daha doğrusu bu umudu korumak istiyoruz.

*  *  *

Sevgili Mutlu Azgın da önceki gün sosyal medyadaki hesabında kendi açısından Emirname değişikliğini espriyle karışık yorumladı, yukarıda yazılanların ardından iyi gider diye düşündüm;
 
“Girne Emirnamesi'nin Türkçe meali:
Gözüme bir yer kestirdim.
Âlemin açıkgözü benim.
Kıbrıs acenteliği bende.
Bre dedim buraya bir yer yapsam ne güzel olur.
Bir hesap bir kitap, kumarhane izni için gerekli kriterlerde oda sayısı için mevcut emirnameye göre uygun değil.
Napacam napacam, yakışıklıyı aradım.
Yakışıklı bana dedi ki:
- Hele sen bir inşaata başla, ben oraları yeni emirname ile maviye boyarım senin için guzzum.
Ha mavi ha kahverengi ha pembe, memleket bizim, devleti zaten biz kurduk.
Dedim eminsin?
Dedi yakışıklıyım.
Dedim kasanın serdarı?
Dedi o iş bende.
Bunun üzerine inşaata başladım...
Bir hengame bir gürültü. Girneliler ayaklandı.
Hepsi renk düşmanı.
Dedim n'olacak o iş?
Dedi halledeceyik.
Dedim neden toplantı düzenleyip insanların görüşlerini alacaksın?
Dedi sen sadece tüccarsın ama ben aynı zamanda siyasetçiyim.
Dedim okey.
Dedim ya halk tekrar ayaklanırsa?
Dedi merak etme hepsi akıllı çocuklar.
Dedim güzel.
Dedim, ya yeni hükümet gelir de başımıza çorap örerse?
Dedi öyle şey daha görülmedi.
Dedim, ya bu kez "eski düzeni" bulundukları kurumlarda ayrı ayrı gömerlerse?
Dedi rahat ol.
Dedim, ya bu kez YENİ şeyler söyleyip YENİ şeyler yaparlarsa?
Dedi zor.
Dedim, ya peki zoru becerirlerse?
Bişey demedi.

----------------------------------------------------------

Yasaklı göçmenler

Azınlık hükümetinden beklenmedik bir karar daha geldi. Bu kez olması gereken bir karardı ama… Ben UBP-DP’den böyle bir karar beklemiyordum. 5 kişi hakkında yasaklı göçmen kararı alındı. Kararda; “Girne’de faaliyet gösteren otel, kumarhane, gece kulübü, diskotek gibi eğlence yerlerinde tehdit, baskı ve silah zoruyla haraç topladıkları ve Türkiye’den uyuşturucu sevkiyatı yapmak için örgütlenmeye çalıştıkları ve organize suç örgütü olma yönünde ciddi adımlar attıkları saptandığını belirtti. Bu saptamalar ışığında  Kurul, ilgili şahısların Fasıl 105 Yabancılar ve Muhaceret Yasası’nın 6’ncı maddesinin (1)’nci fıkrasının (g) bendi uyarınca Yasaklı Göçmen ilan edilmesine karar verildi.” Karar güzel ama bu karar alınırken bunun gibi daha çok kararın alınması gerektiğini düşünüyorum. Gezdiğimiz, dolaştığımız hatta oturduğumuz yerlerin hemen dibinde belinde, arabasında silahla gezen kişilere her gün her saat rastlayabiliyoruz ne yazık ki… Umarım bir çete için yapılan saptama başka çeteler için de yapılır.

-----------------------------------------------------

BİR SORU

Abi biz n’apalım?

UBP-DP azınlık hükümeti yaz saati uygulamasının devam edeceğini açıkladı… Ne zaman? Türkiye’de AKP hükümetinin bu konuda karar almasının ertesi gününde… “Burada ne yaparlar, yaparlar mı yapmazlar mı?” diye düşünürken onlar “fazla düşünmeyin” dediler, hemen kararı aldılar. Daha doğrusu şöyle olmuştur; AKP karar alınca bizimkiler Elçi’ye telefon açıp sormuşlardır; Abi biz n’apalım?

-----------------------------------------------------
 

ÇÖZÜM

Tasarruf kalemi seçimi

TC Enerji Bakanı Berat Albayrak bakanlığa günlük gazete almıyormuş. Tasarruf yapıyormuş. Masraflardan kısmak için ilk akla gelen kalemlerden oldu gazete… Bunu neden yazdım! Çünkü bizde de bazı bakanlıklar masrafları kısmanın yolunun bakanlığa gazete alınmamasından geçtiğine karar vermişler. Bazıları ise bazı gazetelerin alınmamasıyla tasarruf yapıyorlar. Mercedes almasanız da gazete alsanız olmaz mı!
----------------------------------------------

"Okumak; haz duymaya, zihnimizi beslemeye, yeteneklerimizi arttırmaya yarar. /
Okumak; insana olgunluk, konuşmada canlılık, yazmada açıklık verir."
F.BACON