“Gözler BM Genel Kurulu’na çevrildi”
Kıbrıslı Rum müzakereci Andreas Mavroyannis, “referans şartlarında anlaşma olmadıkça” Kıbrıs sorununda atılacak sonraki adımların Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’na kaydığını söyledi.
Kıbrıslı Rum müzakereci Andreas Mavroyannis, “referans şartlarında anlaşma olmadıkça” Kıbrıs sorununda atılacak sonraki adımların Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’na kaydığını söyledi.
Mavroyannis bu yöndeki açıklamalarını Alpha’da katıldığı bir programda yaptı.
“Puslu manzara”nın dağılması için BM Kıbrıs Özel Danışmanı Jane Holl Lute’un sorumluluk üstlendiğini ancak sonuç alamadığını belirten Mavroyannis; BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in BM Genel Kurulu toplantısı çerçevesinde tüm taraflarla görüşeceğini belirtti.
Mavroyannis’e göre BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Kıbrıslı liderlerin yanı sıra Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis ve Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson ile ayrı ayrı görüşecek.
Guterres bu görüşmelerin ardından iki liderle üçlü bir görüşme yapılması konusunda koşulları oluşturmaya çalışacak. Bunun ardından Mont Pelerin 3’te olduğu gibi büyükelçiler, diplomatlar veya teknokratların katılımıyla gayri resmi bir Kıbrıs Konferansı’na ilişkin karar alınabilecek.
“Liderler anlaşmıştı”
“Liderlerin geçtiğimiz ağustos ayında bir araya geldiğini ve müzakerenin devamına ilişkin üç temel başlıkta prensipte anlaştıklarını” öne süren Mavroyannis, bunları; 2014 yılının Şubat ayındaki ortak açıklama, görüş birlikleri ve Guterres çerçevesi olarak sıraladı.
“Lute’un bu karşılıklı anlayışı mühürlemesi bekleniyordu, akabinde ise BM Genel Sekreterinin liderlerle olan görüşmesine gidilecekti” ifadelerini kullanan Mavroyannis, bunun, Türk tarafının yeni talepleri ile engellendiğini savundu.
Mavroyannis sözlerini şöyle sürdürdü:
“Müzakere yapabilmemiz için en başından Kıbrıs Türk tarafının siyasi eşitlikle ilgili algısı tatmin etmemiz, müzakereleri kısa sürede tamamlamamız ve başarısızlık halinde ne olacağını şimdiden ilan etmemiz istendi.”
Mavroyannis, açıklamalarının sonunda Guterres belgesini de gündeme getirerek “Guterres çerçevesinin hiçbir zaman yazılı bir belge şeklinde olmadığını” sözlerine ekledi.
Maraş iddiası: Kruvazör gemilerine açacaklar
Mavroyannis, Maraş konusunda da iddialarda bulundu, Türkiye’nin bölgeyi kruvazör gemilerine açmak istediğini söyledi.
Kıbrıslı Rum müzakereci Mavroyannis şu iddiaları dile getirdi:
“Türkiye’nin politikası yalnızca kapalı kentle alakalı değildir. Bu limanın kuzeyindeki Karaolos (Karakol) bölgesi aynı zamanda Apostolos Varnavas ile Salamina (Salamis) ve doğudaki bölgeye kadar uzanan bir üçgenle alakalıdır. Türkiyeli iş insanlarıyla işbirliği içerisinde bunu geliştirmek ve bölgenin sahilini kullanmak istiyorlar. Kruvazör gemilerini karşılayacak olan bir liman, marina ve Boğaz’da (İskele Boğazı) ticari bir limanla ilgili düşünceleri vardır. Yalnızca kapalı kenti içine almayan geniş bir planlama vardır.”