Gözler bu soruşturmada
SAYIŞTAY’ın KIB-TEK Raporu, nerede? Önce Savcılık, sonra polis…
Ertuğrul SENOVA
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun (KIB-TEK), Kasım 2021 – Eylül 2022 tarihleri arasında toplamda 6 milyon 747 bin 535 dolar zarara uğratıldığına yönelik tespitlerin yer aldığı Sayıştay Başkanlığı tarafından hazırlanan rapor 4 ay önce Meclise gönderildi ancak soruşturma için Başsavcılığa ya yeni gönderildi ya da henüz gönderilmedi…
Sonuç kısmında, tespit edilen usulsüzlüklerin, hukuki açıdan değerlendirilmesi adına Başsavcılığa havale edileceği yazan raporun, 4 aydır Başsavcılığa havale edilip edilmediği ilişkin net bir bilginin verilmemesi dikkat çekti.
Konuyla ilgili YENİDÜZEN’e konuşan Başsavcı Yardımcısı Ahmet Varol, “Raporun gelip gelmediğini bilmiyorum, eğer henüz gelmediyse birkaç güne kadar gelecek” dedi, raporun gelmesinin ardından polise iletilip soruşturma yapılmasını talep edeceklerini söyledi.
Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı da raporun Başsavcılığa sunulduğuna ilişkin bilgiye sahip olmadığını ancak yasa gereği Sayıştay Başkanlığı’nın raporu Başsavcılığa iletmek zorunda olduğunu söyledi. Esendağlı, “Siyasi iradeye gerek yok, engel de yok, burası siyasi iradenin çok uzak durması gereken bir yer” dedi.
UBP – YDP – DP Hükümeti’nin koalisyon ortaklarından, KIB-TEK’ten sorumlu eski bakan Erhan Arıklı ise raporun Başsavcılığa iletildiğine dair herhangi bir duyum almadığını, eğer gönderilmemişse de en kısa zamanda gönderileceğini söyledi.
Öte yandan EL-SEN Genel Sekreteri Ahmet Tuğcu ise “Sayıştay Başkanlığı’nın gerekli adımı atacağına inanmıyoruz” diyerek, sendikanın avukatıyla görüştüklerini söyledi, “yapabilirsek biz adım atacağız” ifadelerini kullandı.
Başsavcı Yardımcısı Ahmet Varol:
“Eğer henüz gelmediyse birkaç güne kadar gelecek”
Başsavcı Yardımcısı Ahmet Varol YENİDÜZEN’e yaptığı açıklamasında, “Raporun gelip gelmediğini bilmiyorum, eğer henüz gelmediyse birkaç güne kadar gelecek” dedi.
Başsavcı Yardımcısı Varol, Sayıştay raporunun gelmesinin ardından, rapordaki tespitler ışığında polise gönderilip soruşturma yapılmasını talep edeceklerini belirterek, “Eğer bunlar incelendikten sonra gelen polis dosyasında suç unsuru bulunursa o zaman davası açılacak” şeklinde konuştu.
Suç unsuru bulunmaması halinde dava açılmayacağını belirten Varol, “Biz hukuki inceleme yaparız, Sayıştay ise mali inceleme. Onlar mali incelemede usulsüzlük bulabilir ama her usulsüz şey suç değildir. Bunun farklı anlamları var. bu yüzden Sayıştay’ın tüm dosyaları hukuki dava olarak açılmıyor. Kamuoyunda bu konuda yanlış bir kanı var” ifadelerini kullandı.
Hükümet ortağı, KIB-TEK’ten sorumlu eski bakan Erhan Arıklı:
“Başsavcılığa iletildiğini duymadım ama eğer gönderilmemişse en kısa zamanda gönderilecektir”
UBP – YDP – DP Hükümeti’nin koalisyon ortaklarından, KIB-TEK’ten sorumlu eski bakan Erhan Arıklı ise raporun Başsavcılığa iletildiğine dair herhangi bir duyum almadığını, eğer gönderilmemişse de en kısa zamanda gönderileceğini söyledi.
Arıklı, kendisi ve bir diğer KIB-TEK’ten sorumlu eski bakan Hasan Taçoy’a yönelik Başbakanlık Denetleme Kurulu tarafından gerçekleştirilen soruşturmanın sonucunun Başbakanlık Denetleme Kurulu Başkanı Halil Talaykurt tarafından Başbakan Ünal Üstel’e sunulduğunu ifade etti.
Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı:
“Yasa gereği Sayıştay, raporu Başsavcılığa göndermek zorunda”
Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı da raporun Başsavcılığa sunulduğuna ilişkin bilgiye sahip olmadığını ancak yasa gereği Sayıştay Başkanlığı’nın raporu Başsavcılığa iletmek zorunda olduğunu söyledi.
“Eğer bir suç varsa, yapanın yanına kar kalacağını düşünmüyorum” diyen Esendağlı, “Evet, bu konuda çok fazla emsalimiz yok ama günün sonunda kamu görevlilerinin sorumluluklarıyla ilgili cezai mevzuat var. Sayıştay, yaptığı değerlendirme sonucu cezai veya hukuki bir sorun tespit ederse, bunu ileriye götürmek için savcılığa göndermek zorundadır” dedi.
“Siyasi iradeye gerek yok, engel de yok, burası siyasi iradenin çok uzak durması gereken bir yer”
“Süreç yeter ki çalışsın” diyen Esendağlı, bu konuda siyasi iradeye gerek olmadığını vurgulayarak, “Sayıştay zaten bağımsız denetim organıdır. Rapor çıktı. Raporu Savcılığa göndermesi yasa gereğidir. Savcılık da bu konuları ceza veya hukuk davasına dönüştürüp, kamuoyunun hakkını arar. en azından yargı bu konuda karar vermiş olur. Bu mekanizmanın çalıştırılmasında bir engel yoktur. Bu konuda gerekli mevzuat vardır. Siyasi irade falan da gerekmez. Aksine, siyasi iradenin çok uzak durması gereken bir alandır burası” şeklinde konuştu.
EL-SEN Genel Sekreteri Ahmet Tuğcu:
“Sayıştay Başkanlığı’nın gerekli adımı atacağına inanmıyoruz, yapabilirsek biz adım atacağız”
EL-SEN Genel Sekreteri Ahmet Tuğcu, Sayıştay Başkanlığı’nın söz konusu raporu Başsavcılığa gönderdiğine dair herhangi bir duyum almadıklarını, Sayıştay Başkanlığı’nın adım atmaması halinde, gerekli adımı EL-SEN olarak kendilerinin atacağını söyledi.
“Avukatımız konuyu araştırıyor, yapabilirsek raporu biz mahkemeye taşıyacağız” diyen Tuğcu, raporun yanı sıra AKSA’ya karşı başlattıkları eylemlilik sürecinde yasadışı pek çok şeyle karşılaştıklarını, örneğin yetkisiz kişilere arıza tamir ettirilmesi ya da iş güvenliği olmadan çalıştırılması gibi olaylar yaşandığını söyledi, “Bunların tümünü yargıya taşımayı hedefliyoruz” dedi.
Tuğcu, “yapanın yanına kar kalacak gibi gözüküyor, Sayıştay Başkanlığı’nın gerekli adımı atmayacağına inanıyoruz. Buna izin vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.