Taciz edildiği iddia edilen 55 yaşındaki kadın çalışan Ş.K. tanık olarak mahkemeye çıktı. Taciz edildiği iddiası ile G.E’yi şikayet eden Ş.K., olayın 2016 yılında olduğunu anlattı: “Odayı arayarak beni yanına çağırdı. İmzalamasını gereken dosya vardı ve bana hitaben ‘Yanıma gelmezsen, gözün gözüme, tenin tenime, yüzün yüzüme değmezse imzalamam’ dedi.”

Devrim DEMİR

4'lü koalisyon öncesindeki UBP hükümeti döneminde bir kamu kurumunda “Genel Müdür” olarak görev yapan G.E., sözlü taciz suçlaması ile Lefkoşa Ceza Mahkemesinde itham edildi. O dönemde aynı kurumda görev yapan bir kadın çalışana tacizde bulunduğu iddia edilen G.E mahkemeye çıkarıldı.

Aleyhine getirilen suçlamayı kabul etmeyen G.E’nin ilk duruşması başladı. Taciz edildiği iddia edilen 55 yaşındaki kadın çalışan Ş.K. tanık olarak mahkemeye çıktı. Taciz edildiği iddiası ile G.E’yi şikayet eden Ş.K., olayın 2016 yılında olduğunu anlattı. Ş.K, müdürün iş ile ilgili kendisini odaya çağırdığını "Yanıma gelmezsen, gözün gözüme değmezse istediğin kağıdı imzalamam" şeklinde konuşması üzerine çok sinirlendiğini ifade etti. Şikayetçi Ş.Ķ., 2017 yılında G.E’nin üzerine saldırdığını kendisine el kaldırıp aşağıladığını öne sürdü. Ş.K. bu olaylar yaşanırken odada 3 kişinin daha olduğunu ifade etti. Şikayetçi Ş.K., tanık kürsüsünde verdiği ifadesinde G.E’nin kendisine iş yerinde mobbing uyguladığını, psikolojik olarak çok yıprandığını söyledi. Mahkeme davada yeni tanık dinlemek üzere, duruşmayı 9 Ocak tarihine erteledi.

Mahkemede neler konuşuldu?

Lefkoşa Ceza Mahkemesi Yargıç Temay Sağer huzurunda görüşülen davada G.E., itham edildiği iki davayı kabul etmedi.

G.E.’nin avukatlığını yapan Savaş Atakan mahkemede hazır bulunurken, G.E., tarafından taciz edildiği iddiası ile şikayetçi olan 55 yaşındaki Ş.K.’de mahkemede hazır bulundu.

G.E.’nin itham edilmesinin ardından duruşmaya başlandı.

Başsavcılığın ilk tanığı şikayetçi Ş.K. oldu.

“Çok rencide oldum, aşağılanmış hissettim”

O dönemde aynı kurumda görev yapan ve G.E., tarafından taciz edildiği iddiası ile tanık olarak kürsüye çıkan Ş.K., yaşadıklarını anlattı.

Tanık Ş.K., “2016 yılında İdari Personel Şube Amiri olarak ilgili bölüme atandım. G.E.’de ilgili kurumda Genel Müdür olarak görev yapmaktaydı. Birçok kez birlikte çalıştık. 2016 yılında ben arşiv bölümündeyken ilgili odayı arayarak beni yanına çağırdı.

İmzalamasını gereken dosya vardı ve bana hitaben ‘Yanıma gelmezsen, gözün gözüme, tenin tenime, yüzün yüzüme değmezse imzalamam’ demesi üzerine ben telefonu kapattım. Odada iki arşiv personeli de o anlarda oradaydı. Çok sinirlendim ve odadan çıktım. Kendimi çok kötü hissetim, rencide edilmiş, aşağılanmış hissettim. Psikolojik olarak depresyona girdim” dedi.

“Üzerime saldırdı, sözlü hakaret etti”  

Tanık Ş.K., yaşanan olayın ardından, G.E.’den uzak durarak işine devam ettiğini belirtti. 2017 yılında kuruma alınan yeni bir personelin durumu hakkında odasına gittiğini ifade eden Ş.K., “Odada o dönemde görevde olan M.Ö., M.Y., ve ismini bilmediğim M.Ö.’nün damadı vardı. Bana onların önünde hakaret ederek üzerime saldırdı, ellerini kaldırıp sen çalışmamak için bahane yaratın diyerek ağza alınmayacak küfürle odadan yollattı. Olay makam odasında gerçekleşti, büyük bir üzüntü yaşadım ve duygusal olarak çok yıprandım. G.E.’yle birlikte 2003 yılından bu yana birlikte çalıştık. Yaşanan olaylardan sonra, benim bazı görev yetkilerimi başka bir personele verdi. Odacısı ile beni sürekli takip ettiriyordu ve bana mobbing uygulamaya başladı.”

Ş.K.:“İzine ayrıldım”

G.E.’nin avukatı Savaş Atakan’ın sorularını yanıtlayan Ş.K., G.E., ile polislik olduklarını anlattı. 2008 yılında da aralarında yaşanan sıkıntı nedeniyle polislik olduklarını ifade eden Ş.K., dönemin bakanı Sunat  Atun ve Genel Sekreter olarak görev yapan Dursun Oğuz’a konuyu aktardığını belirtti.

Ş.K., o dönem M.Ö.’nün  görevde olmasına rağmen 30 ay işe gelmediğini, yaşadığı sıkıntıyı daha üst düzeylere anlatarak çözümlemek istediğini ifade etti.

Avukat Savaş Atakan, Ş.K.’ye yaşadığını iddia ettiği olayların hemen ardından neden polise gitmediğini sordu.

Ş.K., son yaşadıklarından sonra duygusal çöküntü yaşadığını ifade ederek, 1 hafta izin aldığını olayı da uzun süre ailesi ile paylaşıp 52 gün sonra şikayete gittiğini belirtti.

G.E.’nin avukatı Savaş Atakan, tanık Ş.K.’nin iddialarının doğru olmadığını öne sürdü. Müvekkilinin Ş.K.’ye iddia ettiği cümleleri kurmadığını iddia ederek, suçlamaları ret etti.

Yargıç Temay Sağer, savcılığın yeni tanıklarının dinlenmesi, tanık 2, 3, 4, 6, ve 7’ye mahkemede hazır olmaları için tanık celbinin çıkarılmasına emir verdi.

Sağer, duruşmayı 9 Ocak Perşembe günü saat 13.00’e ertelerken, G.E.,’nin teminat şartı ile tutuksuz yargılanmasına karar verdi.