“Great Sea Interconnector” tartışma yaratıyor
Kıbrıs ile Yunanistan arasına deniz altından döşenecek kablo ile elektrik bağlantısı kurulması projesi “Great Sea Interconnector’ün” hayata geçirilmeye başlandığı ve halihazırda 50 kilometre uzunluğunda kablo döşendiği bildirildi.
Kıbrıs ile Yunanistan arasına deniz altından döşenecek kablo ile elektrik bağlantısı kurulması projesi (eski adıyla EuroAsia Interconnector) “Great Sea Interconnector’ün” hayata geçirilmeye başlandığı ve halihazırda 50 kilometre uzunluğunda kablo döşendiği bildirildi.
Kıbrıs Cumhuriyeti 100 milyon Euro ile katılım ortaklığına henüz karar vermemişken konu, Kıbrıs Cumhuriyeti Meclisi Enerji Komitesi’nin dünkü toplantısında masaya yatırıldı. Projeye onay veren ve kar-verimlilik raporunu bekleyenler de var, “Yunanistan’a bağımlılık yaratacak” diyerek projeye karşı çıkanlar da.
Alithia’nın “Elektrik Bağlantısı – Anlaşmazlıklara Sebep Oluyor” başlıklı haberine göre Kıbrıslı Rum Enerji Bakanı Yorgos Papanastasiu Rum Yönetiminin katılım ortağı olup olmayacağına halen karar vermediği proje kapsamında halen deniz dibine 50 kilometre uzunluğunda kablo döşendiğini, kablo döşeme işinin yüklenicisi şirket Nexans’ın önümüzdeki 1-2 ay içerisinde deniz dibi araştırmasına devam edeceğini açıkladı.
Papanastasiu’ya göre projenin en büyük maliyetini, 1,4 milyar euroya ulaşan kablo ve kablonun deniz dibine döşenmesi oluşturuyor. Projenin Avrupa Komisyonu’ndan aldığı 657 milyon euroluk ödeneğin 160 milyon eurosu ciro edildi, geriye kalan 1,3 milyar euroluk bölümü kredi yöntemiyle yatırımcılardan alınacak. Papanstasiu, düzenleme kararında bu meblağın yüzde 33’ünün Yunan, yüzde 67’sinin Rum tüketiciden alınacağını öngörüldüğüne işaret etti. Rum tüketicinin üzerinde durduğu kar-maliyet raporunun da projenin Yunan yüklenicisi “Bağımsız Elektrik Aktarım Otoritesi (ADİME) tarafından bu ay sunulacağını ekledi.
Yorgos Papanastasiu “Great Sea” gibi 30-40 yıllık projelerin birçok zorluğu ve bazı varsayımları bulunduğuna işaret ederek bu varsayımlar temelinde araştırma ve değerlendirmeler yapıldığını söyledi. Papanastasiu, varsayımların yanlış da olabileceğine işaret etti ancak Güney Kıbrıs’ın projeyle çok ilgilendiğini söyledi.
Papanastasiu’ya Yunanistan’dan ucuza elektrik mi tercih edildiği sorusu yöneltildi. Daha ucuz elektrik enerjisi olabileceğini ancak yerli üretimin de korunması gerektiğini belirtti. Yerel üretimin hemen kullanılabileceğini yahut depolanabileceğini, bu nedenle bu alanın rekabet piyasasında dahi serbest bırakılamayacağını söyleyen Papanastasiu “projenin fiyatları daha da düşüreceğine” inanç belirtti.
Kıbrıs Cumhuriyeti Maliye Bakanlığı Genel Müdürü Yorgos Pandelis ise bağlantının Kıbrıs ekonomisine, henüz netleştirilmeyen koşullar atında yardımcı olabileceğini, Güney Kıbrıs’ın yatırım ortağı olarak katılmasından ve sonradan yükümlülükler ortaya çıkabilecek olmasından endişe ettiklerini söyledi. Pandelis projenin teknik yönünden de endişeleri olduğunu, bu nedenle araştırma raporunu beklediklerini anlattı.
Enerji Düzenleme Kurulu (RAEK) Başkanı Andreas Pullikkas yatırım dosyasının önceki yüklenici (EuroAsia Interconnector) tarafından Rum-Yunan enerji düzenleme kurullarına 2017’de sunulduğunu ve o zamanki metodolojiyle değerlendirildiğini, buna dayanarak iki kurulun da sınır ötesi maliyeti paylaşma anlaşması yaptığını söyledi. Pullikkas, finansmanda 100 milyon euroluk bir boşluk olduğunun söylendiğini ve ADMİE’den geliri iyileştirme metodolojisiyle ilgili yazılı öneri istendiğini belirtti.
Elektrik Piyasası Derneği adına konuşan Fanos Karandonis ise projenin teknik işleyiş parametrelerini henüz görmediklerini belirterek, ekonomik etkisi olan taahhütlere girmeden şartların nasıl müzakere edilebileceğini sordu. Rum yönetimi tarafından verilen ve nihayetinde tüketicinin ödemesi gereken taahhütler konusunda kaygı belirtti.
Özel yatırımcılar adına konuşan Yorgos Hrisohoos ise ADMİE’den işittiklerinin kendisini korkuttuğunu çünkü raporun birçok yönden sorunlu olduğunu söyledi. Hrisohoos ADMİE’nin bütün maliyeti tüketiciden alacağına ve maliyet konusunda dikkatli olması konusunda herhangi bir baskı görmediğini vurguladı. Hrisohoos “proje Yunanistan’a bağımlılık yaratacak ve yerli üretim mahvolacak” dedi.