“GRİ DE OLMALI BE ARKADAŞLAR!”
"Matematik ve mantık, tarihsel olarak, birbirinden bağımsız disiplinler olarak ortaya çıkmıştır.
Ancak ikisi de modern çağlarda oldukça gelişmiştir:
Mantık daha matematiksel ve matematik daha mantıksal hale gelmiştir.
Sonuçta artık ikisini de birbirinden ayırmak neredeyse imkânsızdır; aslında ikisi de birdir…
Bunun kanıtı tabii ki teknik detaydır" Bertrand Russell.
Bunun kanıtı şöyle olabilir mi?
2 + 2 = 4'tür...
İngiltere'de de 4'tür,
Fransa'da da 4'tür,
KKTC'de de 4'tür (bundan pek emin değilim ama, neyse!)...
Nereye giderseniz gidin, cevap değişmez; doğru cevap 4'tür.
Şimdi araya biraz mantık koyalım:
Siz 2 + 2 yedi etmez derseniz,
bu da doğru cevap olur!
Kısacası 2 + 2 dört'tür ama yedi de etmez...
Yani bu durumda "mantık", akıl yürütmenin temel ilkelerini ortaya koyarken,
"matematik" ise akıl yürütmenin düzgün olup olmadığını kontrol eder!
Ya "Beyaz"sın,
Ya da "Siyah" ...
“Gri” olamazsın!
Olursun işte!..
Peki! Siyasette "Gri" olmak ne demek?
"2 + 2 dört'tür"ü merkeze alıp, yedi etmez diyebilmektir!
Neden “Gri” siyaset?
Çünkü kendi doğrularını belletmeye ve onun karşıtlarını reddetmeye dayalı bir siyasi sistem içinde siyaset yapmaya çalışıyorsun!
Düzensizlik içinde bambaşka bir düzen...
Uzlaşmaz,
buyurgan,
kutuplaşmış bir sistem...
Var olan yetenekler, eğer "taraf" olmazsa "atıl" oluyor...
Kısacası aklından memnun olmakta ve orada kalmaktadır sorun!
Yani sorun kendine ait doğrularda,
2 + 2 ‘de...
Hatırlayın, ne de güzel demişti Mevlana:
“Doğru ile yanlışın ötesinde bir yer var. Orada buluşalım.”
Evet!
2 + 2 = 4'tür ama 7 etmez!
9 da etmez, 5 de etmez...
2 + 2 dört dışında başka bir şey de etmez...
Alın size doğru ile yanlışın üzerinde bir renk!
"Gri de olmalı be arkadaşlar!"