Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Rektör Yardımcısı, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Kemalettin Aydın, grip ve nezle gibi vücutta virüsün hâkim olduğu dönemde kullanılan antibiyotiklerin, tedavide pozitif etkiden çok zarara neden olabileceği uyarısında bulundu. 

Prof. Dr. Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sonbaharla birlikte kalabalık ve kapalı ortamlarda grip vakalarında da artış görülebileceğini söyledi. 

Hava sıcaklığındaki düşüşün gribin ortaya çıkmasına yol açan bir faktör olmadığına işaret eden Aydın, vücut ısısının mevsim koşullarına göre ayarlanamaması, kıyafetlerin havaya uyum göstermemesi, insanların birbirlerine bulaştıracakları damlacıkların havada asılı kaldığı ortamlar nedeniyle grip vakalarında artış görülebileceğini söyledi.  

Grip vakalarındaki artış döneminin toplumda "grip mevsimi" olarak adlandırıldığını dile getiren Aydın, bu dönemde alınabilecek kişisel önlemlerle grip salgınının azaltılabileceğini vurguladı. 

"GRİPLİ KİŞİYLE ARANIZA BİR METRE MESAFE KOYUN" 

Prof. Dr. Aydın, grip ve nezlenin sürekli karıştırıldığını dile getirerek, şu bilgileri verdi:

"Gripte, eklem ve kas ağrısı, aynı zamanda ateş olur. Etinizin, kemiğinden ayrılması gibi sistemik bir ağrı hissedilir. Halk arasında da 'paçavra' olarak tabir edilir. Nezle ise daha basit geçirilebilir. Ateş ve kas ağrısı olmaz. Burun akıntısı, hapşırma şeklinde şikayetler eşlik eder. Tüm vücutta şikayet varsa, ateş eşlik ediyorsa bu bir grip tablosudur. Hapşırma, burun akıntısı, göz nezlesi, hafif öksürük varsa bu da nezledir. Grip yatağa düşürür. Tümü olmasa da ağır bir tabloyla iş performansını, yaşam kalitesini düşürür. Nezle daha hafif, ayakta geçer." 

Gripten kaçınmak için kişinin ilk olarak koruyucu önlemleri alması gerektiğini ifade eden Aydın, kapalı ortamda uzun süre kalmamak, iç ve dış vücut ısısının mevsime göre ayarlanması ile dengeli beslenmenin alınabilecek önlemlerin başında geldiğini söyledi.

Prof. Dr. Aydın, "Grip şikayetleri başladığı zaman bir solunum ya da öksürmeyle dışarı çıkan 'damlacık' dediğimiz partiküller havada asılı kalır. Gripli kişilerle bir metreden kısa mesafede temastan kaçınılmalı. Gripli kişi, öksüreceği zaman kol bölgesinde ağzını kapatmalı, el hijyenine dikkat etmelidir. Tüm alanlarda el hijyenine dikkat ettiğimiz zaman bütün hastalıklara karşı önlem almış oluruz." ifadelerini kullandı. 

"GRİP AŞISI BİR YIL KORUR"

Aydın, gripten korunmak için yapılabilecek en etkili şeyin, aşı olduğunu vurguladı.

Her yıl, bir önceki sene gribe neden olan virüsler göz önünde bulundurularak ve bir sonraki yıl gribe yol açacak virüslere yönelik tahminlerle yeniden hazırlanan grip aşısının ekimde piyasaya çıkacağını belirten Aydın, şöyle konuştu:

"Grip sezonunu daha iyi geçirmek adına ekimden itibaren aşı yaptırılabilir. Aşı, yapıldıktan üç hafta sonra koruma sağlar. En yoğun dönemi kış gelmeden olacağı için ekim-kasımda da aşıyı öneriyoruz. Mart ve nisanda grip vakalarında bir yükselme olur. Mevsim boyunca yaptırılırsa faydası olur." 

Aydın, çocuk yaş grubu, akciğer, karaciğer ve diyabet gibi kronik rahatsızlığı bulunanlar ile kanser tedavisi görenlerin, yaşlı bakım merkezlerinde kalan ve 65 yaş üzerindekilerin gribe karşı aşılanmaları gerektiğini dile getirdi.

Grip aşılarının koruma süresi konusunda da bilgi veren Aydın, "Grip aşısı bir yıl koruma sağlar. Bir sonraki yıl yeniden aşılanmak gerekir. 'Geçen yıl aşı oldum. Bu yıl korunmuyorum.' şeklinde bir yaklaşım söz konusu değildir. 'Grip aşılarının içeriğindeki bazı maddelerin alzaymır gibi rahatsızlığa yol açtığı' gibi bir bilgi kirliliği de yaşanıyor. Grip aşısının içerisinde asla alzaymır gibi hastalıklara neden olacak alüminyum bileşeni dedikleri bir şey söz konusu değildir. Yaptırma gerekliliği olanların aşı yaptırmalarında herhangi bir sakınca yoktur." dedi.

"GRİP ANTİBİYOTİKLE TEDAVİ EDİLEMEZ"

Grip tedavisinde en sık başvurulan yollardan birinin de antibiyotik olduğuna işaret eden Aydın, şunları kaydetti:

"Grip ve nezlenin hiçbir yerinde antibiyotik kullanılması doğru değildir. Grip ve nezle gibi vücutta virüsün hâkim olduğu ortamlarda kullanılan antibiyotikler, pozitif etkiden çok zarara neden olmaktadır. Antibiyotiklerin ateş düşürücü veya gribi geçirici bir mantıkla kullanılması son derece yanlıştır. Grip asla antibiyotikle tedavi edilebilir bir hastalık değildir. Gripte antibiyotiğin yeri yoktur."