“Grivas'ı anma töreninde sağın ve aşırı sağın buluşması halka karşı bir provokasyondur…”
Geçmişle yüzleşme konusunda Kıbrıs’ta yaşanan sorunlardan biri de, Kıbrıslırum hükümeti ve Kıbrıslırum Temsilciler Meclisi Başkanı Annita Dimitriu’nun, Kıbrıs’ın yıkımında rol alan Grivas’ı anma törenlerine katılarak ona “saygı” göstermeleri… Bu konuda en sert tepki, AKEL’den geldi…
AKEL Türkçe’de yer alan AKEL tarafından yayımlanmış olan çeşitli açıklamalarda, Kıbrıslırum Temsilciler Meclisi Başkanı ve DİSİ lideri Annita Dimitriu ile Hristodulidis hükümetinin, ELAM’la birlikte Grivas’ı anma törenine katılmasına sert tepki gösterildi. AKEL’in bu konuda yaptığı açıklamalarda şöyle denildi:
“Vatanımızda yıkıma yol açan Grivas’ın önünde bu yıl da Hristodulidis hükümeti, DİSİ ve ELAM saygıyla eğildiler. Hükümetin de katılımıyla sağın ve aşırı sağın EOKA B liderini anma töreninde bu yıl da gerçekleştirdiği buluşma ülkemizin tarihi ve demokrasisi karşısında vahşi bir provokasyondan başka bir şey değildir. Bu hareket ihanetin ve istilanın yaralarına tuz basmaktır. 1974’ün direnişçi kahramanlarına, şehitlerine, kayıplara, kendi yurdunda mülteci olanlara, Kıbrıs trajedisinin kurbanlarına karşı bir hakarettir.”
“GRİVAS ONUR GÖRMEYE LAYIK OLMAYAN BİRİDİR…”
“DİSİ Başkanı'nın kendisine yapılan tavsiyelere artık tamamen uyup Grivas için bu yıl bizzat kendisinin çelenk koyması dikkat çekici bir husustur. Bu da DİSİ’nin sürekli olarak aşırı sağa, en uç, milliyetçi ve muhafazakâr kanata doğru kaydığının bir göstergesidir. Temsilciler Meclisi Aralık 2022’de aldığı kararla “tüm devlet kurumlarından Kıbrıs halkının yaralarına ve hafızasına saygı göstermesi ve demokratik meşruiyeti hedef alanlara ve özellikle de EOKA B lideri ve üyeleri ile Darbe hükümetinin yöneticilerine onur ve kahramanlık atfeden etkinliklerden uzak durmaları talebinde bulundu ve Grivas'ı "vatanından hiçbir şekilde onur görmeye layık olmayan" biri olarak niteledi. DİSİ Başkanı en azından kendisinin aynı zamanda Meclis Başkanı olduğunu da hatırlayıp Meclis’in bu kararına saygı göstermeliydi.
AKEL, hükümeti destekleyen partilere Grivas'ı anma törenine hükümetin katılımı konusunda net olarak tutumlarını ortaya koymaları çağrısında bulunmaktadır.
AKEL, vatana ihanet edenleri ve halkımızın kanını dökenleri değil; yurdumuz, demokrasi ve özgürlük uğruna canlarını feda edenleri anmaya ve onurlandırmaya devam edeceğini bir kez daha vurgulamaktadır.”
“GRİVAS İÇİN SAYGI DURUŞUNDA BULUNANLARA AKEL’İN CEVABI…”
“Vatanımızı kana bulayan darbeyi, yapılan ihaneti ve yaşanan trajediyi DİSİ'nin sadece "çalkantılı olaylar" olarak nitelemesi bile gerçek amacını gözler önüne sermektedir. Ancak onlar Grivas'ı ve EOKA B'yi ne kadar aklamaya çalışsalar da Kıbrıs halkı yaşananların bedelini kanıyla ödedi ve neler olduğunu çok iyi biliyor.
DİSİ ve Hristodulidis hükümeti şunu anlamalıdır: Tarihsel hafıza ve yaşananları bilmek kendinden farklı olana karşı düşmanlık tohumları saçmak değildir. Silahlarını yurdumuza ve demokrasiye karşı çevirenleri onurlandırmak ve onlar için kutlamalar düzenlemek kendinden farklı olana karşı düşmanlık tohumları saçmaktır.
Hükümete destek veren partiler saklanmayı bırakıp, hükümetin Grivas'a saygı duruşunda bulunması ve onu onurlandırması hakkında tutumlarını net bir şekilde ortaya koymalıdırlar.”
“GRİVAS’IN VE EOKA B’NİN YAPTIKLARININ SONUÇLARI, BEŞPARMAKLAR’A BAKILDIĞINDA GÖRÜLÜYOR…”
“AKEL Basın Sözcüsü Yorgos Kukuma Grivas’ın ve EOKA B'nin yaptıklarının sadece geçmişte kalmış bazı vakalar olmadığını, bunların sonuçlarının Beşparmaklar’a bakıldığında ışıklandırılmış bir halde görüldüğünü belirtti.
ASTRA radyosuna yaptığı açıklamada Kukuma tarihin unutulmaması gerektiğini, geçmişte yaşananların ve sonuçlarının Kıbrıs'ın bugününü ve geleceğini etkilediğini dile getirdi.
Yorgos Kukuma Grivas’ı anma törenleri yapanların ve bu törenlere katılanların, 1974’te kendi yurtlarında mülteci olan, yakınlarını kaybeden insanlara ne söyleyeceklerini merak ettiğini de sözlerine ekledi.
DİSİ’nin yayınladığı açıklamada 1974 dönemini “çok çalkantılı” bir dönem olarak nitelendirip yaşananların sorumlularını ve tarihi gerçekleri saklamaya çalıştığını ifade eden Yorgos Kukumas Temsilciler Meclisi’nin 2022’de aldığı kararla “tüm devlet kurumlarından Kıbrıs halkının yaralarına ve hafızasına saygı göstermesi ve demokratik meşruiyeti hedef alanlara ve özellikle de EOKA B lideri ve üyeleri ile Darbe hükümetinin yöneticilerine onur ve kahramanlık atfeden etkinliklerden uzak durmaları talebinde bulunduğunu ve Grivas'ı "vatanından hiçbir şekilde onur görmeye layık olmayan" biri olarak nitelediğini hatırlatarak, “DİSİ Başkanı en azından kendisinin aynı zamanda Meclis Başkanı olduğunu da hatırlayıp Meclis’in bu kararına saygı göstermeliydi” diye konuştu.
AKEL Basın Sözcüsü ayrıca hükümeti destekleyen partilerin de “saklambaç” oynamaya son verip, bu konuda net bir tavır almaları gerektiğinin altını çizdi.”
Ressam George Gavriel'in TARİHİN ÇÖP SEPETİ başlıklı çalışması...
(AKEL Türkçe – 27/28/30.1.2025)
“Adayı bölen savaş suçluluları resmi törenlerle anılıyor…”
Kıbrıs’ın güneyinde, Grivas’ı anma törenine katılan Kıbrıslırum hükümeti yetkilileri ve Temsilciler Meclisi Başkanı Annita Dimitriu’ya tepkiler yağdı. Bu konuda “Gazedda Kıbrıs” geniş bir haber ve yoruma yer vererek özetle şöyle yazdı:
“Kıbrıs’ın bölünmesine neden olan savaş suçlusu kişilerin kahraman olarak anılmasına Kıbrıs’ta devam ediliyor.
Kıbrıs’ın kuzeyinde olduğu gibi güneyinde de milliyetçi terör ile adayı bölen savaş suçluluları resmi törenlerle anılıyor.
1955-1959 yılları arasında EOKA’nın liderliğini yapan ve faşist EOKA B’nin kurucusu olan Yorgos Grivas’ın 51. ölüm yıldönümü dolayısıyla geçtiğimiz Pazar günü Limasol’da resmi bir tören düzenlendi. Grivas’ın resmi törenle anılması farklı çevrelerin eleştirilerine neden oldu. Radikal Sol Alan AFOA, AKEL ve EDEK gibi örgütler Grivas’ın anılmasına tepki gösterdiler.
Limasol’daki Aziz Nikolaos kilisesinde düzenlenen törene Amathus Piskoposu Nikolaos ev sahipliği yaparken, Göçmen Bakan Yardımcısı Nicholas Ioannides ve Meclis Başkanı Annita Demetriou ile ELAM yetkilileri de törene katılanlar arasındaydı. Polis ise törende olağanüstü önlemler aldı. Grivas’la ilgili yoğun tartışmalar nedeniyle olası bir protestoyu önlemek için “özel eylem planı” hazırlayan polis, bazı bölgelere girişi kapatarak 200’den fazla polis memuru görevlendirildi.
Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı-TOMA’nın da hazır beklediği törene tüm katılanlar polis kontrolünden geçirildi. Bir kişi “sprey” taşıdığı gerekçesiyle tutuklandı.
AFOA: “SAVAŞ SUÇLULARININ KAHRAMANLAŞTIRILMASI…”
Sol radikal alan AFOA’dan yapılan açıklamada “Kıbrıs tarihinin tek boyutlu ve önyargılı bir şekilde okunması ve analiz edilmesinin yeni bir şey olmadığına dikkat çekilerek adanın bölünmüşlüğünün devam etmesinin başlıca nedenlerinden birinin bu olduğu” belirtildi.
AFOA açıklamasında “EOKA’nın aklanmasına ve Grivas gibi 1950’lerin ortalarından 1974’e kadar rehberliği ve etkisi altında olan savaş suçlularının kahramanlaştırılmasına izin veren de tam olarak bu eksik okumadır, Sol görüşlü Kıbrıslırumlar hedef alındı ve öldürüldü, Kıbrıslıtürkler kitlesel olarak istismar edildi ve katledildi ve sonuçta Türkiye askerinin işgaline ve Kıbrıs’ın bölünmesine neden olan darbe EOKA B tarafından gerçekleştirildi” vurgusunda bulunuldu.
1974’teki trajik olaylardan 50 yıldan sonra, ülkenin siyasi liderliğinin EOKA’nın suçlarını deşifre etmekte başarısız olmakla kalmayıp, onları anmaya devam etttiğine dikkat çekilen AFOA açıklamasında “Meclis Başkanı ve Göçmenlerden Sorumlu Bakan Yardımcısının Grivas’ı anmak için eski bir trajedideymiş gibi yürüdüğü dünkü tiyatro, Kıbrıs’ın bölünme tabutuna bir çivi daha çakmaktadır” denildi.
“TARİHE VE DEMOKRASİYE KARŞI BİR PROVOKASYON…”
AKEL, Grivas’ın resmi törenle anılmasına tepki göstererek törenin düzenlenmesini “halka karşı bir provokasyon” olarak nitelendirdi.
“Hristodulidis hükümeti, DİSİ ve ELAM bu yıl da yurdumuzun yüz karası-alçağı Grivas’a boyun eğdi. Sağcı ve aşırı sağcıların her yıl hükümetin huzurunda EOKA B liderini anma töreninde bir araya gelmesi, bu ülkenin tarihine ve demokrasisine karşı bir provokasyondan başka bir şey değildir” dedi. DİSİ’den AKEL’e verilen cevapta EOKA B döneminin faaliyetleri “çalkantılı olaylar” olarak nitelendirilerek EOKA’nın kurtuluş mücadelesinin modern tarihteki çalkantılı olaylarla özdeşleştirilemeyeceği belirtildi. Bunun üzerine AKEL’den yapılan yeni açıklamada DİSİ’ye karşılık vererek, “DİSİ’nin darbeyi, ihaneti ve vatanımızı kana bulayan trajediyi sadece ‘çalkantılı olaylar’ olarak nitelendirmesi bile gerçek amacını ortaya koymaktadır” denildi. Hükümeti destekleyen partilerden EDEK’ten yapılan açıklamada ise “değişmez pozisyonumuz devlet kurumlarının George Grivas’ın anma töreninde temsil edilmemesi gerektiği yönündedir” denilerek, EOKA B’nin “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devlet yapısını ve o günkü yasal hükümeti şiddetle baltalayan yasadışı bir örgüt” olduğu vurgulandı.
EDEK’ten yapılan açıklamada, “yurdumuzun Türkiye tarafından istilası ve işgali için kapıları açan 15 Temmuz 1974’teki hain darbeye aktif olarak katılanlar olduğu onların da EOKA B üyeleri olduğu belirtildi.
Grivas'ı anma törenine katılan Annita Dimitriu, büyük tepki gördü..
(GAZEDDA – 29.1.2025)
“Grivasçılık nasıl sürdürülüyor?”
Stelyos Stilyanu/Gazedda
İşte size güzel bir soru.
Her 27 Ocak’ta bu tartışmalı (…) tarihi figüre saygılarını sunmayı ihmal etmeyenleri övmek yerine, belki de Grivasçılığın sürdürülmesine ve aktarılmasına katkıda bulunan egemen ideolojinin (ve buna bağlı olarak siyasi ve politik uygulamaların) tüm özelliklerine bakmalıyız.
Örneğin DİSİ Başkanı Annita Dimtriu’yu ya da Kıbrıs’ın en büyük partisinin liderliğini, hükümet üyelerini ve diğer siyasi, dini ve askeri yetkilileri her yıl Yorgos Grivas’a saygı duruşunda bulunmaya iten şey nedir?
Sanki ilk defa başımıza geliyormuş gibi kınamak ve atıp tutmak yerine odaklanmamız gereken yer burasıdır.
Yıkımının temel direği olan ENOSIS talebinin, tarihindeki başlıca militanlık ve kahramanlık eylemi olarak görüldüğü bir toplumda mı yaşıyoruz?
Hem EOKA’nın eylemlerinin hem de Makarios liderliğinde yeni kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin izlediği -Kıbrıslı Türklere karşı- çatışmacı yolun sonuçlarıyla asla yüzleşememiş bir toplumda mı yaşıyoruz?
Her kasabanın ve toplumun iki ana caddesinden birine generalin adının verildiği bir ülkede mi yaşıyoruz?
Temel kaygının Yunan ulusal bilincinin geliştirilmesi ve pekiştirilmesi olduğu bir eğitim sistemin de mi yaşıyoruz?
Bu sorular sorulmadığı, bu konular, ideolojik ve siyasi eğilimler denklemin dışında bırakıldığı ya da zamanın tarihsel bağlamının arkasına saklandığı sürece, EOKA ve EOKA-B liderinin anısının korunması ve onurlandırılması için her zaman fırsatlar ve olanaklar olacaktır.
Nihayetinde, ENOSİS’i, EOKA’yı ve Makarios’u tarihsel eleştirel analiz sürecine dahil etmediğimiz sürece, Grivas ve EOKA-B arka kapıdan sıvışmaya ve “Kıbrıs Helenizmi”nin zaferlerinden kendi paylarına düşeni almaya devam edeceklerdir.
Faşistler yeniden Grivas'ı anma töreninde buluştu
(GAZEDDA – Stelyos Stilyanu – 29.1.2025)