1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. Grivas’ın sığınağına yapılacak ziyaretlere tepki gösterin!”
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

Grivas’ın sığınağına yapılacak ziyaretlere tepki gösterin!”

A+A-

[email protected]

ELAM’ın bazı Kıbrıslıtürkler’e saldırıları ardından, EDON’dan cesur girişim… EDON Kıbrıslırum gençlere Grivas’ın sığınağına yapılacak ziyaretlere katılmama çağrısı yaptı… Ailelere de çağrıda bulundu:

ELAM’ın bazı Kıbrıslıtürkler’e geçtiğimiz günlerde yaptığı saldırılar ardından Kıbrıslırum ilerici gençlik örgütü EDON, Kıbrıslırum gençlere bir çağrı yaparak, Kıbrıslırum Eğitim Bakanlığı tarafından öğrencilerin Grivas’ın sığınağına ziyaretlere götürülmesi yönünde vermiş olduğu talimatı hatırlatarak gençlerden bu ziyaretleri boykot edip bunlara katılmama çağrısı yaptı.

EDON ailelere de çağrı yaparak “Grivas’ın sığınağına yapılacak ziyaretlere tepki gösterin!” dedi.
“EDON’dan her demokratik öğrenciye, Grivas’ın sığınağına yapılacak ziyarete itaatsizlik ve bu ziyaretleri reddetme çağrısı” başlığı taşıyan ve dün yapılan açıklamada Kıbrıslırum Eğitim Bakanlığı’nın ideolojik saplantıların, zamanı geçmiş ve muhafazakar mentalitelerin rehberliğinde eğitimin kurban edilmekte olduğu belirtildi. “Bizi 50 yıl geriye götürmek, eğitimi karanlık dehlizlere sokmak istiyorlar” denilen açıklamada, “Yurttaşlarımız Kıbrıslıtürkler’e yönelik yakın geçmişte yapılan saldırılar da son iki yıldır eğitimin muhafazakarlığa doğru kayışının sonucunda ortaya çıkan yalnızca bir örnektir” denildi.


EDON Merkez Konseyi adına yapılan açıklamada “Kıbrıs’a ihanet etmiş olan Grivas’ın sığınağına yapılacak ziyaretler konusunda itaatsizlik ve bu ziyaretleri reddetme” çağrısında bulunuldu.


Anne babalara da seslenilen çağrıda, “Çocuklarınızın okulları tarafından Grivas’ın sığınağına götürülmesi konusunda tepkilerinizi ortaya koyun!” denildi.


“Grivas’ın canice davranışları tarihte kayıt altına alınmıştır. Onun eylemlerinin sonuçları, darbede ve işgalde evlatlarını kaybetmiş olan anaların gözlerinden okunabilir… Yunanistan’da öldürülen direniş hareketi lideri “X”in eşinin gözlerine damgasını vurmuştur… Sırf solcu oldukları  gerekçesiyle güpegündüz çocuklarının gözleri önünde maskeli Grivasçılar tarafından öldürülmüş olanların çocuklarının gözlerine damgalanmıştır… Grivas’ın damgası her gün karşımızda gördüğümüz Beşparmaklar’a çizilmiş utanç bayrağına çizilmiştir.
Eğer bizi dinlemek istemiyorsanız, iktidardaki DİSİ partisinin kurucularından olan Glafkos Klerides’in 25 Nisan 2007’de Kıbrıs Dosyaları Komitesi’ne verdiği ifadeye bakınız. Klerides, Grivas için “o bir katildi” demişti…”

 

KISA: Kıbrıslıtürkler’e yönelik son saldırı, buzdağının görünen ucudur

 

KISA tarafından yapılan açıklamada özetle şu noktalara dikkat çekildi:

***  Bu saldırılara karıştığından kuşkulanılan 15 öğrencinin tutuklanması, hiç kuşkusuz olumlu bir gelişmedir. Ancak aynı zamanda şunu vurgulamalıyız ki milliyetçiliğin, şovenizmin, ırkçılığın ve tahammülsüzlüğün beslenip büyütüldüğü bir toplumda, bu olaylar buzdağının yalnızca görünen ucudur.


***  KISA yıllardır, neo-faşist, neo-Nazi ve aşırı sağcı hareketlerin, örgütlerin ve ELAM benzeri siyasi partilerin yanı sıra parlamento gruplarındaki bazı bireylerin de milliyetçilik, ırkçılık ve benzer ideolojilere karşı devletin mücadele etmekteki irade eksikliği ve gösterdiği toleransı kullanıp sömürmekte olduklarına dikkat çekmekteydi. Nazizm ve faşizm, her bir toplumdaki verili koşullara göre ifade edilmektedir. Kıbrıs’ta da “milli düşman” addedilen Türklere ve Kıbrıslıtürkler’e karşı nefette ifadesini bulmasının yanı sıra, bu nefret aynı zamanda göçmenlere ve mültecilere de yönelmekte ve tüm sorunların kaynağı olarak gösterilip şeytanlaştırılmaktadır.


***  Bu koşullarda, rıkçı ve milliyetçi motivasyonlarla beslenen bu tür saldırılardan şoke olduğunu ifade etmek tuhaftır çünkü “etnosentrik” bir eğitim ve milli “yurtsever” siyasi söylemlerle ırkçılık ve milliyetçilik zaten beslenip büyütülmektedir. Tüm bunların sorumlularından biri de medyadır – o medya ki toplumu zehirleyen kalıp yargılar üretmektedir – sorumluluğun bir bölümü de ırksal temelde işlenmiş suçlara karşı mücadele ve cezalandırma konusunda “tolerans” gösteren yasa uygulayıcılardadır.


***  Hükümetin bu saldırıları gerçekleştirmiş olanları örnek biçimde cezalandırma kararlılığını olumlu buluyoruz ve umuyoruz ki mahkum edilinceye kadar bu suçu işleyenlerin takibini yapsın. Ancak bu soruşturma yalnızca öğrencilerle sınırlı kalamaz, okullarda milliyetçi ve ırkçı söylemleri aracılığıyla öğrencileri bu noktalara sürüklemiş olabilecek olan öğretmenlerin rolüne de uzanmalıdır soruşturma. Eğitim sistemindeki ırkçılığa ve tüm diğer ayırımcılıklara karşı uzun vadeli bir plan hazırlamak da zorunludur. Böylesi bir plan tüm ilgili tarafların katılımıyla, özellikle sivil toplumun katılımıyla hazırlanmalı ve özellikle eğitim sektörü de buna dahil edilmelidir.KISA tarafından yapılan açıklamada özetle şu noktalara dikkat çekildi:

 

Bu yazı toplam 2038 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar