'Güçlü Kuzey Kıbrıs' var!
“Bağımsız KKTC” yok, su var, elektrik var
Çok yorucu bir gündü dün…
Hem sıcak, hem nem, hem de yağmur vardı…
Türkiye'nin yeni seçilmiş Cumhurbaşkanı Erdoğan vardı adada…
Başkentte olağan üstü bir alarm durumu…
Her yerde polisler…
Silahlı askerler…
Yüksek binalarda keskin nişancılar…
Ercan'da 'sevgi' gösterileri…
Lefkoşa sokaklarında ‘protestolar’ vardı…
“Ankara elini yakamızdan çek” diyenlere “Elimiz her zaman Kuzey Kıbrıs’ın üzerinde olacak” diyen Erdoğan vardı…
“Su da elektrik da gelecek” diyen Erdoğan vardı dün…
Olağan üstü bir protokol havası vardı.
Memlekette hayat durmuş, Erdoğan vardı.
BRT'de tüm gün canlı yayın…
İnternet sitelerinde online yayın…
Yer yerde Erdoğan vardı…
Kıbrıs sorununda umut vaat eden açıklamalar da vardı….
Erdoğan'ın 'ılımlı' açıklamaları içinde çözülmeyi bekleyen şifreler vardı.
Ve o şifrelere göre Kuzey Kıbrıs’ı güçlendirmek vardı.
Çözümden önce, veya çözümden sonra…
Ya da her ikisinde de “Kuzey Kıbrıs güçlenmeli” vurgusu dikkat çekiciydi…
Tıpkı Turgut Özal'ın vurguları gibi…
Kuzey Kıbrıs güçlenmeli…
• "Hedefimiz devam etmekte olan müzakere sürecinin bir an evvel eş zamanlı referandumların yapılması aşamasına getirilmesidir"
• "Temennimiz 2008'den beri devam eden bu son süreçte, bugüne kadar sarf edilen çabaların heba edilmemesi, zamanın boşa harcanmamasıdır. Mevcut fırsat penceresinin sonsuza kadar açık kalamayacağı herkes tarafından artık idrak edilmelidir. BM sürecini zamana yayıp, Türk tarafını ve uluslararası camiayı oyalamaya kimsenin hakkı yoktur."
• “İki kesimlilik, siyasi eşitlik, iki kurucu devleti içeren anlaşmaya tam destek veriyoruz”
• “Kıbrıs Türk halkının çözümün mağduru olmasına asla izin vermeyiz”
***
“2008'den beri devam eden bu son süreçte, bugüne kadar sarf edilen çabaların heba edilmemesi”…
Talat-Papadopulos döneminden itibaren varılan mutabakatlar…
Yani Talat-Papadopulos, Talat-Hristofyas dönemlerinde yakalanan yakınlaşmalar…
Bunların heba edilmemesi gerekir dedi, masadaki liderlere mesaj verdi.
“BM sürecini zamana yaymamalı” dedi, bir nevi takvim istedi, güneye mesaj verdi.
“İki kesimlilik, siyasi eşitlik, iki kurucu devlete” vurgu yaptı, ismini kullanmasa da federasyonu ima etti.
“Kıbrıs Türk halkının çözümün mağduru olmasına asla izin vermeyiz” derken de Kuzey Kıbrıs’ı güçlendirme politikasından dem vurdu…
Su ve elektrikle Türk sermayesinin Kuzey Kıbrıs’ta daha aktif olacağını ima etti… Genel olarak şifrelerde bunlar vardı…
Ve Derviş Eroğlu’nun seçilmiş, üzerinde çalışılmış sözleri…
Ancak işin ilginci Derviş Eroğlu “iki ayrı devlet” demedi…
“KKTC yaşayacak” da demedi…
Bu da Derviş Bey’in şifreleri oldu… Bir ziyaret de böyle geldi, geçti…
Herkese geçmiş olsun…