1. YAZARLAR

  2. Salih Sarpten

  3. Güçlü Olan Değil, Değişime Uyum Sağlayabilen
Salih Sarpten

Salih Sarpten

Güçlü Olan Değil, Değişime Uyum Sağlayabilen

A+A-

 

Darwin, bilim dünyasına yön veren “güçlü olan yaşar” şeklindeki görüşünü, çalışmalarının son yıllarında “uyum yeteneği güçlü olan yaşar” şeklinde değiştirmişti. Hayatının son anına kadar çalışan Darwin’in gözlemlerinde, istisnasız ortak olan tek şey: “Çevrelerine daha uygun canlılar daha uzun süre yaşıyor ve daha çok üreyebiliyordu. O zaman evrim, "doğal seçilim" yoluyla gerçekleşiyordu. Yani, “Hayatta kalanlar türlerinin güçlüleri değil, değişime uyum sağlayanlardır”.

İşlerin zora girdiği, krizlerden kaynaklanan baskıların artığı zamanlar, değişimi görebilmenin ve değişme uygun kararlar almanın kaçınılmaz olduğu dönemlerdir. Ve işte bu dönemler; iyi yöneticiler, gerçek liderler için önemli bir sınavdır. Ya değişime uyum sağlanacak ve yaşamaya devam edeceğiz ya da güçlü olduğumuzu söyleyip süreç içerisinde yitip gideceğiz…

Eğitim de canlı bir organizma gibidir. O yüzden eğitimdeki değişimi görebilmeli ona göre kararlar üretebilmeliyiz. Başka bir ifadeyle son dönemde eğitim adına zora giren, krizlerin ve sıkıntıların pik yaptığı unsurları iyi analiz etmeli, gerçek bir eğitim liderliği sergilemeyi başarabilmeliyiz. Aksi durumda sistem, hiçbir şey üretmeyen kısır bir döngü olmaktan kurtulamayacak…

Aslında eğitim yönetiminin asıl işlevi okulu “etkili okul” haline getirmektir. Çünkü eğitim hizmetinin ilk üretildiği yer okuldur. Eğitimin belirlenmiş hedeflere ulaşma gerekliliği vardır. Bu hedeflerin yakalanmasındaki en önemli unsur da sistemdeki okulun iyi örgütlenmesine ve iyi yönetilmesine bağlıdır.

karikatur-010.jpg

Peki, Ama Nasıl?

İşe, eğitimde bugün yaşadığımız ve gelecekte yaşayacağımız sorunları iyi kavramakla başlamalıyız. Şöyle ki;

  • Öğretmen: Kaliteli eğitim, yalnız ve ancak nitelikli öğretmenle olur. Oysa bu yıl öğretmenlerimizin niteliğini artırmak şöyle dursun, yeni öğretmenlerin istihdamın edilmesinde bile nitelikten ödün verilecek kaygıları var. Bu sorun ivedilikle giderilmelidir. “Öğretmeni nasıl istihdam edelim?” sorusu yerine, “Hangi nitelikteki öğretmeni istihdam etmeliyiz?” sorusuna odaklanmalıyız. Öğretmenlerin yaratıcılık, yenilenme, eleştirel düşünme, problem çözme, iletişim, işbirliği, teknoloji ve medya okur-yazarlığı, esneklik ve uyum, girişimcilik, üretkenlik, sorumluluk, sosyal ve kültürlerarası becerilere sahip olması gerektiğini temel kural haline getirelim…
  • Ölçme – Değerlendirme: Mevcut ölçme-değerlendirme anlayışı terk edilmeli. Öğretmenin derste anlattıklarını ezberde tutabilme becerisini ölçmekten vaz geçilmeliyiz. Çünkü gerçek yaşam böyle bir şey değildir.
  • Eğitim Denetimi: Eğitimde denetim anlayışı ivedilikle değişmeli. Nerede bir kusur ya da kabahat var, o zaman orayı denetleyelim düşüncesinden kurtulalım. Yönlendiren, geliştiren, düzey atlatan ve talep edilen bir denetim anlayışı mekanizması kurmalıyız.
     
  • Öğretim Programları (Müfredat): Artık yeni ihtiyaçlara dönük becerileri öğretmeyi başarabilmeliyiz. Ancak daha da önemlisi; konu odaklı, kitabın içindekileri çocuklara aktarma uğraşımızdan vaz geçmeliyiz. Bunun için harcadığımız zamanı, enerjiyi ve emeği, öğrencilere kazandırmak istediğimiz kazanımları ve davranışları kazandırmada kullanalım.
     
  • Eğitim Teknolojisi: Öğretim için teknolojinin getirdiği uygulamaları kullanmak artık lüks değil, temel ihtiyaç, hatta zorunluluk olduğunu fark etmeliyiz. Nasıl ki her öğrenciye ders kitabını sağlıyoruz, bundan sonra her öğrencinin eğitime ulaşmak için teknolojik olanaklarını da sağlamamız gerektiğini unutmamalıyız.

Sonuç: Eğitimimizin etkili bir sistem olarak hayatta kalabilmesi için yukarıdaki yapmanın öneminin yanı sıra aşağıdakileri de yapmaktan vazgeçmeliyiz:

  • Plansız uygulamalar,
  • Bürokratik aksamalar,
  • Ekonomik kaynakları verimli kullanamama,
  • Eğitim bilimi ilkeleri yerine, siyasi kaygılarla karar alma…

Unutmayalım, güçlü olursak değil, değişime uyum sağlayabilirsek başarılı olacağız. Aksi durumda ne yaparsak yapalım nafile uğraş olacak…


Buraya Dikkat
Üniversite Adaylarının Dikkatine

2020-YKS tercih işlemleri, 06 Ağustos 2020 tarihinde başlayacaktır. Adaylar tercihlerini, 06-14 Ağustos 2020 tarihleri arasında, kılavuzda yer alan kurallara göre ÖSYM’nin https://ais.osym.gov.tr internet adresinden kendileri yapacaklar. Tercih işlemleri, 14 Ağustos 2020 tarihinde saat 23.59’da sona erecektir.

Covid-19, birçok konuda olduğu gibi yükseköğretimde de bize yeni şeyler öğretmiş olmalı: Artık puanınızın yettiği alanları ya da iyi para kazanacağınızı düşündüğünüz ya da anne-babanızın istediği değil, gerçekten severek, isteyerek, güçlü ve yaratıcı yanınızı yansıtan, insanlığa yararlı ürünler ve değerler çıkarabileceğinize inandığınız bölümleri tercih etmenizin çok önemli olduğu zamanlardayız. Unutmayın, gerçek başarı için bu bir ön koşul…

osym-002.jpg

Bu yazı toplam 2528 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar