Gücüme Gidiyor..
İnsanlar, kendileri ve yakınları hakkında rahatlıkla yargılamada bulunabilir ancak başka insanların aynı şekilde yorum yapmaları hoşumuza gitmez..Nedeni mahcubiyet olabilir.
1974’ten 2014’e ne hale düştüğümüzü benim gibi yaşayıp bilenler çoktur. Bugünkü hale, bile bile, eleştirile eleştirile, eleştire eleştire geldik..
Yetmişlerin sonuna doğru, çok akıllı iki insan ileride neler olabileceğini öngörmüştü..
Birisi; Çok sürmez Kıbrıslıtürkler nüfus olarak azalacak ve “Bunlar orijinal Kıbrıslı’dır diye parmakla gösterilecek” derdi.
Diğeri; “ İleride Kıbrıslıtürkler Ankara’ya gidecek, efendim, yollarımız kötü, bütçemiz berbat diyerek iki büklüm eğilecekler” derdi.
Birkaç gün önce tesadüfen, televizyonda Salamis Bay otelin müdürü ile yapılan röportajı izledim. “Kuzey Kıbrıs, turizmde Türkiyeden 20 yıl geridedir” dedi. Doğru bir saptama ama 1974’ten sonra bizim idaremize geçen oteller ayarında otel İstanbul’daki birkaç otel dışında Türkiye’de, Akdeniz sahillerinde yoktu.
Harekat sonrası çalıştırılmaya başlayan Salamis Bay otel, Mimoza otel ve Park otel, Boğaz otel, bizim yıllarca yaz tatili yaptığımız otellerdi.
Hatta Türkiye’den gelen ailelerle de arkadaşlık kurmuştuk..Antakya’lı Ali bey, “Türkiye sahillerinde, böyle modern oteller ve eşimin rahatlıkla denize girebileceği hiç bir yer yoktur “ derdi ve her yıl orada buluşurduk..
Ecevit’in solcu olduğu zamanlara denk geldiğimizden, arkadaşı Müezzinoğlu’nun öncülüğünde K.Kıbrıs’ta her sektör gibi turizm de KIT olarak kurduruldu. Yıllar geçtikçe otellerin bakımsızlığını ve kötü işletmeciliğini vurgulayan pek çok makale yazmıştım. Oteller istihdam yeri olarak kullanılmaya başladı..Bakımları yapılmadı..Çalışanlar memur gibi çalıştı..Fiyatlar ucuz tutuldu. Votka limon istediğinizde “efendim limonumuz yok” dediler. Bahçeler portakal yüklü iken portakal suyu vermediler. Plajlar kirlenmeye, oteller kirlenmeye, dökülmeye başladı..
Gel zaman git zaman, kumarhane avantajıyla çoğunu Türkiye’den gelen işletmeciler otelleri ele geçirdi.
Acaba bu otellerde kaç Kıbrıslıtürk konaklamaktadır?
Bunun bir nedeni “yabancılaşma” dır diğeri de Türkiye ve dünyada gelişen turizm nedeniyle daha uygun fiyatlara seyahat edilebilmesidir.
Gelelim KTHY’ye. Ne kadar gururla uçuyorduk..Zamanla kötü yönetim orayı da mahvetti...Eski, yeni yönetim kurulu üyelerine bedava biletler, müdürlere astronomik maaşlar, personele ortalama ücretlerin üstünde ücretler, siyasi partilerin orayı partilileri ile doldurması.. Hiç unutmam, bir hükümet döneminde, sendika ile anlaşma yapılırken, personel maaşları artırıldı ve biletlere yansıtıldı. Bu karardan sonra biletler pahalı oldu ve diğer özel şirketlerin firmaları daha çok çalışmaya başladı.
KTHY birkaç yıl böyle süründükten sonra kapısına kilit vuruldu.
Eski maliye bakanı Ahmet Uzun, “KTHY’yi kapatmamızı Türkiye hükümeti istedi” demiş. Haklı değiller mi? Kıbrıs batıracak Türkiye ödeyecek..Nerede bu bolluk? Ha eğer bu kötü gidişte Türkiye’nin de hatası varsa açık açık söyleyin!
Şu anda anayasa tartışması yapılıyor. Bu devletin meclisi değil mi KTFD Anayasa’sını değiştirip KKTC anayasasını geçiren? 12 Eylül rejiminden baskı yemeseydiniz derim...
Pazar günü, yerel seçimlerle birlikte Anayasa değişiklikleri için referandum yapılacak. Bazı kesimler, değişiklikleri yeterli bulmuyor. Doğrudur ama hangi sayı ile bu maddeleri anayasadan atabilirsiniz?
Bence 85 anayasasının kimsenin dile getirmediği, hayatımızı, çözümü ve uluslararası arenada bizi zor durumda bırakan başka maddesi var..Devletin kontrolünde olan ve kişilere tahsis edilen Rum mallarının, özel kişilere tapulanması..
Böyle bir anayasayı, Annan planı döneminde örnek olarak BM’ye vermişler..Tufan Erhürman, kimsenin bunu dile getirmediğini söyledi. Ben o dönemde, bir makalemde AB’ye uymayan bu anayasanın verilmesini eleştirmiştim..
Gerçi referandum başarılı geçseydi, AB bizim bu anayasayı çöpe atacaktı..Türkiye bile kaç kez AB uyarısıyla anayasada bazı değişiklikler yaptı..
Şimdiki durumumuz yüzümüze vurulunca gücümüze gidiyor ama şurası açık ve nettir; Kıbrıslıtürkler, 40 yıllık yönetimlerinde başarısız olmuşlar, yaşam kalitesini ve modernliği geriye çekmişlerdir. Bu başarısızlığın temel nedeni nedir?
Gelmiş geçmiş hükümetler gerçek nedeni samimiyetle açıklamadıkça, daha kötüye gitmek mukadder görünüyor.