GÜLE GÜLE
Merhumu nasıl bilirdiniz?
2016’nın arkasından imam böyle sorsaydı eğer, ne yanıt verirdiniz?
İyi bilirdik, diyen kaç kişi çıkar ki acaba?
Belki bireysel anlamda ‘çok iyi’ bir yıl geçirenler var.
Evlenenler…
Çocuk sahibi olanlar…
İşe girebilenler…
Keyifli tatil yapabilenler…
Hayatın -aslında olması gerektiği gibi- güzelliklerini yaşayanlar 2016’yı ‘şanslı’ sayabilir.
Tam tersi, bireysel anlamda ‘kötü bir yıl’ geçirdiğini düşünenler de var.
Yakınlarını, sevdiklerini yitirenler…
Ayrılanlar, boşananlar…
Okulda başarısız olanlar…
İşini kaybedenler…
Kaza geçirenler…
Hasta olanlar…
Tüm bunlar da hayatın –maalesef- acı gerçekleri ve ‘bugün benim, yarın senin’, yani hepimizin başına gelebilecek olaylar.
Hayat zaten tam da böyle bir şey…
Acısı, tatlısı…
Kederi, mutluluğu…
Başarısı, başarısızlığı…
İyi günü, kötü günü…
Hastalığı, şifası…
Hepsinin karışımı bir şey işte hayat dediğimiz…
* * *
Yine de 2016’yı ‘iyi’ bilmezdik!
Nasıl iyi bilelim?
‘İyi’ demek için ne var elimizde?
Kıbrıs’ta çözüm mü oldu?
Ekonomide düzelme mi yaşandı?
Trafik kazalarını azaltmayı mı başardık?
Altyapımızı mı geliştirdik kentlerimizde?
Yağan her yağmurda batıp çıkmak yerine camdan bakarak keyif sürmeyi mi becerebildik?
Çevreye daha duyarlı mı olabildik?
Kültürel mirasımızı koruyacak tedbirler mi aldık?
Nasıl “iyi bilirdik” diyelim ki 2016’ya?
* * *
Peki ya dünyada ‘iyi’ diyebileceğimiz ne var 2016’da yaşadığımız?
Terörün hortladığı, neredeyse bütün dünyayı ‘korku tüneli’ne çevirdiği bir yıl olmadı mı?
Bizim de etrafımızı çevreleyen Akdeniz 5 bin ‘göçmen’e mezar olmadı mı?
Suriye’de binlerce insanın başına bomba yağmadı mı?
Milyonlarca insan evlerini terk etmek zorunda kalmadı mı?
Analar, yavrular gökten yağan patlayıcıların kurbanı olmadılar mı?
Lanet olasıca çıkar grupları insanların başını kesmedi, canlı canlı yakıp videoya çekmedi mi?
Her yönümüzle bağımlı olduğumuz Türkiye’de demokrasinin son kırıntıları da bitirilmedi, bütün muhalifler içeriye sokulmadı, kökten dinciler gemi azıya almadı mı?
Nasıl ‘iyi’ bilelim ki 2016’yı?
* * *
‘Güle güle’ diyeceğiz yarın ‘kötü’ bir yıla daha…
Ama ‘merhaba’ diyerek karşılayacağımız yeni yıl da toplumsal ve global anlamda ‘iyi’ sinyaller vermiyor maalesef…
Dünya da, bölgemiz de daha kötü bir sürece girecek gibi görünüyor.
Bu algıyı destekleyen o kadar veri var ki…
Ama yine de enseyi karartmamak lazım…
Asıl mesele de bu zaten…
Umutsuzluk, hepimizi bitirip tüketiyor.
Umudu kıracak neden çok, ama yine de umut en son ölmeli…
2017’de onu da kaybetmeyelim.
Hoş gelsin bakalım!