ABD başkan yardımcısı Biden’in adaya gelişi öncesi ve sonrası yapılan yorumlar hızını azaltmış görünüyor.
Bu badirenin atlatıldığı düşüncesinde olanlar, yakında bu ziyaretin amacını başka biçimlerde görmeye hazır olmalıdırlar. Yakında, ABD dışişleri bakanının gelmesi sürpriz sayılmamalıdır. Zaten bir süre önce bu ziyaretle ilgili haberler çıkmıştı.
ABD’nin kafasında Kıbrıs için bir plan oluşmuşsa, fazla zaman geçmeden bunu kabul ettirmeye çalışacaktır.

Bu hafta içinde bizi meşgul eden diğer bir konu AP seçimleri olmuştur.
Kıbrıs sorununun şu anki realitesinin yarattığı kafa karışıklığında Kıbrıslıtürkler bu seçimlere ilk adımlarını atmışlardır.
Gerek AB’nin gerekse KC’nin ve de Kıbrıslıtürkler’in bu konuyu ciddi anlamda ele almaması ve görmezlikten gelmesi deneyimsizliğin kurbanı olmuş ve barışçılar arasında bile Türk-Rum atışmasına neden olmuştur. Güven yaratması beklenirken güvensizlik tohumları yeşertilmiştir.

Doğrusu, bu seçimlerde kaos yaşanacağını tahmin etmekteydim. Oy kullanan veya aday olan Kıbrıslıtürkler’in sorunlar yaşayacağı belliydi.
Çünkü, seçim öncesi, bizim tarafta seçimler ve usuller derinlemesine tartışılmadı. Çıkacak problemler tahmin edilmediği için de ne KC ne de AB nezninde girişim yapıldı. AP seçimlerine gönüllü katılma kararı alanlar da işi sıkı tutmadı.

KC, Kıbrıslıtürkler’in seçimlerde nasıl oy kullanacağına, kendi başlarına karar verdiler..Son günlerde, oy kullanacak olanların adreslerinin kuzeyde olması gerektiği şeklinde, hiç kimsenin anlayamayacağı bir kural bulunduğunu  anımsattılar.

30 bin Kıbrıslıtürk, KC kimlik kartı taşıdığı halde oy kullanamadı. Öyle komik nedenler ileri sürüldü ki inanılması gerçekten zor..
Bizim aileden üçümüz seçmen listesinde varken bir oğlumuz yoktu..Bizim ailenin tümü aynı adresi belirtmişti. Gelin görün ki böyle bir sürpriz yaşadık...

Kıbrıslıtürk seçmenlerin başına gelen bu saçmalıklar ve oy kullanmadan mahrumiyet adayların bazıları tarafından  mahkemeye de götürülecek.
Bu seçimin iptali imkansız görünüyor ama bir sonraki AP seçiminde,  KC kimlik kartı taşıyan herkesin oy kullanacağı çok büyük olasılıktır.

Çevre Platformu tarafından başlatılan ve özel, devlet ve sivil kuruluşların desteğiyle büyük bir örgütlenmeye dönen Kuzey Kıbrıs’ı temizleme kampanyası 5 Haziran günü yapılıyor. Çalışmalar, hedeflendiği biçimde aksamadan hayata geçirilirse bölgemizin her yeri temizlenecek, parlayacak..Bakalım 6 Haziran günü nasıl bir kuzey Kıbrıs ile karşılaşacağız..
Benim gibi bir çok kişinin endişesi bu temizliğin bir süre sonra yeniden eski kirliliğe dönme riski taşımasıdır.
Bu nedenle, temizlikten hemen sonra “koruma” yönünde kararlar, önlemler üretilmelidir. Bunlar da bilinçlendirme yanında, yasal tedbirler alınmasını gerektirir.
Belediyelerimiz, muhtarlıklarımız, kaymakalarımız, ülkeyi nasıl temiz tutulacağını halka hatırlatmalıdır. Uymayanlar uyarılmalı, gerekirse cezalandırılmalıdır.

Son günlerde Rum tarafı ile rahat ve ucuz telefon görüşmelerinin başlayacağına dair haberler var. Umarız, kapıların açılmasından 10 yıl sonra telefonlar da açılır..
Bu işin bu kadar uzaması, bizdeki GSM şirketlerinin yüksek karlarını yitirmemek istemesinden midir? İki adımlık yere roaming ücreti ödüyoruz..
Hükümet, göreve yeni başlarken, telefon ücretlerinin düşürüleceğini söylemişti..Sabit telefonlarla sadece Pazar günleri ücretsiz görüşme  yapılabiliyor..Ancak yurttaşın esas beklentisi, cep telefonları ile konuşma ücretlerinin düşürülmeslidir..
Belki bu yeni girişimle cep telefonlarının fiyatlarını da düşürme fırsatı bulurlar.