1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Günde 4 bin metreküp atık su denize pompalanıyor
Günde 4 bin metreküp atık su denize pompalanıyor

Günde 4 bin metreküp atık su denize pompalanıyor

Girne, her geçen gün artan bölge nüfusuna karşın, yıllardır kapasitesi aynı olan arıtma tesisine teslim… Çevre uzmanlarına göre görünmeyen ancak korkunç bir çevre felaketi

A+A-

Girne atıklarını denize döküyor. Kapasitesi iki bin metreküp olan arıtma tesisi günlük 4 bin metreküp atık su arıtmakta yetersiz kalıyor, uzmanlara göre binlerce metreküplük kanalizasyon suyu denize pompalanıyor.

Fehime ALASYA


Kıbrıs'ın incisi olarak nitelendirilen Girne'de 'çevre felaketi' yaşanmaya devam ediyor, uzmanlar, arıtma tesisi kapasitesi yetersizliği nedeniyle her gün dört bin metreküpten fazla atık suyun arıtılmadan denize pompalandığını söylüyor.

Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Doğuş Veysioğlu, Girne’deki arıtma tesisine yönelik olarak, “Tesis kapasitesinin çok üzerinde su alıyor. Kapasite günlük iki bindir fakat dört bin metreküpten fazla atık su geliyor. Kanalizasyon suyu doğrudan denize boşaltılıyor” iddiasını ortaya koydu.
Çevre Mühendisleri Odası’ndan elde edilen verilere göre Girne’de bulunan Arıtma Tesisi, günlük iki bin metreküp atık su alması gerekirken, dört bin metreküpten fazla atık su alıyor, kapasitesinin üzerinde atık su aldığı için işleyişini neredeyse yitiren tesiste her gün binlerce metreküp kanalizasyon suyu doğrudan denizin derinliklerine boşaltılıyor.

Girne’nin yıllardır adeta kangrenleşen sorunu olan ve halk sağlığını tehdit eder duruma gelen ‘atık suların denize pompalanması’ her geçen gün artan nüfusa karşın yetersiz, 10 bin kişilik kapasitesi bulunan arıtma tesisi ile 80 bini aşkın nüfusun ihtiyacı karşılanmaya çalışılıyor.  

Girne, her geçen gün artan bölge nüfusuna karşın, yıllardır kapasitesi aynı olan arıtma tesisine teslim.

Uzmanlar, arıtma tesisinin çağın gerisinde kalmış demode bir sistem olduğunu ve yoğunluktan dolayı işleyişini de yitirdiğini belirterek, bir an önce önlem alınması gerektiğine vurgu yaptı.

Dünyanın gelişmiş ülkelerinde denize arıtma suyu boşaltılması tamamen yasak…

Çevre Mühendisleri Odası’ndan alınan bilgide atık suların, tesisteki deşarj borusu sayesinde denizin yaklaşık iki kilometre içerisin pompalandığını belirtilirken, bu deşarj borusunun dahi sağlıklı olmadığı, borunun üzerinde kıyıya daha yakın mesafelerde olan deliklerden atık su sızdığı kaydedildi.

Ülkede halen daha 1991 yılı tüzüğü kullanıldığını ve mevcut tüzüğe göre deşarj borusunun 20 metre derinlikte olması gerektiği ifade edilirken, dünyanın gelişmiş ülkelerinde denize arıtma suyu boşaltılması tamamen yasak…

Uzmanlar: “Atık sular denize boşaltılıyor”

Yıllardır Girne’deki arıtma tesisi ve altyapısı ile ilgili çözüm üretilmediğini belirten bilirkişiler, bir an önce kalıcı çözüm üretilmesi gerektiğinden yana hemfikir…

Tesisin işleyişiyle ilgili YENİDÜZEN’e bilgi veren Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Doğuş Veysioğlu, bölgede acilen bütünlüklü bir master planı yapılması gerektiğine dikkat çekerken, ilgili belediyenin yıllarca konuya eğilmemesi ardındaki bir nedenin ise ‘özelleştirme’ olduğunu iddia etti.

Biyologlar Derneği Hasan Sarpten ise tesis kapasitesinin 10 bin kişiye hizmet edebilecek durumda iken buna karşın şu an 80 bin kişiye hizmet ettiğini kaydetti.

Girne’de doru düzgün bir arıtma ve kanalizasyon sistemi, bulunmadığına dikkat çeken Sarpten, bölgedeki atık suların, arıtılmadan denize pompalandığını anlattı.

Çevre Mühendisi Menteş Zorba ise 2014 yılında yaptıkları çalışma neticesinde tesisin yetersiz olduğuna dair Gine Belediyesi’ne rapor sunduklarını fakat buna karşın 2018 yılına dek hiçbir adım atılmadığını belirtti.

Zorba, Mağusa ve Güzelyurt bölgelerindeki arıtma sisteminin sorunsuz çalıştığına dikkat çekerek, Girne’de de bu şekilde modern bir uygulama yapılması gerektiğini belirtti.

 


Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Doğuş Veysioğlu:

“Yapılması gereken bütünlüklü bir master planı”

“Tesis kapasitesinin çok üzerinde su alıyor. Kapasite günlük iki bindir fakat dört bin metreküpten fazla atık su geliyor. Kanalizasyon suyu doğrudan denize boşaltılıyor.

Bu tesisi demode kalmış bir tesis…

SBR yöntemiyle tasarlanmış, demode kalmış bir tesistir. Daha çağdaş yöntemler olmasına rağmen bu sistem seçilmiş. Halen daha bu demode işleyişle hareket ediyor.

Mevcut tüzüğe göre deşarj borusunun 1991 yılı tüzüğüne göre 20 metre derinlikte olması gerek deniliyor. Fakat gelişmiş ülkelerde denize arıtma suyu boşaltılması yasak. Tüm bunlara rağmen bizim ülkemizde, kanalizasyon suları hiç arıtılmadan denize derin deşarj yapılıyor.

Bu konuda çeşitli spekülasyonlar var.

Projedeki deşarj borusuyla yaklaşık 2 kilometre deniz içerisine deşarj oluyor. Su daha derinleştirilmiş şekliyle denize deşarj ediliyor. Bu borunun üzerinde kıyıya daha yakın mesafelerde olan deliklerden su çıktığını gözlemledik. Bu konuda detaylı bilimsel araştırmalar yapılmalı.

Belediyenin bu denetimleri yapması gerek.

Çevre dairesi de bu konuları denetlemeli. Buradaki sorumluluk aynı zamanda Çevre Koruma Dairesi’ne de aittir.”

“Yapılması gereken bütünlüklü bir master planı”

“Şehirdeki arıtma tesisi, belediyenin asli görevidir. Bu konuda bir stratejisi ve master planı olması gerek. Girne’nin ileride atık su arıtma tesisinin nerede olacağı, ne kapasitede olacağı gibi master planı eksikliği var. Bu konudaki çözüm ek önemlerle yapılamaz. Yapılan şeyler bir bütünün bir parçası değil, günü kurtarmaya yönelik basit çözümler, ayrıca kaynakların da israfına neden oluyor.

Yapılması gereken bütünlüklü bir master planı. Buna da tüm kıyı belediyelerinin dâhil edilmesi lazım. Bütünlüklü olarak tüm bu master planı yapılmalı. Şu anda bu master planı mevcut değil, dolayısıyla çözümün ne olduğu da belli değil. Bu master planı yapımına belediyenin hiç zaman kaybetmeden başlaması, Çevre Bakanlığı ve hatta Başbakanlığın da öncü olması gerek.”

Belediyenin elini taşın altına koymamasındaki bir neden de ‘özelleştirme’

“Türkiye ile yapılan su yönetimi protokolü dâhilinde bir özleştirmeye gidileceği konuşuluyor. Bu protokolde yazanlar da gerçekçi değil. Bir özel işletmeci gelip de size master planı yapmaz. Bunu kamunun devletin belirlemesi lazım… Hiçbir şey belli değil, üstelik protokolde yazan da olmayacak. Belediyenin elini taşın altına koymamasındaki bir neden de bu olabilir diye düşünüyorum.” 

“Tüm kıyı sularını kontrol edeceğiz”

“Çevre mühendisleri olarak kıyı sularının denetlenmesi ve kirlik tespitiyle ilgili hazır ve Başbakanlığa sunulmuş bir projesi var. Kirlilik durumu ve kirli olmayan bölgelerdeki referans durumunu, suyun kalitesi gibi sunum yapılabilecek bir proje.

Bu, şehir efsanelerini, söylentileri ortadan kaldıracak bir projedir. Finansman gerekli, çok kapsamlı bir projedir ve üç yıl sürecek, tüm kıyılarımızı kapsayacak.

Projenin maliyeti 3 yıllık maliyeti 250 bin Euro’dur.

Bugüne dek ülkemizde, sadece yüzme sularında yapılan bir kontrol var, bu çalışma ile adanın birçok noktasındaki sularda kontrol yapılacak.

Biz tüm kıyı sularını kontrol edeceğiz, özellikle arıtma tesisi olan, çevre ve su kirliği yüksek olma ihtimali olan noktalar belirlenip ölçülecek.”


Biyologlar Derneği Hasan Sarpten:

“Atık sular arıtılmadan denize bırakılıyor”

“En iyimser rakamla 80 binin üzerinde insanın fiilen yaşadığı bir şehir olan Girne’de, arıtma tesisinin kapasitesi en fazla 10 bin kişiye hizmet edebilecek pozisyondadır. Bunun yanında kanalizasyon sisteminin aktarılmasında da ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Çarpık büyüme ve her bölgede kanalizasyon olmadığı da bir gerçektir. Kanalizasyon da doğru ve düzgün atılmıyor. Bu sular arıtılmadan denize bırakılıyor. Girne’de doğru bir arıtma ve kanalizasyon sistemi yoktur. Girne’yi önümüzdeki dönemde iki büyük sorun bekliyor. Biri kanalizasyon ve arıtma diğeri de trafik…”

“Noktasal kirleticiler olan büyük otellerin de bu arıtmayı düzgün çalıştırdığını düşünmüyorum”

“Girne’de 100 bine yakın insan yaşarken 10 bin kişinin atığı hem yer altı suyuna hem de deniz suyuna karışlıyor. Noktasal kirleticiler olan büyük otellerin de bu arıtmayı düzgün çalıştırdığını düşünmüyorum. Çevre dairesinin de bunları sıkı denetim yapar durumda olduğunu düşünmüyorum. Bu bağlamda sanırım, Girne sahillerinin temiz olduğunu söyleyen yapı ne devlette ne de özelde yoktur...” 

“Uyarılarımız dikkate alınmadı”

“Bu konuda çeşitli uyarılar yapılmasına rağmen geçtiğimiz dönem boyunca arıtma tesisi ile ilgili hiçbir çalışma yapılmadı.

Hiçbir kaynak ayrılmadı, çalışmalar yapılmadı, şu an projelendirildiği ve önümüzdeki dönem yapılacağı söyleniyor. Girne’nin bu çarpık büyüme ve plansız kentleşmenin olduğu dönemde her ne kadar imar planı olursa olsun beraberinde bu sıkıntıları getirmesi kaçınılmazdır.”  

 


Çevre Mühendisi Menteş Zorba:

“İhaleye çıkılan ön arıtmanın ne kadar işleyeceği şüpheli”

“Çevre Mühendisleri Odası olarak en son 2014 yılında orada inceleme yapmıştık. Bunun neticesinde Girne Belediyesi’ne raporlamıştık. Tesis, o zaman tam kapasite ile çalışmıyordu.

Bölgede ciddi altyapı sıkıntıları vardı, hala daha da var diye düşünüyorum. Çünkü bizim çalışmamız sonrasında da hiçbir şey yapılmadı. 2018 yılında ön arıtma sistemi için Girne Belediyesi bir ihaleye çıktı, o ihale halen daha devam eder. Bu ön arıtmanın ne kadar işleyeceği şüpheli… Ön arıtma bir iyileştirmedir ama çözüm değildir.

Girne’nin en önemli sıkıntısı arıtma sistemidir. Kanalizasyon yapmak bir şeyi çözmüyor. Önemli olan bunu arıtmaktır. Esas çözüm, tüm Girne’nin arıtma sisteminin yeniden yapılması olacaktır. Tahminimiz kaynak yaratılamadığı için bu sıkıntı oldu.

Kanalizasyon yapmak iyi bir şeydir fakat arıtma tesisi ve altyapısı daha öncelikli bir çalışmadır.

Mağusa ve Güzelyurt bölgelerindeki arıtma sorumlusuyum ve burada her şey yolundadır.

Buradaki işleyiş dünya standartlarındadır, devlet halesiyle aldığımız talip olduğumuz bu sistem, beş yıldır sorunsuz çalışıyor durumda. Kurulan isteme her yıl yetkili, alanında uzman kişiler gelip bakım yapıyor. Bu dünya standartlarında olması gereken bir işleyiştir. Hem fiziksel hem de biyolojik olarak arıtma yapılması gerekiyor.”

 

yeniduzen-satin-aliniz-491.jpg

 

 

Bu haber toplam 10688 defa okunmuştur