Başkalarının bilincine varabilmek !..

Evet, bazılarının bütün uğraşları bu maalesef...
Birçok siyasi ve medyatik alan buna kilitlenmiş...
Nasıl mı ?
Hangi yöntemlerle çabucak "başkalarının bilincine varabiliriz"i tartışıyorlar.
Bir nevi “Kültürel Fast-Food” üretiliyor.
Modernliğin tarif ettiği kavramlarla sirkülasyona girip, "kendimizi başkalarının bilinciyle ifade edelim" diyorlar...!
Ama çabuk...
Çok çabuk.

KENDİMİZİ TANIMAK İÇİN BAŞKALARINA MUHTAÇ DEĞİLİZ
Sürekli olarak kendilerini kamusal alanda bu dil ile performe etmeye çalışıyorlar.
"Ada bize ait ancak biz kendi adamıza yabancıların çizdiği atlaslardan bakalım" şeklinde hareket ediliyor !
Neredeyse topluma "kendimizi tanımak için başkalarına muhtacız" diyorlar yani...!

ARZU TOPLUMUNA DİRENMEK GEREK
Liberalizm'i sağ cenah savunuyor zaten!
Bizim sınıfımız değil...
Dünyaya bakış şeklimiz hiç değil!.
Liberalizm bu topraklarda sadece vasatlık üretti, üretiyor;
Bunu da gözlemledik!
Eh!
Bırakın da sol bir parti liberalizm'in libidinal tarafına, arzu toplumuna bir direniş örgütlesin.
Dirensin...
Set çeksin.

İNSAN NEREYE AİT OLDUĞUNU UNUTMAMALI
Sen kendinden koptuğunda, vazgeçtiğinde nereye doğru evrileceksin?
Burjuvalaşma budur:
Ötekine benzemek...
Yoksa bu sınıfın değerlerini ödünç mü alacağız?
Bilelim ki insan nereye ait olduğunu unutursa, kendini de unutur.

HAYÂL KIRIKLIKLARI VE GÜNDÜZ DÜŞLERİ
Bu toplumda yıllardır öyle yaşatıldık ve öğretildik ki;
Gelişmeler hayâl kırıklıkları sayesinde oluyor !
İstekleri tümüyle doyurulanlar gerçeklik ilkesini benimseyemezler ve çocuksu kalırlar.

Temennim bu düşünce ve eylemlerde olanların "Gündüz düşleri" görmekten vazgeçmeleridir!