Güney Kıbrıs’ın 14 maddelik tedbirler paketinin değerlendirilmesi
Güney Kıbrıs Hükümeti, Kıbrıslı Türklerin günlük yaşamına etki edebilecek 14 maddelik tedbirleri geçtiğimiz hafta açıkladı. Aylardır, bu tedbirler paketinin açıklanacağı söyleniyor fakat bir türlü açıklanamıyordu. Elbette ki, bu tedbirler, uluslararası hukuk ve Avrupa Birliği müktesebatına uygun olmalıdır.
Bu tedbirlerle ilgili olarak, bizim taraftan da iktidar, muhalefet, sendika ve basın camiasından açıklama ve değerlendirmeler yapıldı.
Bende, bugünkü yazımda bahse konu 14 madde ile ilgili görüş ve değerlendirmelerimi objektif bakış açısı ile aktaracağım. Ama, bu maddelerin mutlaka detaylandırılması gerekmektedir.
14 maddelik tedbir paketinin içeriğinde neler olduğunu aşağıda aktarıyorum.
1. Şubat 2007 tarihli Bakanlar Kurulu kararı çerçevesinde Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı için askıda olan tüm başvuruların incelenmesine başlanılması
2. Hak sahiplerine dulluk maaşının ödenmesi
3. Kıbrıs Nöroloji ve Genetik Enstitüsü'nün klinik hizmetlerine erişim sağlanması
4. Acil sağlık ve ilaç ihtiyaçlarının sağlanması
5. Yeşil Hat Tüzüğü çerçevesinde ‘mal listesi’nin belirli 6 ürünün ilave edilmesiyle genişletilmesi
6. Avrupa Beceriler Yılı eylem planı çerçevesinde, insan kaynakları programlarına katılım hakkının sağlanması
7. Verimlilik Merkezi’nin mesleki eğitim programlarına ve Avrupa Birliği müktesebatı gibi konularda eğitim seminerlerine katılım hakkının verilmesi
8. 18 yaşını dolduran gençlere, Genç Kültür Kartı alma hakkının sunulması
9. Geçiş noktalarındaki personel sayısının artırılması
10. Metehan Geçiş Noktası’nın genişletilmesi
11. Ledra Palas Geçiş Noktası’ndan öğrencilerin hızlıca geçebilmesi için önlemlerin alınması
12. Lefkoşa Vatandaş Hizmet Merkezi’ne Türkçe bilen personel istihdam edilmesi
13. Haspolat Atık Su Arıtma Tesisi’nin düzenli çalışmasının devamının sağlanması
14. Güneyde bulunan ‘Müslümanlara ait anıtlara’ erişimin kolaylaştırılması”
Tüm maddeleri tek tek incelediğimizde, içlerinde yeni olanlar olduğu gibi, çoğunluğunun bilinen şeyler olduğunu görüyoruz.Açıklanan tedbirlerin büyük çoğunluğu bireysel, insanı konulardır. Ama, bu pakette olmasına gerek olmayan çok basit maddeler de vardır.
Tedbirler paketinin, BM Genel Sekreteri’nin, Kıbrıs için atadığı geçici kişisel temsilcisi Maria Cuellar’ın adayı ziyaretinden 2 gün önce açıklanması da, zamanlama açısından gözden kaçmamıştır. BM Genel Sekreterliği, bu duruma dikkate alacaktır diye düşünüyorum.
16 yılı aşkın bir süredir askıda olan "karma evliliklerden doğan Kıbrıslı Türklere vatandaşlık konusu" zaten bugüne kadar çoktan çözümlenmeliydi. Bu konuda yaklaşık 4 bin başvuru çözümlenmeyi bekliyor. Niye bu kadar zaman beklettiler ki, anlaşılır değildir.
Yapılan açıklamada, başvuruların olumlu sonuçlanacağına dair bir kesinlik yok, belirsizlik devam ediyor. Bu bağlamda, yapılacağı söylenen inceleme süratlenmelidir.
Kıbrıslı Türklerin evliliklerinden olan tüm çocuklarına, kiminle evlendiklerine ve nerede evlendiklerine bakmaksızın vatandaşlık hakkı verilmelidir.Zira, ayni durumdaki Rumlara bu vatandaşlık verilmektedir. Ortada bir insan hakları ihlali bulunmaktadır.Vatandaşlık konusu politik bir malzeme değildir.
Yeşil Hat Tüzüğü çerçevesindeki mallar listesine 6 belli ürün eklenerek genişletileceği konusu önemlidir.Yeşilhat tüzüğünün geliştirilmesi, Kıbrıslı türk üreticilerinin ticaret hacimlerinin ve ihracatlarının artması için değerlidir.
Tabiki, burada sadece Güney Kıbrıs değil, hem Kuzey Kıbrıs Ticaret Odası hemde Avrupa Komisyonu da karar vermede belirleyicidir ve onların da görüşü alınmalıdır.Ayrıca, Yeşilhat tüzüğünün genişletilmesi, sadece bu 6 ürünle sınırlı kalmamalıdır.
Lefkoşa Vatandaşa Hizmet Merkezi için Türkçe bilen memurların işe alınması yeni bir şey değildir.Aldığımız bilgiye göre, zaten, ilgili merkezde Türkçe bilen memur çalışmaktadır.
Haspolat atık su arıtma tesisi halihazırda düzenli çalışmaktadır.Bu maddeyi hangi amaçla koydular merak ediyorum doğrusu. Kaynak aktarmayı mı düşünüyorlar?Ayrıca, Güney Kıbrıs’daki Müslüman anıtlarına erişimle ilgili de bir sorun olduğunu duymadım ki, bu yerlere ulaşımda kolaylaştırma yapılacağı söyleniyor.
Kıbrıslı Türklere yapılacak sağlık desteklerinin artırılacağı da belirtiliyor.Dar gelirli olan ve ilaca erişimde sorun yaşayan, ağır hastalıkla uğraşan bazı insanlarımızın bundan yararlanmayı isteyeceğini düşünüyorum.
Üstelik, Kuzey’ de reçete yolsuzluğu gerekçesi ile birçok doktor ve eczacının tutuklanması, reçete yazdırma ve ilaca erişimde dar gelirli birçok vatandaşımızı zor duruma düşürmüştür. Ayrıca, isteyen Kıbrıslı Türklerin sağlık sistemine prim ödeyerek dahil edilmesi fikri de bazı çevrelerce tartışılmaktadır.
Öte yandan, Metehan kapısındaki geçişlerin kolaylaştırılacağı belirtiliyor.Bu konu bizimde üzerinde durduğumuz bir şeydir.Bu konu üzerinde 2 toplum da çalışmalıdır.Halihazırda, Kuzey’ de bu çalışmalar başlatılmıştır.
Neticede, hem Rum hemde Türklerin uzun süre kuyruklarda beklemesi zaman kaybı yaratmakta ve geçişlerin daha fazla artmasını engellemektedir.Üstelik de, ticari anlamda ülkemize daha fazla Rum komşumuzun gelip, alışveriş yapmasını bizim taraf daha fazla istemektedir.Ayrıca, hergün öğrencilerimiz ve işçilerimiz başta olmak üzere, binlerce kişi Güney’ e gidip, gelmektedir.
Sonuç itibarıyle, bahse konu tedbirler paketini, ülkemizden bazı kesimler yetersiz bulurken, bazı kesimler ise tehlikeli buldu.Bu bağlamda, bu tartışmalar yaşanırken, ortaya net bir gerçeklik çıkıyor. O da, Kıbrıs’ taki mevcut durumda bir problem olduğu ve bu problemin çözüme muhtaç olduğudur.
Son tahlilde, Kıbrıslı Türklerin ayni zamanda Avrupa Birliği vatandaşı olması nedeniyle,Türkçe’nin AB dili olması, Doğrudan Ticaret tüzüğünün uygulamaya girmesi, Güven Yaratıcı Önlemler içinde yer alan, Mağusa Limanının uluslararası ticarete açılması ve Ercan Havalimanının uluslararası uçuşlara açılması konularında, Güney Kıbrıs’ ın ve AB’nin adımlar atması, bahse konu 14 maddeye nazaran daha anlamlı olacaktır.
Eğer, Güney Kıbrıs Hükümeti, Kıbrıslı Türklere gerçekten yardım yapmak istiyorsa ve bunda samimi ise, sadece bireysel değil, toplumsal ve ekonomik gelişme ile kalkınmayı sağlayacak yukarıda bahsettiğim tedbirleri ve adımları da atmaktan kaçınmamalıdır.