Güney suçlandı, “yasadışı operasyon” reddedildi
Polis Genel Müdürlüğü, Ayça Alav cinayeti zanlılarının Kıbrıs’ın kuzeyine geçirildiği “garip operason” ile ilgili sessizliğini 3 günün sonunda bozdu, Kıbrıs’ın güneyini suçladı, “yasadışı hiçbir adım atılmadığını” iddia etti.
Polis Genel Müdürlüğü, Ayça Alav cinayeti zanlılarının Kıbrıs’ın kuzeyine geçirildiği “garip operason” ile ilgili sessizliğini 3 günün sonunda bozdu, Kıbrıs’ın güneyini suçladı, “yasadışı hiçbir adım atılmadığını” iddia etti.
Yapılan yazılı açıklamada, katil zanlılarının Kıbrıs’ın güneyine kaçtıklarının öğrenilmesi üzerine Polis Genel Müdürlüğü tarafından İki Toplumlu Suç ve Suçlulara İlişkin Teknik Komite aracılığıyla güneydeki yetkililerden bilgi istendiği ancak bugüne kadar hiçbir resmi cevap alınamadığı ifade edildi.
Açıklamada, güneyde bulunan zanlıların, Kıbrıs’ın kuzeyi üzerinden ada dışına kaçmak için girişimde bulunacağının öğrenildiği, bu kapsamda tampon bölgedeki tedbirlerin arttırıldığı ve 8 Ocak tarihinde kuzeye geçen zanlıların, polis tarafından tutuklandığı belirtildi.
“Polisin kimseyi kanunsuz bir fiil veya müdahaleye yönlendirmediği” iddia edilen açıklamada, “Yapılan icraat sırasında, hiçbir surette KKTC sınırları dışına çıkılmamış ve GKRY topraklarına temas ve tecavüz edilmemiştir” denildi.
Açıklamada ayrıca, “Yakalanan zanlılar haricinde, KKTC’de aranmakta olup GKRY Bölgesinde yaşayan hiçbir kimse KKTC topraklarına geçmemiştir” denilerek, Ayça Alav’ın katil zanlılarını kuzeye geçiren Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum şahısların, kuzeye geçmediği öne sürüldü.
Açıklamada, “Polis Örgütü hiçbir yetkilisi tarafından hiçbir kimseye para veya başka herhangi bir vaatte bulunulmamıştır” denildi.
Ne olmuştu?
YENİDÜZEN’in, “Bir garip operasyon” başlığıyla gündeme taşıdığı olayda, Lefkoşa’da Ayça Alav’ı öldürdükten sonra güneye kaçan zanlıları, polisle işbirliği yapan bir grup Kıbrıslı Türk’ün, yasadışı yollarla Kıbrıs’ın kuzeyine geçirerek polise teslim ettiği ortaya çıkmıştı.
Öte yandan kuzeydeki polis, zanlıların tutuklanmasıyla ilgili yaptığı açıklamasında, iki şahsın “Pile’de tespit edilerek tutuklandıklarını” bildirmişti.
Katil zanlıları “kendilerini Mısır’a kaçıracağını sandıkları iki Kıbrıslı Türk’e güvenerek yasadışı yollarla Kıbrıs’ın güneyinden kuzeyine geçirildi” ardından da süreçten haberdar olan ve Pile bölgesinde bekleyen polis ekiplerine teslim edilmişti.
Zanlıları teslim eden iki şahıs, daha sonra yine aynı yoldan güneye geri dönmüştü.
İki Toplumlu Suç ve Suçlulara İlişkin Teknik Komite, süreçten haberdar olmadıklarını bildirdi, güneydeki polisin herhangi bir tutuklama veya iade işlemi yapmadığını YENİDÜZEN’e açıklamıştı.
Olay, katilzanlılarını güneyden kuzeye yasadışı yollarla geçirerek polise teslim eden şahısın, süreci videoya çekerek basına servis etmesiyle patlak vermişti.
Öte yandan “operasyonda” yer aldığını ifade eden Ufuk Hasan ise YENİDÜZEN’e konuşmuş, “Zanlıları kimlikle mi kuzeye geçirdiniz? Yoksa polis mi güneye geçti?” sorularının ikisini de “hayır” yanıtını vermiş, ancak yasadışı bir durumun yaşanmadığını iddia etmişti.
Daha sonra atil zanlılarını “yasadışı” bir operasyonla kuzeye geçirdiği anları videoya kaydeden Kıbrıslı Türk ile söz konusu şahsa yardım ettikleri ifade edilen iki Kıbrıslı Rum’u Salı gecesi tutuklanmış, Çarşamba gün ise mahkemeye çıkarılmıştı.
Güneydeki mahkeme, zanlılar hakkında soruşturma amacıyla 8 gün tutukluluk emri vermişti.
Mahkemede konuşan polis, olayla ilgili 3 kişinin daha arandığını, aranan şahıslardan birinin “Ali” adında bir Kıbrıslı Türk olduğunu ifade etmişti.
Soruşturma memuru, üç zanlının şu suçlamalarla tutuklandığını açıklamıştı:
- Suç işlemek için komplo kurmak
- Bir kabahat işlemek için komplo kurmak
- Gizli ve haksız kısıtlama amacıyla bir kişiyi kaçırmak veya özgürlüğünden yoksun bırakmak
- İzinsiz kelepçe bulundurmak/taşımak
- Bir suç örgütüne katılmak
- Suçların işlenmesine katılmak, destek vermek