Güneyde elektrikte yüzde 7’ye varan indirim
Güney Kıbrıs’taki elektrik kurumu (EAC), önümüzdeki Cuma gününden itibaren tüketicilere yüzde 3 ile yüzde 9 arasında indirim yapmaya hazırlanıyor.
YENİDÜZEN
Güney Kıbrıs’taki elektrik kurumu (EAC), önümüzdeki Cuma gününden itibaren tüketicilere yüzde 3 ile yüzde 9 arasında indirim yapmaya hazırlanıyor. İngilizce yayın yapan in-cyprus’un haberine göre; yapılan düzenleme uyarınca düşük elektrik kullanan haneler, yüksek elektrik faturası ödemekten kurtulacak. EAC basın sözcüsü Christina Papadopoulou yaptığı açıklamada, yeni faturaların, kullanıcıların seçeceği tarifeye göre Ekim sonu veya Kasım ayı itibarı ile hanelere yansıyacağını dile getirdi. Yeni uygulamaya göre 11 farklı kategori olacağını ifade eden Christina Papadopoulou, elektrik kurumunun yeni tarifelerini daha dil ve daha şeffaf olarak niteledi. Yeni tarife uygulamasının yılsonuna kadar yürürlükte kalacağını dile getiren EAC basın sözcüsü Christina Papadopoulou, 2018 itibarı ile uygulamanın yeniden gözden geçirileceğini belirtti. Kıbrıs Cumhuriyeti, AB üyesi olduğu için, 2020 yılı sonu itibarı ile elektrik üretiminin en a yüzde 20’sini alternatif kaynaklardan elde etme yükümlülüğü taşıyor.
Yeni tarifeye göre Kıbrıslı Rumların ödeyeceği faturalar !
Diğer yandan güneyde yayın yapan Fileleftheros gazetesinin raporuna göre yeni tarife uyarınca yaşanacak avaraj indirim oranları 2 aylık kullanım esas alınarak şöyle hesaplandı:
-300 kilowatt kullanıcı yaklaşık 55 Euro fatura ödeyecek
-600 kilowatt kullanıcı yüzde 3.2 daha az; yaklaşık 104 Euro fatura ödeyecek
- 800 kilowatt kullanıcı yüzde 4.5 daha az; yaklaşık 137 Euro fatura ödeyecek
- 1000 kilowatt kullanıcı yüzde 5 daha az; yaklaşık 179 Euro fatura ödeyecek
- 1500 kilowatt kullanıcı yüzde 7 daha az; yaklaşık 272 Euro fatura ödeyecek
Akdağ: Kıbrıs’ın kuzeyinde enerji üretimi maliyeti yüksek akaryakıt ile… 2025 yılı itibariyle enerji ihtiyacı karşılanamaz hale gelecek…
Öte yandan, Kuzey Kıbrıs’a gerçekleştirdiği ziyarette, Türkiye'den Kıbrıs’ın kuzeyinde kablo ile elektrik iletilmesi projesini üzerinde yoğun bir şekilde çalışıldığını hatırlatan Türkiye Başbakan Yardımcısı ve Kıbrıs İşleri Koordinasyon Sorumlusu Recep Akdağ, Kıbrıs’ın kuzeyinde enerji üretiminin maliyeti yüksek akaryakıt ile yapıldığını ve 2025 yılı itibariyle enerji ihtiyacının karşılanamaz bir hale geleceğini kaydetmişti.
Akdağ, Türkiye'den Kıbrıs’ın kuzeyinde su getirildiğini ifade ederek Kıbrıs’ın kuzeyinde altyapı konusunda yapılması gerekenler olduğunu ve entegre su yönetiminin sağlanması gerektiğini dile getirdi. Akdağ, “Su konusunda olduğu gibi elektrik konusunda da bir çığır açmayı umut ediyoruz” dedi.
Atun ne demişti?
Anımsanacağı üzere Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, Türkiye ile enerji iş birliği anlaşması kapsamında deniz altına döşenecek kablo sayesinde elektrik sağlanması projesi için oluşturulan ortak çalışma gruplarının çalışmalarını neredeyse tamamladığını belirterek, "Bundan sonrası da siyaseten şekillendirebileceğimiz bir sürece bakıyor. Bu yıl bitmeden uygulanmasına başlanması planlanan projenin yaklaşık 2 - 2,5 yılda tamamlanmasını öngörüyoruz. Proje gerçekleştiği zaman anavatanımızla KKTC'nin elektrik enerjisi de birbirine bağlanmış olacaktır" demişti.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Atun, Türkiye'den KKTC'ye deniz altından elektrik getirilmesi projesinin hayata geçirilebilmesi için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ile 11 Ekim 2016'da enerji işbirliği anlaşması imzaladıklarını hatırlatmıştı.
Atun, KKTC'nin elektrik enerjisi ihtiyacına ilaveten küresel bir vizyonla bölgeye de elektrik sağlanabilmesinin kendileri için önemli olduğunu ifade ederek, "Anlaşma gereğince Türkiye ile oluşturulan ortak enerji çalışma grupları, birkaç kez toplandı. Yapılan toplantıların devamında çalışmalar hemen hemen tamamlanmıştır. Bundan sonrası da siyaseten şekillendirebileceğimiz bir sürece bakıyor. Sayın mevkidaşım, değerli dostum Berat Albayrak bey ile yapmış olduğumuz toplantılarda karşılıklı olarak bu irademizi ortaya koyduk, ifade ettik" diye konuşmuştu.
Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin en başından beri söz konusu projeyi sahiplendiğini vurgulayan Atun, adaya elektrik götürülmesinin hem KKTC hükümetinin hem de arada kısa bir dönem hariç 2009'dan bugüne kadar ekonomi ve enerji bakanı olarak kendisinin en değer verdiği projelerden biri olduğunu iddia etmişti.
EL-SEN’den büyük tepki:
“Geliniz kamuoyunun önünde tüm verileri ve rakamları tartışalım”
Hatırlanacağı üzere, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (El-Sen), Pazar gün yaptığı açıklamada, Türkiye’den kablo ile elektrik gelmesi konusunda, Ekonomi ve Enerji Bakanı Atun’a ve çevresindeki tüm uzmanlara çağrı yaparak, “geliniz kamuoyunun önünde tüm verileri ve rakamları ile, bu konuyu tartışalım ve de kararı halkımıza bırakalım” demişti.
El-Sen, Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun’un “Türkiye’den kablo ile elektrik gelmesi” konusunda yaptığı açıklamaların, mevcut hükümetin üretme değil tüketme vizyonuna sahip olduğunu gösterdiğini ifade etmişti.
KIB-TEK’e ne olacak?
“El-Sen Başkanı Umut Öksüzoğlu yaptığı yazılı açıklamada, öncelikle Türkiye’den kablo ile getirilmek istenen enerjinin alternatif bir enerji modeli olduğunu ve tüm sistemi besleyecek güce sahip olamayacağını ilgili bakan ile bu konuya özel ilgisi olan herkesin bilmesi gerektiğini söylemişti.
El-Sen Başkanı Umut Öksüzoğlu yaptığı yazılı açıklamanın tam metni şöyleydi:
“Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun’un “Türkiye’den kablo ile elektrik gelmesi” konusunda yaptığı açıklamalar, mevcut hükümetin üretme değil tüketme vizyonuna sahip olduğunu gösteriyor.
Öncelikle Türkiye’den kablo ile getirilmek istenen enerjinin alternatif bir enerji modeli olduğunu ve tüm sistemi besleyecek güce sahip olamayacağını ilgili bakan ile bu konuya karşı “Özel ilgisi” olan herkesin bilmesi gerekmektedir. Sayın Sunat Atun göreve başladığı ilk günden itibaren hedefine KIB-TEK’i almış ve toplumumuzun özvarlığı olan bu kurumumuzu “nasıl peşkeş” çekerim derdine düşmüştür. Çeşitli dönemlerde kurumu bitirmek için birçok yola başvuran Atun, bu toplumun başına bela olan AKSA’nın alım garantili sözleşmesini de kapalı kapılar ardında uzatmaya çalışmıştı. Tıpkı bu dönemde olduğu gibi o dönemde de gerek sendika olarak bizler, gerekse de kamuoyunun baskısı ile Atun’un altına imza koyacağı felaket önlenmişti. Fakat Atun yılmadı ve karşımıza Yenilenebilir Enerji ile çıktı. Sayın Bakan ve ekibi bu konuda öyle bir tüzük hazırladılar ki, direkt olarak hedefin KIB-TEK’i batırmak olduğu açıkça ortada duruyor. Atun’un şimdiki gündemi ise Türkiye’den kablo ile elektrik getirilmesi. Bakan, tıpkı diğer konularda olduğu gibi bu konuda da kapalı kapılar ardında kendine has bir şeyler pişirmeye çalışıyor.
Yaptığı açıklamaların altı boş, içeriği tatmin edici değil ve toplumu yanıltıcı söylemler içeriyor.
Örneğin;
Kendisi tarafından verilen tek rakam bilimsellikten tamamen uzak 25 kuruştur.
-Bu rakamı neye göre veriyor?
-Hangi verilere göre kablo ile gelecek olan enerjinin daha ucuz olduğunu iddia ediyor?
Sayın Bakan kamuoyu önünde bu 25 kuruşu ispatlamak zorundadır!
Biz 25 kuruşun mümkün olamayacağını hem kendisine, hem de tüm toplumumuza ispatlamaya hazırız.
Sunat Bey’in kendisinin tercih edeceği her türlü platformda bu iddiamızı rakamlarla kanıtlamaya ve gerçekleri ortaya dökmeye hazırız.
Peki, Sunat Bey ortaya attığı 25 kuruşu rakamlarla birlikte ispatlamaya hazır mı?
Değerli halkımız, Atun’un açıklamlarının içeriğinde sadece ama sadece “temenni” ve “dilek” var!
Dünya görüşü olarak belki sayın bakanımıza göre bu kadarı dahi yeterli olabilir ancak biz bilime inananlar için rakamlar çok önemlidir.
Ekonomi ve Enerji Bakanlığı tarafından tüm toplumumuzu ve geleceğimizi etkileyecek böylesine hayati bir yatırımla ilgili finansal, ekonomik ve risk analizleri hakkında tek bir bilgi veya görüş dahi ortaya konmamıştır.
-Türkiye’den ne kadar elektrik alınacak?
-Bu elektriğin fiyatı ne olacak?
-Olası anlaşmada tıpkı AKSA ve su projesinde olduğu gibi alım garantisi olacak mı?
-Bağlantı senkron paralel mi olacak, yani gerçekten arz güvenliği sağlayacak mı?
-Bu proje kime ait olacak?
-Kaç yıllığına fiyat belirlenecek?
-Fiyat TL üzerinden mi belirlenecek?
- Alternatif kaynaklara göre daha mı ucuz olacak?
- Tarafsız uzmanlar tarafından bilimsel bir fizibilite çalışması yapıldı mı?
-Yapıldıysa bu çalışma nerede?
- En önemlisi de, KIB-TEK’e ne olacak?”
“Cevap bekliyoruz”
“Tüm bu sorular ve dahası cevap beklemektedir. En basitinden, bakanlık “Bu olayın kamu yararı var mı yok mu” tartışmasına dahi girmiyor. Ağızlardan çıkan kelimeler, “İnşallah”, “Tahmini” ve “Anavatan” gibi temenni ve dilekler. Elbette bir de şükran! Bilimden ve üretimden uzak, tamamı ile bu toplumu AKP yönetimindeki Türkiye’ye bağımlı kılacak olan bu adıma karşı sendika olarak biz ses veriyoruz ve tüm kesimleri de bu sese ortak olmaya çağırıyoruz.
Ne Atun’un altı boş açıklamaları, ne Albayrak’ın yaldızlı lafları, ne de kurumu çökertmek için atanan iktidar uşaklarının çabaları KIB-TEK’i peşkeş çekmeye yetebilecektir. Toplumumuz ve bizler buna asla izin vermeyeceğiz. KIB-TEK bu toplumun malıdır ve öyle de kalacaktır.
Buradan Sunat Bey’e ve çevresindeki tüm uzmanlara çağrı yapıyoruz, geliniz kamuoyunun önünde tüm verileri ve rakamları ile bu konuyu tartışalım ve de kararı da halkımıza bırakalım!
Var mısınız?”