Didem MENTEŞ

Sadrazamköy’de 2004 yılında 181 dönümlük arazi içerisine Cemal Bulutoğluları’nın sahibi olduğu Sercem Ltd tarafından yapılan 74 adet villanın, ‘izinsiz’ olmaksızın yapıldığı ve arazinin ‘zarara uğratılarak mal kaybı’ yaşandığı iddiasıyla, Kıbrıslı Rum mal sahipleri tarafından 2008’de Güney Lefkoşa Mahkemesi’nde açılan tazminat davası dün sonuçlandı.

Mahkeme, davacılar Stelios Fillippu ve Yorgos Makteu’nun, ‘mal kaybı’ yaşadıklarına yönelik ‘yeterli şahadet’ sunmadıkları gerekçesiyle açılan davayı iptal etti. Fillippu ve Makteu, zarara uğradıkları gerekçesiyle, ‘bugüne kadarki kullanım kaybı için 25 milyon Euro’, ‘mal değeri için ise 28 milyon Euro’ tazminat talebinde bulunuyordu. 

Kadri: “1985’ten beri kullanıldığı iddiası yapıldı”

Davayla ilgili YENİDÜZEN’e bilgi veren davanın avukat Tarık Kadri,  Kıbrıslı Rum  Stelios Fillippu ve Yorgos Makteu tarafından 2008 yılında Sadrazamköy’de bulunan 181 dönümlük gayrimenkulle ilgili Güney Lefkoşa Mahkemesi’nde dava açıldığını söyledi. Davacıların, Sercem Ltd direktörü Cemal Bulutoğluları ve şirketin ortakları olduğu iddia edilen Erhan Başay ve Hasip İzzetli’ye de dava açtığını aktaran Kadri, davacıların iddiasına göre 1985’ten beri söz konusu arazinin turizm amaçlı kullanıldığı ve 74 adet villa yapıldığını iddia ettiklerini söyledi.  

“Kullanım kaybı için 25 milyon, mal değeri için 28 milyon Euro talep ettiler”

1974 öncesinde söz konusu yerin çiftlik olarak yerin kullanıldığını söyleyen Kadri, davacıların bu villaların yapılmasına izinleri olmadığı, gelir kaybı ve zarara uğradıklarını iddia ettiklerini aktardı. Zararın bu malı kaybettikleriyle ilgili olduğunu iddia eden davacıların, ‘bugüne kadarki kullanım kaybının 25 milyon Euro’, ‘mal değerinin ise 28 milyon Euro’ olduğunu iddia ettiklerini söyledi.

“Mahkeme yeterli şahadet sunulmadığına karar verdi”

Kadri, dava süresince Cemal Bulutoğluları ve Hasip İzzetli’nin mahkemeye hiç gelmediğini, Erhan Başay’ın gelerek şahadet verdiğini söyledi.

2008 yılında açılan davanın dün sonuçlandığını vurgulayan Tarık Kadri, “Erhan Başay şahadet verdi ama Mahkeme Erhan Başay’ın verdiği şahadetin yeterli olmadığını söyledi. Ancak davacıların da mahkemeye eksik yani yeterli şahadet sunmadıklarını söyledi”

“Siyasi konulara girilmesi engellendi”

Kadri, “davacılar mahkemeye, söz konusu villalarda Mehmet Ali Talat’ın da evinin olduğu ve bayraklı bir villa bulunduğuna dair de bir şahadet sundular. Mahkeme bu davanın devlete karşı bir dava olmadığını, şahıslara arasında olduğunu, Orams Davası ile benzerlik gösterdiğini söyledi. Mahkeme, dava konusu süresince siyasi konulara girilmesini engelledi” dedi.

Dava iptal edildi

Mahkemenin, davacıların güneydeki Tapu Dairesi’nden şahadet getirmediğini ve bunun ciddi bir usul hatası olduğunu söyleyen Kadri, “Davacılar 1974 öncesi koçanlarını mahkemeye sundu. Daha sonra da 2015’de aldıkları koçanları sundular. Biz de davalılar olarak iddia ettik ki ‘bu mal 1974’den önce davacılar tarafından 2’inci şahıslara devredilmişti’. Fakat bu iddiamızla ilgili davacılar mahkemeye herhangi bir şahadet sunmadı. Mahkeme de bunu ciddi bir usul eksikliği olarak değerlendirdi” dedi.  Tarık Kadri, Mahkemenin bu gerekçeler ışığında davanın iptaline karar verdiğini açıkladı.