1. HABERLER

  2. GÜNEY

  3. Güneyden barikat açıklaması: Sorun kuzey
Güneyden barikat açıklaması: Sorun kuzey

Güneyden barikat açıklaması: Sorun kuzey

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın Derinya ve Lefke-Aplıç sınır kapılarının açılmasıyla ilgili açıklaması üzerine, Rum basını, “bir kaynağa” dayanarak sorun yaratanın Türk tarafı olduğunu iddia etti

A+A-

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın Derinya ve Lefke-Aplıç barikatlarının açılmasıyla ilgili açıklaması üzerine, güney basını, “güneyden bir kaynağa” dayanarak sorun yaratanın Türk tarafı olduğunu iddia etti, ilginç bir suçlama gündeme taşıdı.

Fileleftheros, “Sorumluluk Attila’da” başlıklı haberinde sözde “bilgi sahibi bir kaynağın” KİPE’ye açıklama yaparak güney tarafının Derinya ve Lefke-Aplıç sınır kapılarının açılması taahhüdüne uyduğunu  öne sürerek, kapıların açılmaması konusunda Türk tarafının suçlu olduğu iddiasında bulunduğunu yazdı.

Habere göre Rum tarafının Derinya kapısının açılmasına yönelik çalışmalarını uzun süre önce tamamladığını ve bölgedeki nöbet kulübesinin kaldırılmasını beklediğini ancak bu yönde herhangi bir hareket olmadığını savunan “kaynak”, bir ay önce Ada’da görev yapan yabancı diplomatlar ile Rum ve Türk siyasilerin bölgeyi ziyareti söz konusu olmasına karşın, bunun Türk tarafınca iptal edildiğini öne sürdü.

Aynı  kaynak Lefke-Aplıç için çalışmaların, uzlaşılmış prosedür ve AB finansmanıyla yoğun şekilde devam ettiğini, çalışmaların güney tarafındaki bölümünün tamamlandığını ancak Türk tarafının “geçidin açılışını ileri tarihe ötelemeye çalıştığını” iddia etti, ara bölge içerisinde yapılması gerekenler olduğunu söyledi.

Aynı gazete DİSİ’li Avrupa Milletvekili Lefteris Hristoforu’nun Avrupa Komisyonu’na, ateşkes hattına (Yeşil Hat) komşu “dezavantajlı” bölgelerin masraflarını gündeme getirerek, bu bölgelerin altyapı çalışmalarıyla canlandırılması için AB’nin belirli  finans programlarından daha farklı destek görmesi gerektiğini öne sürdü.

Habere göre Hristoforu AB’nin finans programlarından daha farklı destek istediği söz konusu bölgelerin, Türk askerî varlığı nedeniyle “sürekli risk altında olduğunu” öne sürdü ve AB’nin “bu bölgelere odaklanmak ve desteklemek zorunda olduğunu” iddia etti. 

Bu haber toplam 2068 defa okunmuştur