Güneyden ‘dulluk ödeneği’ sıkıntısı
1974 yılı öncesinde Kıbrıs’ın güneyinde veya İngiliz Üstleri’nde çalışan eşinin vefatı sonrası bakmakla yükümlü olduğu çocukları gerekçesiyle ‘Dulluk ödeneği’ hakkına sahip kadınlara, yapılan ödemelerde bazı sıkıntılar olduğu iddia edildi
Meryem Hasan Pekineli’nin Kıbrıs Cumhuriyeti’nden aldığı 500 Euro ‘Dulluk ödeneğinin’ kesildiğini ileri süren oğlu Osman Pekineli, 85 yaşındaki annesinin mağduriyetinin giderilmesi için yetkililere çağrıda bulundu.
DEV-İŞ Emekli Bürosu Başkanı Ali Gulle ise genel anlamda bu yönde son bir yıldır sorunlar yaşandığını ifade ederek, çözüm arayışı içerisinde olduklarını belirtti.
Fehime ALASYA
Kıbrıs’ın güneyinde 1974 yılı öncesinde veya İngiliz Üstleri’nde çalışan eşinin vefatı sonrası bakmakla yükümlü olduğu gerekçesiyle ‘Dulluk ödeneği’ hakkına sahip kadınlara Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından yapılan ödemelerde bazı sıkıntılar olduğu iddia edildi.
Annesinin bu konuda mağdur olduğunu ileri süren Osman Pekineli, yetkililere sorunun çözülmesi için çağrıda bulunurken, yıllardır bu konuyla yakinen ilgilendiğini anlatan DEV-İŞ Emekli Bürosu Başkanı Ali Gulle, sorunu çözmeye çalıştıklarını belirtti.
Meryem Hasan Pekineli’in Kıbrıs Cumhuriyeti’nden aldığı 500 Euro ‘Dulluk ödeneğinin’ hiçbir gerekçe gösterilmeden ve yazılı ibrazda bulunulmadan kesildiğini ileri süren Osman Pekineli, 85 yaşındaki annesinin mağduriyetinin giderilmesi için yetkililere çağrıda bulundu.
Son bir yıldır Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ‘Dulluk ödeneği’ konusunda çeşitli sıkıntılar yaşandığını doğrulayan DEV-İŞ Emekli Bürosu Başkanı Ali Gulle ise sorunun genel anlamda ciddiyetine değinerek çözüm arayışlarının yeni adli yılda hız kazanacağını belirtti.
“Bu mağdurların bir kısmı Rum tarafında veya İngiliz Üstleri’nde çalıştığı için Türk tarafında hiçbir yatırımları yoktur, bu yüzden mağduriyetleri çok ciddi” diyen Gulle, Kıbrıs Cumhuriyeti’ne sunulan evlilik belgesinde ‘Evlenme belgesi’ değil de ‘izinname’ yazdığı gerekçesiyle kabul edilmediğini anlattı.
Osman Pekineli: “85 Yaşında kadının maaşını kesmekle ne kazanacaklar ki?”
İngiliz Üstleri’nden emekli babasının hayatını kaybetmesiyle annesine birkaç ay içinde Kıbrıs Cumhuriyeti’nden 500 Euro ‘Dulluk ödeneği’ bağlandığını anlatan Osman Pekineli, bu ödeneğin 5,6 ay içerisinde kesildiğini ileri sürdü.
Annesinin bu maaş ile geçindiğini anlatan Pekineli, hiçbir gerekçe gösterilmeden ve yazılı ibrazda bulunulmadan bir anda kesintiye gidildiğini ifade etti.
Pekineli, yaptığı araştırma sonucunda Kıbrıs Cumhuriyeti yetkililerinden konuya ilişkin sunulan evlilik belgesinin, evlenme şahadeti olarak geçerli sayılmadığını öğrendiklerini anlattı.
Pekineli, farklı bireylerin de benzer konuda mağdur olduğu duyumunu aldıklarını ve bu mağduriyete geçmiş yıllarda Kıbrıs’ın kuzeyindeki Yüksek Mahkeme’nin çözüm bulduğunu anlattı.
Yardım çağrısında bulunan Pekineli, “85 Yaşında kadının maaşını kesmekle ne kazanacaklar ki? Bence bu insan haklarına da aykırı, bir an önce çözüm bulunmalı. Annem ve onun gibi kişilerin başka bir geliri, başka bir dayanağı yok, bu onların eşinden kalma yasal bir hakkıdır.” dedi.
Gulle: “Mağduriyet çok ciddi”
Son bir yıldır Kıbrıs Cumhuriyeti’nde ‘Dulluk ödeneği’ konusunda çeşitli sıkıntılar yaşandığını doğrulayan DEV-İŞ Emekli Bürosu Başkanı Ali Gulle, sorunun genel anlamda ciddiyetine değinerek çözüm arayışlarının yeni adli yılda hız kazanacağını belirtti.
Gulle, YENİDÜZEN’e yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“İşin başından beridir, 30 yıldır bu konuların içindeyiz. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ‘Dulluk ödeneği’ konusunda son bir yıldır sorunlar yaşıyoruz.
Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki Sosyal sigortalarda, Kıbrıslı Türklerin emeklik hakkını alabilmesi için yaptığımız tüm temaslarda sıkıntıları çözmüştük. Çekler nereye gidecek, nasıl gidecek, kimler bu haktan yararlanabilir ve bunun gibi pek çok sorunu çözmüştük.
Evlilikler 1951 öncesi ve sonrası evlilikler diye ikiye ayrılıyor. 1951 öncesi evliliklerin adı ‘izinname’dir. Bu belgeyi alınca evlenme belgesine dönüştürülüyordu ve geçerliydi, Kıbrıs Cumhuriyeti bu belgeyi kabul ediyordu. Bu çerçevede 1951 öncesi evliyseler de bu belgeleri kabul edip uygulamaya alıyor ve emekli olunca bakmakla yükümlü eşine de ödüyordu. Adamın vefatı durumunda da karısına bağlanıyordu. Son bir yıl öncesine kadar bu uygulama sürüyordu.
Anastasiadis bunu durdurdu. ‘Evlenme belgesi’ değil de ‘izinname’ yazdığı gerekçesiyle bu belgeyi kabul etmeme kararı aldı.
Bu sorunu Kuzeydeki mahkemelere anlattık, kabul ettiler ve evlilik belgesi verdiler. 5-10 kişi bu belgeyi alıp mağduriyetini giderebildi, bir ay sonra Kuzeydeki mahkemeler de bu belge Şeyh kanunlarına göre yapılan evlilik belgesidir, değiştiremeyiz diyerek konudan çekildi.
Güneyden aylık alan toplamda 30 kişi ya var ya yok ama yine de bu sorun çözülmüyor. 1974 sonrası evliliklerde de kişinin yasal hakkı var ama öldükten sonra eşinin hakkı yok deniliyor. PEO ile çeşitli görüşmelerimiz var, çalışmalar devam ediyor.
Bu konuda 2,3 çeşit sorun var ve aşmaya çalışıyoruz. 1951 öncesi evlenenler ve 1974 sonrası evlenenler diye ikiye ayrılıyor. Tüm bunları aşmaya çalışıyoruz. Eylül ayı itibariyle yeniden gündemimize alacağız. Bakanlık ve Başsavcılıkla temaslarımız var, PEO’da Anastasiadis ile görüşüyor ama sonuca ulaşmadı. Yeni adli yılın başlamasını bekliyoruz, hemen çözüm girişimlerine döneceğiz.
Bu mağdurların bir kısmı Rum tarafında veya İngiliz Üstleri’nde çalıştığı için Türk tarafında hiçbir yatırımları yoktur, bu yüzden mağduriyetleri çok ciddi.
Ümit ederiz ki aşarız. 1974 sonrası evlenenlerin sayısı her geçen gün artıyor.”