Güney olmasa!
Ercan Havaalanı'nın tüm imkânlarını ve potansiyelini Ankara talimli olarak bir yandaşa altın tepsiden sunduk, üzerinden 59 milyon euro da bahşiş ödeyeceğiz ama asıl turist güneyden geliyor.
Kıbrıs Cumhuriyeti olmasa ne ekonomi kalacak ne turizm!
Geçişler dursa ada yarısı çökecek.
Şimdi Mağusa ve Girne limanlarına da göz diktiler.
İştahı kabarmış birkaç yandaş daha var mutlaka…
Yalan siyaset talana dayamış sırtını…
***
Diyalog'ta Ömer Kadiroğlu'nun manşeti rakamları ortaya koyuyor; yılın ilk 6 ayında Ercan, Mağusa ve Girne limanlarından, 779 bin 575 giriş oldu ülkeye...
“KKTC yurttaşları” dahil…
Güneyden, kontrol noktalarından, geçiş sayısı ise 2 milyon 428 bin!
Bu rakamların içinde "KKTC yurttaşları" yok üstelik...
Hepsi Avrupa yurttaşı…
“Üçüncü ülke” vatandaşları ve “KKTC” yurttaşları dışında 2.4 milyon geçiş, 6 ayda…
***
Geçişlerde bürokrasi ortadan kaldırılsa...
Yeni yeni barikatlar devreye girse...
"Devlet" taklidi yapılmasa...
2.4 milyon rakamı çok rahat 5 milyona ulaşacak.
Baf ve Larnaka'dan "direkt" gelen yolcudan çok daha iyi payını alacak turizm...
Uluslararası toplumla barışık bir siyaset izlense yeni yeni imkanlar yaratılacak.
Göç duracak göç…
Ne evlatlarımız kaçacak adadan ne de nitelikli beyinler…
O nedenle bu ayrılıkçı, kinci, milliyetçi, biatçı tayfadan kurtulmak gerekiyor.
Kendilerine, yandaşlarına, akranlarına alan açıyorlar sadece...
Milli masallarla avutuyorlar ahaliyi…
AKSA'ya ihalesiz ikram, Taşyapı'ya piyango ve kendi paramızla ha bire şükran!
Bir de eşe, dosta istihdam…
Kıbrıs ülkesini bölük pörçük isteyen uslanmaz hırslara rağmen yine de güneyden akıyor hayat…
“İstikrar kelimesi böyle zulüm görmedi!”
Tufan hoca uzun açılış konuşması yaptı Meclis’te…
Öncesinde Ünal Üstel “istikrar”dan söz etmişti.
“İstikrar kelimesi kelime olalı böyle zulüm görmedi” dedi Tufan hoca!
İstisnai yurttaşlık örneği son derece çarpıcıydı.
Bakanlar Kurulu’nun 20.9.2023 tarihli kararı:
“… Uzun yıllardır ülkemizde bulunduğu, iş kurma izinli olarak ikamet ettiği, ticari faaliyetlerini yürütebilmek için … (adlı şirketi) kurduğu ve hissedarı olarak ülkemize katkı koyduğu dikkate alınarak … adı geçenin yurttaşlığa alınması zorunluluk arz ettiği değerlendirildiğinden, … KKTC yurttaşlığına alınmasına karar verildi.”
Şirket kurmuş!
E ne olmuş?
Milyonlar milyarlar mı kazandırmış ülkeye, olağanüstü bir yatırım mı gerçekleştirmiş, hayatlarımızı mı değiştirmiş, binlerce on binlerce istihdam mı yaratmış, okullar müzeler tiyatro salonları mı inşa etmiş?
Yok!
Şirket kurmuş...
Hepsi bu!
"Vatandaşlığa alınması zorunlu" kabul edilmiş böylece…
Niye zorunlu!
İnsanın aklına ya “rüşvet” geliyor ya da “emir.”
Ya “yandaşlık” geliyor ya da “menfaat.”
İstikrar diyorlar sonra…
Ha bire değişen müdürler, müsteşarlar; sınavsız istihdamlar, kriter yoksunu yurttaşlıklar, talan edilen araziler, mülkler…
“İstikrar kelimesi kelime olalı böyle zulüm görmedi” gerçekten de…
“Motoru aç, sağa sinyal ver, sola, stop bas.”
Araç muayenesi için kuyruğa girdim, bekliyorum.
Onlarca araç sırada…
Onlarca insan…
İşi gücü yok mu bu insanların, niye bekliyorlar, üstelik, en tenha günlerden biri…
Maliye’ye “haracımızı” önceden ödemişiz zaten…
Araçların yıllık kontrolü şart, buna sözüm yok.
Trafik güvenliği için önemli…
Öyle de bu işi çok daha donanımlı yapabilecek makinistler, servis garajları var.
Tam donanımlı bilgisayar sistemleri mevcut şimdi…
Öyle “göz ucuyla kontrol” anlamsız…
Hem esnaf da kazanır böylece, hem de ihmal eden varsa yıllık bakımdan geçer araçlar…
O belgeyi de yetkili makinistler, servis garajları verebilir bal gibi…
***
40 dakika bekliyorsunuz, 3 dakikalık muayene için…
“Motoru aç, sağa sinyal ver, sola, stop bas.”
Hepsi bu!
İyi ki güler yüzlü çalışanlar var, pozitif…
Ama dedim ya gereksiz bir süreç bu!
Kamunun insan kaynağı çok daha etkin yerlerde ve denetim işlerinde kullanılabilir.
Sıra savmak yerine…
‘Tam gün eğitim’ için bizi de gör Avrupa!
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası “tam gün eğitim” olarak sunulan plana karşı okullarda eylem yapıyor.
Pazartesi ve Salı öğleden sonra da eğitim istiyor Eğitim Bakanlığı, sendika olumsuzlukları sıralıyor.
5 kez bütünlemeden geçemeyen, 6’ncı kez sınava girerek yine başarısız olan öğrenciler için tüzük değişikliği yaptı bakanlık…
“Sınıfı geçtiler” dedi, kendileri sınıfta kalırken…
Eğitim kitaplarını onca gericilikle, cehaletle, ayrımcılıkla güncelleyerek…
Kıbrıs’ın kuzeyinde yıllardır sendikalar ile hükümetler arasında oyuncağa dönüştü kamusal eğitim…
Güneyde ne oluyor?
Kıbrıs Eğitim, Spor ve Gençlik Bakanlığı, ortaöğretimde tüm gün eğitimin yolunu açacak bir reformun uygulanması için Avrupa Komisyonu’ndan destek talep etti.
Teknik Destek Projesi dün başladı.
Proje, ortaöğretimin mevcut durumunu değerlendirecek ve iyi uygulamaları değerlendirecek; Kıbrıs'ta tam gün eğitimin yaygınlaştırılmasına yönelik tavsiyelerde bulunacak ve bunların seçilen okullarda uygulanmasına yardımcı olacak.
Proje, Avrupa Birliği'nin kaliteli ve kapsayıcı eğitim önceliğiyle ilerleyecek.
O nedenle diyorum ya yüzümüzü Avrupa’ya dönmeliyiz mutlaka!
Kıbrıs’a dair bu projenin kuzeye de uygulanmasını isteyelim.
Destek talep edelim…
Yardım…
Tavsiye…
Birbirimizle didişmek yerine çok daha ileri bir deneyimden yararlanalım.