1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. “Güneyle de, Türkiye’yle de sağlıklı ilişkiler kurmalıyız”
“Güneyle de, Türkiye’yle de sağlıklı ilişkiler kurmalıyız”

“Güneyle de, Türkiye’yle de sağlıklı ilişkiler kurmalıyız”

Erhürman, Güzelyurt ve Lefke bölgesini ziyaret etti, memleketin sorunlarına dair konuştu...

A+A-

Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Tufan Erhürman, beraberindeki heyetle birlikte Cengiz Topel Endüstri Meslek Lisesi’ni, Lefke İstiklal İlkokulu’nu, Gaziveren Spor Kulübü’nü, Gemikonağı Ecevit Caddesi esnafını ve bazı iş yerlerini ziyaret etti. Ziyaretlerinde konuşan Erhürman, memleketin sıkıntılı bir süreçten geçtiğini söylerken, bu sıkıntının bir kısmının içeriden, bir kısmının ise dışarıdan kaynaklandığını vurguladı.

 

Erhürman: “Birçok büyük devlet gözünü buraya dikti”

Erhürman sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Ortadoğu’da ve Doğu Akdeniz’de ciddi bir karmaşa var ve bu bizi de tedirgin ediyor. Özellikle adanın Güney tarafında hidrokarbonun çıkmasıyla beraber birçok büyük devletin gözü bu tarafa çevrilmiştir. Amerika, Fransa, İtalya, İsrail buralarda. Bütün bu büyük devletlerin hepsi buralarda aktör haline geldi ama biz baştan beri buradaydık. Kıbrıslı Türklerin sözü ve sesi, şu anda hidrokarbon konusunda duyulamıyor. Kıbrıs sorunu çözülmeden bu hidrokarbonun çıkarılıp da kullanılması gündeme gelirse, bunun bölgeyi ciddi bir çatışma ortamının içerisine hapsedebileceği endişemiz de var.”

 

“Kendi yatırım bütçemizi yaratabilmemiz gerekmektedir”

“Son iki yıldır Türkiye’yle imzalanan mali ve ekonomik protokoller iflas etmiş durumdadır.  Ülkeye dışarıdan para akışında ciddi bir daralma var. 2019 yılında Türkiye’den buraya gelip de altyapı için kullanıma açılan para sadece 9 milyon 400 bin TL ile sınırlı. Girne’de bulunan mendireğin tamiri için bile 10 milyon TL’ye ihtiyaç var. Yani Türkiye’den 2019 için gelen para, mendireğin tamirine bile yetecek miktarda değil. Ama biz yollarımızdan şikayetçiyiz, Güzelyurt-Lefke yolu hala tam istediğimiz noktada değil. Hastaneler ve okullar için de paraya ihtiyacımız var. Bu sorunlar karşısında bizim kendi ayakları üzerinde durabilmemiz ve kendi yatırım bütçemizi yaratabilmemiz gerekmektedir.”

 

“Cumhurbaşkanlığı bugüne kadar sadece müzakereci olarak algılandı”

“Cumhurbaşkanlığı bugüne kadar bu memlekette, müzakerecilik makamı olarak algılandı. Cumhurbaşkanı müzakerecidir, başka da bir iş yapmaz diye algılandı. Oysa biz şunu söylüyoruz; biz Kıbrıs sorunun bir an önce çözümünü istiyoruz. Bu hidrokarbon sürecinin, Kıbrıs sorununun çözümünü motive edeceğini düşünüyoruz. Kıbrıslı Rumlar’ın kendileri bile bu hidrokarbon çıktığı zaman nasıl bunu Avrupa’ya satacaklar diye düşündüklerinde, en verimli yol Türkiye üzerinden Avrupa’ya yayılmasıdır.”

 

“Bu defa Kıbrıs Sorunu’nu bitirmek istiyoruz”

“Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nin ardından iyi bir şekilde hazırlanıp hemen bir 5’li konferansa gideceğiz. Tüm taraflarla diplomasi çatısı altında iyi bir ilişki içinde olmamız gerekir. Bir daha 5’li konferansa gidip, bir daha çözümü bulamadan o masadan kalkmayalım. Biz 2004’te Annan Planı’na ‘evet’ dedik. Kıbrıslı Rumlar ‘hayır’ dedi. 2017’de Crans Montana’ya gittik, yine biz çözüm irademizi ortaya koyduk. Sayın Anastasiadis kalktı masadan ve ‘siyasi eşitliği halkıma anlatamam’ dedi. Şimdi bir daha 5’li konferansa gitmek istiyoruz ama bu defa bitirelim istiyoruz.”

 

“Çözümü istiyorsak Türkiye’yle diplomatik ilişki kurmalıyız”

“Türkiye’yle görüş ayrılıklarımız olabilir. Biz hükümetteyken de yaşadık. Görüş ayrılıkları yaşadığımız için ekonomik ve mali protokolü imzalamadık. Görüş ayrılıklarımız olabilir ama o 5’li konferans masasına oturduğumuzda, çözümü istiyorsak Türkiye’yle diplomatik ilişkilerimizi kurmamız gerekir. Mesela Türkiye o masaya oturduğunda garantiler konusunda ne diyecek, bilmemiz gerekir ki o masada neyi müzakere edebileceğimizi öngörelim.”

 

“Dünyayla ilişki kurabilecek tek makamımız Cumhurbaşkanlığı’dır”

“Bizim çözüm irademize rağmen yine de çözüm gerçekleşmezse Kıbrıslı Türkler, Avrupa Birliği’yle yine mi doğrudan ticaret yapamayacak? Yine mi Kıbrıslı Türkler Yeşil Hat üzerinden işlenmiş gıdalarını Güney’e satamayacak? Yine mi Kıbrıslı Türkler direkt uçuş sorununu aşamayacak? Yine mi Kıbrıslı Türk sporcular uluslararası alanda mücadele edemeyecek? Bunları kabul etmemiz artık mümkün değil. Bunları BM Genel Sekreteri de söylüyor. Biz bunları aşmalıyız. Biz bu ülkede parayı turizmden, yükseköğrenimden, ürettiğimiz malları satarak kazanıyoruz. O yüzden önümüzdeki engelleri kaldırmalıyız. Biz ancak kendi ayaklarımız üzerinde durursak Güney Kıbrıs’la da Türkiye’yle de sağlıklı ilişki kurabileceğiz. Dünyayla ilişki kurabilecek tek makamımız Cumhurbaşkanlığı makamıdır.”

Bu haber toplam 1788 defa okunmuştur
Etiketler : , , ,