Guterres: Kıbrıs sorununa çözüm çabaları imkansız hale gelebilir
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Güvenlik Konseyi’ne rapor sundu.
Esra AYGIN
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, iyi niyet misyonu ile ilgili BM Güvenlik Konseyi’ne sunduğu raporda karşılıklı olarak kararlı adımların atılmaması durumunda Kıbrıs sorununa karşılıklı kabul edilebilir bir çözüm bulma çabalarının imkansız hale gelebileceği uyarısında bulundu.
19 Haziran 2021 – 15 Aralık 2021 dönemini kapsayan raporda Guterres, “Endişe ile not ederim ki, bu son dönem içerisinde toplumların pozisyonlarının daha sabit hale geldiği ve birbirinden daha da uzaklaştığı görülüyor” dedi ve geçen zamanın Kıbrıs’ta karşılıklı kabul edilebilir bir çözüm bulunması çabalarını zorlaştırdığını vurguladı.
Genel Sekreter, liderlerden geleceğe daha pragmatist bakmalarını isteyerek:
Çözümsüzlük tüm Kıbrıslılar için olumsuz sonuçlar doğurur
“Siyaseten herhangi bir gelişmenin olmaması tüm Kıbrıslılar için önemli olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Tüm taraflara sürece yardımcı olmayacak eylemlerden kaçınmaları ve diyalog yolu ile çözüm aramaları çağrısında bulunuyorum. Kararlı adımların atılmaması durumunda Kıbrıs ve çevresindeki dinamikler ve seçim takvimleri, Kıbrıs sorununa karşılıklı kabul edilebilir bir çözüm bulma çabalarını imkansız hale getirebilir” dedi.
Taraflara esnek olmaları ve sağlam siyasi irade ortaya koymaları çağrısında bulunan Guterres, raporuna, “Taraflara anlamlı barış müzakerelerinin yeniden başlaması için ortak bir zemin bulmak adına yapıcı bir şekilde çalışmaya davet ederim” diye devam etti.
BM temsilcisinin rolü ve görevi konusunda görüş birliği yok
Atanması öngörülen BM temsilcisinin, ortak zemin bulma çalışmasının başını çekerek sürece kritik bir destek teşkil edebileceğini belirten Genel Sekreter, tarafların temsilcinin rolü ve görevi ile ilgili farklı görüşlere sahip olduğunu, bu yöndeki çabanın devam ettiğini söyledi.
Guterres garantör güçlere de, Kıbrıs sorunun çözümü ve tüm Kıbrıslılara barış ve refah getirme çabalarını desteklemek için ellerinden geleni yapmaları çağrısında bulundu.
Anlaşmaya olan inanç düşmekte
BM Genel Sekreteri, raporlama dönemi içerisinde, Kıbrıs’ta müzakere edilmiş bir anlaşmaya varılacağına olan inancın düşmeye devam ettiğini ve her iki toplumun da herhangi bir ilerleme sağlanabileceği yönündeki şüphesinin arttığını belirtti.
“Maraş’taki gelişmelerden endişeliyim”
Özellikle kapalı Maraş’ta atılan belli adımların hem iki taraf hem de iki toplum arasındaki güvensizliği artırdığına dikkat çeken Genel Sekreter Guterres, Güvenlik Konseyi’nin kapalı Maraş ile ilgili açıklama ve adımları kınamış olduğunu hatırlattı ve “Kapalı Maraş ile ilgili gelişmeler konusundaki endişemi tekrar ederim. Birleşmiş Milletler’in Maraş ile ilgili pozisyonunda hiçbir değişiklik yoktur” dedi. Guterres bu konudaki Güvenlik Konseyi kararlarını da hatırlatarak bu kararlara tümüyle uyulmasının öneminin altını çizdi.
Teknik Komitelerde ilerleme yok
Kültürel Miras, Yayıncılık ve Telekomünikasyon, ve Sağlık Teknik Komitesi dışındaki komitelerin herhangi bir ilerleme kaydedememiş olduğuna dair endişelerini belirten Genel Sekreter, Güvenlik Konseyi’nin liderlere, komitelere, işlerini yapmaları önündeki engelleri kaldırmak ve etkin şekilde faaliyet göstermelerini sağlamak için gerekli siyasi desteği vermeleri çağrısında bulunmuş olduğunu hatırlattı.
Özlü görüşmelerin olmayışının ve tarafların Kıbrıs sorunu ile ilgili pozisyonları arasındaki farkın teknik komitelerin çalışmalarını da etkilemeye başlamış olduğunu vurgulayan Guterres, komitelerin çalışmaları ile ilgili - aynı Kıbrıs sorununda olduğu gibi - ortak bir zemin olmadığına dikkat çekti.
Guterres özellikle, Güvenlik Konseyi’nin, barış önündeki engelleri ele almak adına, okul kitapları da dahil okul materyallerinin ortak şekilde gözden geçirilmesi çağrısı ile ilgili herhangi bir gelişmenin yaşanmamış olmasının altını çizdi ve bunu “üzücü” olarak nitelendirdi.
“Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk liderleri ve onların temsilcilerini güven yaratıcı önlemler üzerinde bir arada çalışmaya ve teknik komitelerin çalışmalarını canlandırmaya davet ederim” diyen Genel Sekreter, liderlerden ter terminoloji de dahil mevcut zorlukları aşarak tüm komitelere pratik ve siyasi destek vermeleri çağrısında bulundu.
Kıbrıs ve etrafındaki gerginlik endişe verici
Hidrokarbon araştırmaları ve Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanları konusundaki anlaşmazlık ile Yunanistan ile Türkiye arasında yükselen tansiyonun bölgedeki gerginliği artırdığına dikkat çeken Guterres:
“Kıbrıs içerisinde, çevresinde ve Doğu Akdeniz bölgesinde yükselmekte olan gerginlik beni endişelendirmektedir. Kıbrıs ve çevresindeki doğal kaynaklar her iki toplumun da faydasına olacak şekilde kullanılmalıdır ve tarafların Kıbrıs sorununa karşılıklı kabul edilebilir ve kalıcı bir çözüm bulması için güçlü bir nedendir” dedi.
Guterres tüm taraflara bu konuda itidal çağrısı yaptı ve gerginliğin azaltılması için ciddi çabaların sarf edilmesi çağrısında bulundu.
AB Dijital COVID Sertifikası
Kıbrıslı Türklerin AB Dijital COVID Sertifikasına tam ve eşit erişimi konusundaki önemli zorlukların devam etmekte olduğunu vurgulayan Genel Sekreter, bu konunun bir öncelik olarak ele alınması ve daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini belirtti.
Ekonomik uçurum zarar verir
İki tarafın ekonomileri arasındaki uçurumun geçmişte elde edilmiş olan önemli yakınlaşmalara zarar verebileceğini belirten Guterres, toplumlar arasında daha fazla ekonomik ilişki ve daha fazla ada-içi ticaretin teşvik edilmesi gerektiğini vurguladı.
Müzakere heyetlerinin yüzde 30’u kadın olmalı
Kadınların anlaşmazlıkların çözümlenmesi ve barış süreçlerine karar verici seviyelerde katılımlarının sağlanması için çağrı yapan Guterres, bu konudaki Güvenlik Konseyi kararlarını hatırlattı ve taraflardan, bundan sonraki müzakere heyetlerinin yüzde 30’unu kadınların oluşturmasını temin etmelerini istedi.
Son olarak, liderlerden, iki toplum arasındaki temas ve işbirliğini cesaretlendirmelerini isteyen Guterres, liderlerin, müzakere süreci yeniden başladığında kadınları, azınlıkları, gençleri ve engellileri de içine alan daha kapsayıcı bir barış süreci inşa etmeleri gerektiğinin altını çizdi.
Çözümsüzlük sahada yeni olgular yaratıyor