Bu yazıyı isteyen üzerine alsın.
Zaten üzerine alması gerekenler almadığı içindir ki mesajlar boşlukta takılı kalıyor çoğu zaman...
Mesaj doğru adrese ulaşsa da, adresteki ‘oralı’ olmadığından bir anlamı kalmıyor.
Söyleyen söylediğiyle, yazan yazdığıyla, uyaran uyardığıyla kalıyor.
Bir süre sonra zaten ne uyaran kalıyor etrafta, ne eleştiren, ne öneri yapan...
Bazen ‘ben bilirim’ diyerek, bazen ‘yakına sokulana inanarak’ gaflete düşüyor, hata üstüne hata yapıyor.
En fenası da ‘doğru yol’da olduğunu zannetmeye devam ediyor.
Oysa ‘acı’ da olsa ‘doğru’yu dost söyler!

**

‘Güven’ meselesi önemlidir.
Kime güveneceğini, kime inanacağını bilirse insan, hata yapma olasılığı o ölçüde aşağıya düşer.
Yok, bilmiyorsa güveneceği Mevla’yı, o zaman işi zordur.
Böyle örnekler çok var etrafta...
Bir garip durumdur sürüp gidiyor.
Hayatı boyunca hiç yanlışını görmediği, iyi niyetinden şüphe duyacak bir davranış içine girmediği insnaları ‘yok’ farzedip, etraftan toplanan ‘yalaka’ takımına kulak verenlere şaşırıyor insan...
Nasıl bir durumdur ki bu?

**

Sağ kültürü bilmem. Sağcı değilim çünkü...
Ama sol kültürde bu işler böyle olmaz.
Solda ‘güven duygusu’ olmazsa olmazdır.
Sol demek ‘yoldaşlık’ demekse eğer ve ‘yoldaşlık’ kavramı sosyalizm dahil solun hedeflerine ulaşmak için kolkola, uzun soluklu bir mücadeleyi anlatıyorsa, böyle bir yol güven duygusunadan yoksun yürünemez.
Hele geçmişinde ‘birbiri için canını dahi vermek’ olduğunu söyleyenler için çok daha önemli olmaz mı ‘güven’?
Solcu insan neye güvenir?
Bir, ideolojisinin doğruluğuna...
İki, yoldaşlarına...
Üç, halkına...
Bunlarsız ‘toplumsal dönüşüm’ olmaz çünkü...

**

‘Güven’ meselesi önemlidir.
Güveneceğiniz kimseleri iyi seçersiniz ya da önünüze çıkana güvenmeyi tercih edersiniz.
Herkese kulak vermek başkadır, karar verirken kime güveneceğiniz apayrıdır.
Sap ile saman karışıyor belli ki...
Ama saman da sap da karıştığı vakit, zaten bir süre sonra ne biri kalıyor ne öbürü...
‘Güven’ karşılıklıdır zaten...
Tek taraflı güven, bir süre sonra güvensizliğe dönüşür.
Güvenmeniz gerekenler susarsa eğer, film orada kopmuş demektir.
Aman dikkat, film kopmasın!