1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Güven Yapı’nın site inşaatı mahkemelik: “Devlet doğayı katlediyor”
Güven Yapı’nın site inşaatı mahkemelik: “Devlet doğayı katlediyor”

Güven Yapı’nın site inşaatı mahkemelik: “Devlet doğayı katlediyor”

Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’ndan subay ve astsubayların oluşturduğu Güven Yapı Kooperatifi tarafından Girne’de başlatılan 105 dubleks konutlu site inşaatı mahkemelik oldu.

A+A-

Derya ULUBATLI

Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’ndan subay ve astsubayların oluşturduğu Güven Yapı Kooperatifi tarafından Girne’de başlatılan 105 dubleks konutlu site inşaatı mahkemelik oldu.

Girne İmar Planı’nda önce “Yeni Devlet Hastanesi” yapımı için ayrılan, ardından Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi’ne devredildiği söylenen araziye yapılacak inşaatlara ilişkin çalışmalar çevre örgütleri tarafından yargıya taşındı.

Çevre örgütleri adına Yeşil Barış Hareketi’nin açtığı davada Maliye Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile Bakanlar Kurulu dava edildi.

Mahkemede süreci takip eden YENİDÜZEN davacı derneklerin yetkilileri ve avukatlarıyla konuştu. Davacı tarafın avukatları Emre Efendi ve Serkan Mesutoğlu konuyla ilgili devleti suçladı, arazinin yasadışı kararlarla bahsi geçen özel şirkete verildiğini savundu.

Öte yandan davacı Yeşil Barış Hareketi Başkanı Feriha Tel, yapılan faaliyetlerin doğaya ciddi zararlar verdiğini ve bir an önce durdurulması gerektiğini ifade etti. Dernek Genel Sekreteri Doğan Sahir ise durumun sadece çevreye değil anayasaya da aykırı olduğunu ve müdahale edilmediği takdirde geri dönüşü olmayan sonuçlar doğuracağını aktardı. Davaya destek veren Biyologlar Derneği Başkanı Gizem Mulla, orman katliamının sadece bitkiler değil tüm canlılar üzerinde olumsuz etkiler bırakacağını belirtti, bu duruma sessiz kalmayacaklarını söyledi.

Davayla ilgili ilk adımı atan yetkililer, en kısa zamanda sonuç almak üzere mücadelelerini sürdüreceklerini açıkladı.

Şehir Planlama Dairesi Müdürü Türkmen Yiğitcan, söz konusu arazinin önceden “askeri bölge” olduğunu, Girne İmar Planı yürürlüğe girmeden önce İçişleri Bakanlığı’nın Bakanlar Kurulu kararı ile 49 yıllığına 75 dönüm arazinin Güven Yapı Kooperatifi’ne kiralandığını belirtmişti.

Şehir Planlama Dairesi Müdürü Türkmen Yiğitcan, arazinin diğer kısmının ise hastane yapımı için asker tarafından terk edildiğini ifade etmişti. 

Kooperatif üyeleri için çıkarılan projede davetiye usulü ile belli firmalardan teklif alındığını anlatan Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer ise, bunun Kamu İhale Yasası’na aykırı olduğunu belirtmişti.


Yeşil Barış Hareketi Başkanı Feriha Tel:

“Biz çevreden ve doğadan yanayız”

Davaya öncülük eden Yeşil Barış Hareketi Başkanı Feriha Tel yargıya giden süreci şöyle aktardı: “Girne yeni çevreyolu üzerindeki dağa bakan bölgeye dozerlerle girilip, bir günde inanılmaz bir çevre tahribatı yapıldığına tanık olduk. Ne olduğuyla ilgili yaptığımız araştırmalarda doğa tahribatından daha farklı şeylerle de karşılaştık. Zaten yapılan çevre katliamı bile başlı başına yanlışken bu bölgenin bakanlar kurulu kararlarıyla nasıl kiralandığını da öğrenince iş daha yasadışı bir boyuta taşındı ve yargıya başvurmaya karar verdik”.

Çevre örgütleri olarak çevreden, doğadan ve memleketten yana olduklarını söyleyen Tel, “karşımızdakinin kim olduğu önemli değildir, biz sadece doğayı önemsiyoruz” dedi.

Öte yandan Tel, Biyologlar Derneği, Şehir Plancıları Odası, Yeşil Kıbrıs gibi farklı derneklerle ve bölge halkıyla da işbirliği içerisinde hareket edildiğini aktardı. 3 avukatın da kendilerine gönüllü olarak destek verdiğini belirten Tel, avukatları Emre Efendi, Serkan Mesutoğlu ve Hasan Yücelen’e de minnettar olduğunu vurguladı.

 

“Ormanlarımızı kaybetmemek için her türlü mücadeleyi vereceğiz”

Her geçen gün daha da betonlaşan dünyada var olan yeşile sahip çıkılması gerektiğini ifade eden Tel, ülkedeki orman alanlarını kaybetmemek için her türlü mücadeleyi vereceklerini de sözlerine ekledi.

Yargıya güvendiklerini söyleyen Tel, “yargıdan çıkacak karara göre yeniden orayı yeşertmek ve Girne halkını yeşile kavuşturmak için gönüllülerle birlikte çalışmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.


Yeşil Barış Hareketi Genel Sekreteri Doğan Sahir:

“Yapılan faaliyetler hem çevreye hem anayasaya aykırıdır”

Hem imar yasaları, hem de anayasanın ihlal edildiğini belirten Doğan Sahir, yapılacak inşaat alanının büyük şaibeler taşıdığını dile getirdi. Sahir şunları söyledi: “Söz konusu faaliyet hem yasalara aykırıdır hem de çevreye büyük zararlar verecektir. Biz dernek olarak konuyu uygulama başladıktan sonra öğrendik ve hemen ilgili araştırmaları yaparak dava sürecini başlatmak için buraya geldik. En kısa sürede bir ara emir alınmasını talep edeceğiz”.

Olumlu sonuç alacaklarına inandığını söyleyen Sahir, “mahkemeye güvenmek istiyoruz ve güvenimizin boşa çıkmayacağına inanıyoruz” şeklinde konuştu.

Bunun kamu yararı olmayan bir çalışma olduğuna dikkat çeken Sahir, yasal açıdan ellerinde çok net bulgular olduğunu anlattı.

Çevre açısından büyük tahribat yaratıldığını söyleyen Sahir bunun bir an önce engellenmesi gerektiğini, aksi takdirde geri dönüşü olmayan sonuçlar doğuracağını aktardı.


Avukat Emre Efendi:

“İdarecilerin aldığı yanlış kararlar çevreyi katlediyor”

Bir kez daha bir çevre katliamı ile ilgili mahkemeye başvurmak zorunda kaldıklarını belirten avukat Emre Efendi, bu konudan çok rahatsızlık duyduklarını aktardı. Alınan iki yanlış bakanlar kurulu kararıyla bu işlemlerin yapılmaya başlandığını belirten Efendi şöyle devam etti: “Önce arazi yasaya aykırı bir şekilde İTEM yasası kapsamından çıkarılarak hazine malı yapıldı, ardından da 49 yıllığını bu özel şirkete kiralandı. Alınan iki bakanlar kurulu kararı da hukuka aykırıdır. Bu yüzden bir dava dosyaladık ve dava dahilinde bakanlar kurulu kararlarının yürütmesini durdurmaya çalışıyoruz. Yürütmenin durdurulması halinde orada devam eden işlemler de duracaktır. Ne yazık ki mücadelelerimiz her geçen gün daha da artmaktadır. Çevre ve doğa katliamları idare eliyle yapılmaya devam etmektedir. Haliyle bizim mücadelemiz de giderek zorlaşmaktadır”

Bölge tamamen betonlaşmadan bir ara emirle faaliyetleri durdurmaya çalıştıklarını dile getiren Efendi, davanın neticesine göre orayı yeniden yeşillendirmek üzere gönüllülerle işbirliği içerisinde çalışılacağını aktardı.

Gerek derneklerin gerekse avukatların bahsi geçen özel şirketle bir sıkıntısı olmadığını ifade eden Emre, “bizim derdimiz idarenin aldığı yanlış kararlarladır ve sonuna kadar bu kararların geri alınması için mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.


Avukat Serkan Mesutoğlu:

“Hukuk tanımaz devlet doğaya zarar veriyor”

Doğanın tehdit altında olduğunu belirten avukat Serkan Mesutoğlu, çevre duyarlılığı olmayan kişiler ve hukuk tanımaz devletin doğaya zarar verecek kararlar aldığını vurguladı. Duyarlılığa sahip çevre örgütleriyle işbirliği içinde meseleyi yargıya taşıdıklarını belirten Mesutoğlu, “doğayı savunmak ve gelecek nesillere taşıyabilmek için konuyu mahkemeye getirdik” dedi.

Mesutoğlu sözlerine şöyle devam etti: “İki farklı hükümet döneminde alınan iki farklı bakanlar kurulu kararıyla, ağaçlık bir bölge bir şirkete hukuk tanımaz bir şekilde kiralanmıştır. Her iki kararın da hukuka aykırı olduğu kanaatindeyiz. Bu kanaatimizi mahkemeye aktarmak ve bu talanı durdurmak için buraya geldik. Yargının lehimize karar vereceğine inanıyoruz”.


Biyologlar Derneği Başkanı Gizem Mulla:

“Bu katliam kabul edilemez”

Davaya destek veren Biyologlar Derneği Başkanı Gizem Mulla, bölgede ciddi bir ağaç katliamı yapıldığını ve bunun kabul edilebilir bir şey olmadığını aktardı. Mulla, bu olaydan sadece bitkilerin değil, ormanlık alandaki birçok hayvanın da zarar göreceğini, yaşam alanını kaybedeceğini dile getirdi. Dernek olarak buna sessiz kalmayacaklarını belirten Mulla “bu mücadeleye destek vermek için geldik ve umarım başarıp yıkıma karşı durabileceğiz” dedi.

Bu haber toplam 4711 defa okunmuştur