“Güven yaratıcı önlemler olumlu etki yaratacak”
Harmancı, geçtiğimiz hafta başlayan Kıbrıs müzakere sürecine paralel olarak, Güven Yaratıcı Önlemlerin de gündeme alınması gerektiğini belirterek, bu durumun çözüm yönünde olumlu etki yaratacağını kaydetti.
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Sekreteri Mehmet Harmancı, geçtiğimiz hafta başlayan Kıbrıs müzakere sürecine paralel olarak, Güven Yaratıcı Önlemlerin de gündeme alınması gerektiğini belirterek, bu durumun çözüm yönünde olumlu etki yaratacağını kaydetti.
Yazılı açıklamasında, Maraş ile Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri gibi iki önemli olgunun bu çerçevede yeniden ele alınması gerektiğini savunan Harmancı, iki toplumu federal çözüme hazırlayacak somut adımların hayata geçirilmesinin önemini vurguladı.
Harmancı, bu çerçevede, Maraş’ın BM gözetiminde yasal sahiplerine devrine karşılık, Mağusa Limanı’nın AB kontrolünde serbest ticarete açılması, Ercan Havaalanı’nın doğrudan uçuşlara açılması yönündeki bütünlüklü önerinin samimi bir şekilde masada görüşülmesi gerektiğini kaydetti.
Harmancı, 1979 ikinci doruk antlaşmasında, Maraş’ın bütünlüklü çözüm dışında da bir çözüme kavuşturulabileceği ve bunun da kapsamlı çözümle çelişmeyeceği yönünde açık bir madde olduğunu anımsattı.
“AP Seçimleri güven artırıcı önlemler için büyük fırsat”
AP seçimlerinin de güven artırıcı önlemler için büyük bir fırsat olabileceğini kaydeden Harmancı, altı sandalyeden ikisinin Kıbrıslı Türklerin hakkı olduğunu, bu çerçevede Kıbrıslı Türklerin kendi temsilcilerini seçebilmesin yolunun açılması için gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiğini belirtti. Harmancı, Türkiye’nin Limanlarını Kıbrıs bandıralı gemilere açması, güvenlik sorunu yaratmayacak oranda askerin geri çekilmesi, Rum Yönetimi’nin Türkiye’nin AB yolunda koyduğu vetoların kaldırılması gibi unsurların da bu dönemde gündeme getirilebileceğini vurguladı.
“Başlamak önemli, ama daha çok yol var”
TDP Genel Sekreteri Harmancı, müzakerelerin başlamasının çok önemli bir adım olmakla birlikte, daha görüşülecek çok ciddi konuların, aşılacak önemli engellerin olduğuna da dikkat çekti.
“Müzakerelerin başlamasıyla birlikte belirli odakların ilk gündem çözümün önüne takoz koyma çabaları ne kadar yanlışsa, ‘bu iş bitti, çözüm tamamdır’ havasına girmek de o kadar tehlikeli ve yanlıştır’ diyen Harmancı, ortak metinle birlikte çözümün zemini, devletin şekli ve dış egemenlik konularında uzlaşıya varılmasına rağmen, halen büyük anlaşmazlıklar bulunan Yönetim ve Güç Paylaşımı, toprak ve mülkiyet gibi konularda aşılacak önemli engeller olduğunu söyledi.
Bu işe dört elle sarılmak gerektiğini kaydeden Mehmet Harmancı, bu noktada iki taraftaki çözüm ve barış güçlerine çok büyük görevler düştüğünü söyledi.
“Toplumların barışması esastır”
Çözüme giden süreçte, toplumların barışmasına yönelik yeterli çalışmanın yapılmadığını da savunan Harmancı, toplumların çözüm sürecinde geçmişleri ile yüzleşebileceği, toplumum her kesimini kapsayacak şekilde uzlaşı komitelerinin kurulması gerektiğini, bu konuda her iki liderliğe ve sivil topluma büyük görevler düştüğünü belirtti. Harmancı, “Yaşanan gelişmeler göstermiştir ki, Kıbrıslılar bu süreçte aktif rol almalıdırlar, aksi takdirde Kıbrıslıların değil, dış güçlerin hazırlayacağı plan ile karşı karşıya kalınabilir. Bu da Kıbrıslı bir çözüm olmaz. Kıbrıslı bir çözümü ancak Kıbrıslılar ortaya çıkarabilir” dedi.