“Güven yaratıcı önlemler”e yönelik öneriler... (2)
Ateş-kes koşullarının hakim olduğu, iki tarafın diyaloğunun sınırlı olduğu, müzakerelerin kesintiye uğramış olduğu bir ortamda, her türlü güven arttırıcı önlem cesaretlendirilmeli, alkışlanmalı, eleştirilmeli ve bunun başka nasıl yapılabileceğine dair yeni öneriler de ortaya konmalıdır. Bu fırsattan yararlanarak ben de “güven yaratıcı önlemler”e yönelik kendi düşünce ve önerilerimi okurlarımla dünkü yazımda paylaşmıştım... Bu konuda devamla düşünce ve önerilerimi bugün de paylaşmaya devam ediyorum...
BİR DİYALOG VE UZLAŞMA ENSTİTÜSÜ...
*** Gerek Kıbrıs, gerek Türkiye, Yunanistan ve İngiltere, gerek İsrail-Filistin, gerek İrlanda-Kuzey İrlanda, gerek Balkanlar ve çatışma yaşamış, savaş görmüş, bunların ağır bedellerini ödemiş dünyanın diğer bölgelerinden sivil toplumun bir araya getirilebileceği, sistematik biçimde diyalog ve yeni bir anlayış yaratmak için, bir barış kültürü oluşturmak için seminerlerin, panellerin, araştırmaların yürütülebileceği bir diyalog ve uzlaşma enstitüsü Kıbrıs’ta oluşturulabilir. Kıbrıs’ta gerek çatışmaların çözümü ve diyalog, gerek çatışmaların çözümünde çeşitli bilgisayar programları dahil olmak üzere interaktif yöntemlerin kullanımı konularında yıllarca eğitim almış pek çok insan ve “ekspertiz” mevcuttur. Bu “ekspertiz”in belli başlıları İki Toplumlu Çatışmaların Çözümü Eğitmenler Grubu, Oslo Grubu, Oxford Grubu gibi pek çok grubun yanısıra şimdilerde Tarihsel Diyalog ve Araştırma Derneği AHDR, Dayanışma Evi, Kıbrıs Diyalog Forumu, Kıbrıs Akademik Diyalog Grubu, Kıbrıs Barış ve Diyalog Merkezi, PRIO, İki Dillilik Derneği gibi pek çok sivil toplum oluşumunda mevcuttur. Farklı uzmanlık alanlarında atölye çalışmaları yürütmüş, insanları bir araya getirmiş, diyalog başlatmış ve somut çalışmalar ortaya koymuş olan sivil toplumdan bu “ekspertiz”in, dünyadaki benzer çabalarla bir araya getirilmesi, kısa ve uzun vadeli planlarla varolan bilgilerin toplumlarımızla paylaşılması, toplumlarımızın yaşadıklarının başka çatışma bölgelerinde yaşamış olanlarla paylaşımı böylesi bir enstitü aracılığıyla yapılabilir. Tarihsel Diyalog ve Araştırma Derneği AHDR, bu konuda en fazla çaba göstermiş çok önemli bir sivil toplum örgütüdür – böylesi bir enstitüye öncülük edebilir ve etmelidir de...
GEÇMİŞE DAİR KALICI SERGİLER...
*** Böylesi bir enstitü, Kıbrıs’ın acı dolu geçmişinden örneklerin sergilenebileceği kalıcı ve geçici sergiler, interaktif oyunlar oluşturarak gençlerimizin bu konudaki eğitimine ve geçmişi öğrenmelerine yardımcı olabilir. Bu konuda işbirliği yapılabilecek dünyadan pek çok enstitü, kurum, müze mevcuttur... Benim şahsen ziyaret ettiğim ve çok etkilendiğim Amsterdam’daki Anne Frank Müzesi buna örnektir. Anne Frank Müzesi’nde, yalnızca Anne Frank ve ailesinin saklandığı evin gizli bölümünü ziyaret etmekle kalmıyorsunuz, o günlere dair yaşananları öğreniyorsunuz, müzenin bir bölümünde Anne Frank’ın Hatıra Defteri ve diğer konuyla ilgili kitaplar satılıyor, müzenin bir başka bölümünde ise interaktif olarak dünyadaki aşırı sağcı hareketlerin faaliyetlerini takip edebiliyor, geçmişten dersler çıkarabiliyorsunuz. Washington’da da Holokost’un anlatıldığı benzer bir müzeyi ziyaret etmiştim... Yine Almanya’da Osthofen toplama kampı da daimi bir sergiyle o kampta yaşananları aktarmaktaydı ve biz de bu kampta Kıbrıs’taki “kayıplar” ve toplu mezarlar konusunda bir dizi etkinlik ve Kıbrıslı ressam Hulusi Halit’in “kayıplar”ı konu alan resim sergisini düzenlemiştik... Bu kampta gençlere yaş seviyelerine göre geçmişe dair çeşitli eğitim programları sunulmaktaydı...
Kıbrıs’ta da gerek acı geçmişimizden, gerekse birbirinin hayatını kurtarmış olanların öykülerinden derlenebilecek kalıcı ve geçici sergiler hazırlanabilir... Örneğin Galatya ve Dohni katliamlarıyla ilgili materyaller bir araya getirilebilinir – buralarda öldürülerek toplu mezarlara gömülmüş Kıbrıslıtürkler’le Kıbrıslırumlar’a ait eşyalar ve hayat hikayeleri sergilenebilir bu sergilerde. İnteraktif bir harita hazırlanarak Kıbrıs’ın nerelerinde neler yaşandığı gösterilebilinir sanal ortamda. Ayrıca Kıbrıs’ta her daim insaniyetin örnekleri de olageldi: Birbirini kurtarmış olan Kıbrıslıtürkler’le Kıbrıslırumlar’ın öyküleri de böylesi sergilerde sergilenebilir.
Kıbrıs’ta bu konuda bol bol materyal mevcuttur. Yeter ki bu materyalleri iyi bir amaç uğruna, diyalog, karşılıklı anlayış ve bir barış kültürü yaratmak için bir araya getirebilelim...
ÖZEL OKULLARIN İŞBİRLİĞİ...
*** Özel okulların işbirliği: İki tarafın resmi kurumlarının işbirliği şu an için mümkün görünmese dahi, bu konuda her iki tarafta da pek çok özel okul mevcuttur... Pek çok etkinliğimizde toplumlarımızdan öğretmenler, etkinliğimiz ardından yanımıza gelerek mutlaka işbirliği yapmak istediklerini, öğrencilerine Kıbrıs’ın anlatılmamış öykülerini anlatmak istediklerini, onlara Kıbrıs’ta yapılan insani çalışmaları göstermek istediklerini aktararak bizden yardım istediler. İki toplumdan öğretmen sendikaları bu konularda girişim üstlenebilir – zaten geçmiş yıllarda da benzer çalışmaları yürütmüşler, çeşitli okullara ziyaretlerde bulunmuşlar ve bu da barış özlemi duyan insanlarımız arasında heyecan yaratmıştı...
MESLEK GRUPLARI İÇİN ÇALIŞMA OLANAKLARI...
*** Meslek grupları için çalışma olanakları yaratılabilinir... Bunu Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği ve Kıbrıs Gazeteciler Birliği geçmişte başarıyla gerçekleştirdiler. Buna göre bazı Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum gazeteciler, öteki tarafın gazetelerinden birinde birkaç gün ya da bir hafta süreyle çalışmaya gidiyordu. Böylece öteki toplumun duyarlılıklarını, gündemlerini, hassas oldukları çeşitli konuları, yaşadıkları zorlukları ve sorunları ilk elden görebiliyorlardı... Bunun medyada devam ettirilmesi gerek ama medyayla sınırlı kalmamalı. Pek çok meslek örgütü mevcuttur: Mimarlar Odası, Mühendisler Odası, Baro gibi meslek örgütleri, karşılıklı uzman değiş-tokuşunda öncülük edebilirler. Bunu özel işyerlerinden başlayarak gerçekleştirebilirler... İki toplumun Ticaret ve Sanayi Odaları da şu anda yapılanlara benzer bir çaba içerisine girebilirler... Tüm bunları AB Bilgi Merkezi rahatlıkla koordine edebilecek pozisyondadır... Sendikalar ve meslek örgütleri de ortaya çıkabilecek çeşitli sorunların aşılmasında yardımcı olabilirler. Farklı meslek gruplarından insanların karşılıklı olarak çeşitli işyerlerinde kısa süreli çalışarak deneyim kazanmaları ardından bu meslek gruplarına AB Bilgi Merkezi aracılığıyla AB çapındaki meslek örgütleriyle yazışmalar yapılarak bilgi ve deneyim kazanacakları ziyaretler düzenlenebilir, yine AB’den çeşitli meslek örgütleri Kıbrıs’ta ağırlanabilir.
GENÇLERE BİRLİKTE ÇALIŞMA OLANAĞI...
*** Toplumlarımızdan gençlere birlikte gönüllü çalışmalar yapabilecekleri çeşitli olanaklar gerek yurtiçinde, gerekse yurtdışında yaratılabilir. Örneğin Türkiye’de depremden etkilenmiş bir bölgeyi ve Yunanistan’da yangınlardan etkilenmiş bir bölgeyi birlikte ziyaret edebilir gençler, bu konularda sendikalarımızın pek çok teması ve ilişkisi mevcuttur, onların işbirliğiyle gençlerimize anlamlı işler yapabilmeleri için olanak yaratılabilinir. Her iki tarafta yaşlı bakımevlerini birlikte ziyaret ederek yaşlılarla bir araya gelebilir gençler ve gönüllü olarak bu yaşlılarla zaman geçirebilirler. Bu tür yerlerde örgütlü olan örneğin KTAMS’ın ve güneydeki muadili sendika kimse onların yardımları istenebilir. Gençlerin birbirini tanıması, birbirlerinin toplumlarının sorunlarını, duyarlılıklarını, acılarını, sevinçlerini, kaygılarını ve geleceğe dair umut ve umutsuzluklarını anlayabilmelerinden daha büyük bir barış adımı olabilir mi yurdumuzda?
ORTAK KİTAPLAR...
*** Tarihsel Diyalog ve Araştırma Derneği AHDR, okullarda öğretmenlerin kullanabileceği bazı kitaplar hazırlamış bulunuyor. Bunlar arasında “kayıplar” konulu kitaplar, Kıbrıs’ın masalları, Lefkoşa’nın geçmişi gibi üç dilde profesyonelce yazılmış ve AHDR’ın internet sitesinden ücretsiz olarak indirilebilecek kitaplar vardır. Bu çaba genişletilerek devam ettirilmelidir. Kıbrıs’ın güneyinde şu anda Türkçe kitapların Rumca’ya çevrilebilmesi için yalnızca çevirmene ücret ödenebilen bir proje mevcuttur. Bu proje çerçevesinde kitabın yayımlanacağı yayıneviyle yazarın profesyonel bir anlaşma imzalaması isteniyor. Ancak bu konularda yardım edecek olan herhangi bir kurum mevcut değildir. Çevirmene ödenen ücret, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin eğitim-kültür bakanlığından verilmekte ancak kitaplara bu konuda sayfa sınırlaması da getirilmektedir. Bu proje biraz havada kalmış bir projedir çünkü gerek duyurusu düzgün biçimde yapılmıyor, gerekse başvuru konusunda büyük zorluklar yaşanıyor. Çevirmeni bulmak da yazara bırakılıyor. Bu konuda iki tarafın yazar örgütleri – örneğin Kıbrıs Yazarlar Birliği, muhataplarıyla işbirliğine giderek bu programın genişletilmesini, kolaylaştırılmasını sağlayabilir. Programın duyurusu düzgün biçimde yaptırılabilinir. Çevirmen bulma konusunda yazarlara yardım edilebilir. Çevirmen örgütleri de bu sürece katılabilir... Bir toplumun edebiyatını anlamak, o toplumu daha iyi anlamaktır... Karşılıklı olarak bu çevirilerin yapılabilmesi için toplumlarımızdaki sanatçı-yazar örgütlenmeleri işbirliği yapmalıdır.
GENÇLİK KAMPLARI...
*** Kıbrıs’ta ve yurtdışında Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum gençlerin katılabileceği yaz kampları düzenleniyor. Bu işi şu ana kadar CFP Cyprus Friendship Programme (Kıbrıs Dostluk Programı), HASNA adlı ABD’deki bir örgütle birlikte yürütüyor. HASNA, Türkiye’den ABD’ye okumaya gidip orada evlenip Amerika’ya yerleşen bir Türkiyeli kadının kurmuş olduğu bir sivil toplum örgütüdür ve yıllardır gerek Kıbrıs, gerekse Ortadoğu’dan gençler için kamplar düzenliyor, Amerikalı aileler yanında zaman geçirmelerini sağlıyor ve gençlere yararlı oluyor. CFP Cyprus Friendship Programme (Kıbrıs Dostluk Programı) ayrıca Kıbrıs’ta da çeşitli yaz kampları düzenliyor ve gençlerin birlikte eğlenip birbirlerini tanımalarını sağlıyor.
Yakın geçmişte oluşturulan Kormacit Toplum Merkezi’nde geçen yıl ilk kez iki toplumdan gençlerin katılımıyla ve çok değerli öğretmen arkadaşlarımız Areti Hacıyeorgiu ve Maria Hrisantu’nun organizasyonuyla çeşitli konuların ele alındığı, bir hafta devam eden atölye çalışmaları yapıldı. Bu atölye çalışmalarında “kayıplar” konusu da ele alınmıştı ve gençler bundan çok etkilenmişlerdi... Atölye çalışması boyunca biri Kıbrıslıtürk, biri Kıbrıslırum “kayıp” şahsın adı yazılı iki boş sandaliye, salonda durmuştu... Ardından gençler bu atölye çalışması hakkında duygularını kaleme almışlardı, bunları bu sayfalarda yayımlamıştık... Kormacit Toplum Merkezi gibi bir merkez, bu tip gençlik kampları için kullanılabilinir ve yalnızca Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum gençler değil, adamızın tüm toplumlarından, Kıbrıslımaronitler’den, Kıbrıslıermeniler’den, Kıbrıslılatinler’den ve diğer varolan toplumlardan gençler de bu tip dostluk kamplarına katılmaları için teşvik edilebilirler. Bu konuda siyasi partilerin gençlik kolları, gençlik örgütlenmeleri, üniversitelerin gençlik örgütlenmeleri de konuya ilgi göstermeleri için teşvik edilebilir. CFP Cyprus Friendship Programme yani Kıbrıs Dostluk Programı’nın bu konudaki ekspertizinden yararlanarak gençlik kampları ve gençlik buluşmaları genişletip yaygınlaştırılabilinir.
KIBRIS MUTFAĞI VESİLE...
*** Kıbrıs mutfağı, adamızda toplumlarımızı birleştiren en önemli unsurlardan biri olsa gerek... Bu konuda da güzel bir işbirliği geliştirilebilir ve çeşitli projeler üretilebilinir. Kıbrıs yemek kültürünü öğrenmek ve öğretmek isteyenler için kurslar, ziyaretler, projeler geliştirilebilinir. Birlikte televizyon programları yapılabilir, çeşitli bölgelerin – örneğin Leymosun’un, Baf’ın, Dillirga’nın, Mesarga’nın – kendine özgü yiyecekleri hakkında yarışmalar, araştırma projeleri, birlikte uygulamalar yapılabilir... Bu konuda iki tarafın Ticaret ve Sanayi Odaları, iki taraftan işbirliği yapmaya istekli özel lokantalarını bir araya getirebilir ve projelerini geliştirmelerine yardımcı olabilir. AB Bilgi Ofisi de bu konuda önemli bir rol üstlenebilir ve Kıbrıs mutfağının AB ülkelerindeki festivallerde birlikte tanıtımı için olanak yaratılmasına yardım edebilir.
CTP Gençlik Örgütü ile EDON'un ortak etkinliği 2016'da Fulbright binasında yapılmış ve kayıplar konusu tartışılmıştı...
Kızılbaş’ta bir evin avlusunda “kayıp” kalıntıları bulundu…
Kayıplar Komitesi’nin dünkü kazılarında, Kızılbaş’ta (Trahona) bir evin avlusunda bir “kayıp”tan geride kalanların bulunmaya başlandığı bildirildi.
Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üye Ofisi Kazılar Koordinatörü Arkeolog Gülseren Baranhan’dan aldığımız bilgilere göre “1974 kaybı bir Kıbrıslırum'a ait insan kalıntıların Lefkoşa Kızılbaş bölgesinde bir evin avlusunda görüldüğü bilgisi üzerine başlatılan kazı çalışmalarında insan kemiklerine ulaşıldı…”
Kayıplar Komitesi’nin, 1974’te “kayıp” edilen 15-20 Kıbrıslırum’un Alsancak (Karava)-Karaoğlanoğlu (Ayyorgi) sınırında bir hendek içinde gömülü olabilecekleri bilgisi üzerine yeni bir kazı başlattığı öğrenildi.
Kayıplar Komitesi’nin halen Minareliköy’de (Neahorgo Kitrea), Değirmenlik’te (Kitrea) askeri bölge içerisinde, Atlılar’da (Aloda), Malatya’da (Balyosofo) ve Kalavason’da kazı çalışmaları devam ediyor.
Kazı ekiplerinde bulunan tüm arkeologlarımıza, şirocularımıza ve diğer çalışanlara biz de “Çok kolay gelsin” diyoruz.