1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. Güvende tutarlılık!
Serhat İncirli

Serhat İncirli

Güvende tutarlılık!

A+A-

Ne Türk adaletine güveniyorum ne de Kıbrıs Cumhuriyeti’nde hakim olan “Elen” adaletine!

-*-*-

Efendim, önemli olan nedir?

Önemli olan adalete güvenmek ya da güvenmemek değil; bu konuda yani “güven” konusunda tutarlı olabilmektir!

-*-*-

Şimon Aykut Davası kesinlikle “siyasi” bir davadır!

-*-*-

Adıyaman’da İsias Davası da kesinlikle “siyasi” yanı olan bir davadır!

-*-*-

Şimon Aykut Davası’nda asıl yargılanması gerekenler – yatırımcı iş insanları değildir…

Asıl yargılanması gerekenler; Kıbrıs sorununun bu güne gelmesinde emeği geçen her iki tarafın faşistleri ve hırsızlarıdır!

-*-*-

Adıyaman’da yargılanması gerekenler de sadece otelin sahibi ya da 8 kişi, 10 kişi değil; “izin veren” makamların tüm mümesilleridir!

-*-*-

Bugün “Türk Adaleti’ne güveniyorum” diyenleri çok merak ediyorum; yarın olur da Adıyaman’da beklediğimiz sonuç çıkmazsa; aksi yönde açıklama yapabilecek mi?

-*-*-

Ayrıca, “Güney Lefkoşa’daki dava da siyasidir ama bu dava da siyasi yanı bulunan bir davadır” diyebilirler mi?

Bilmem anlatabildim mi?


Schengen’de değişikliğin etkileri!

Bulgaristan ve Romanya, Schengen kapsamına alındı…

Artık AB vatandaşları ve Schengen Vizesi olan diğer vatadaşlar; 1 Ocak 2025’ten itibaren bu iki ülkeye seyahat ederken pasaport sallayıp girebilecekler…

-*-*-

Yani Blgaristan ve Romanya serbest dolaşım kapsamına alındı…

-*-*-

Buraya kadar bir sıkıntı yok…

Ancak, her iki ülke Türkiye’nin komşusu!

Ve özellikle Bulgaristan – Türkiye sınırı, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları tarafından çok yoğun olarak kullanılıyor…

-*-*-

Yeni uygulama, Türkiye vatandaşlarının Bulgaristana girişini çok sıkı denetime alıyor…

Tıpkı öteki AB ülkeleri gibi artık Bulgaristan da Türkiye vatandaşlarının vize başvurularına katı davranmak zorunda olacak!

-*-*-

Bunda ne tür bir sıkıntı olabilir?

Birincisi, Türkiye açısından, vatandaşlarının Avrupa’daki serbest dolaşımı zorlaşmış olacak…

İkincisi, Avrupa, Türkiyeli göçmen veya Türkiye üzerinden göçü “çok azaltacak”…

Ve üçüncüsü, “o taraftan Avrupa’ya gidemeyenler, bizim üzerimizden gitmeyi deneyebilecek…

Veya bizim üzerimizden Avrupa’yı hedefleyenlerin sayısında artış olacak!

-*-*-

KKTC kanadının bu konuda bir sıkıntısı yok!

Özellikle “Kıbrıs Cumhuriyeti” makamlarına duyurulur!


Güney Kore’den demokrasi dersi!

Güney Kore Devlet Başkanı’nın eşi ile başı dertteydi…

Daha doğrusu eşinin de adının bazı usulsüzlüklere karıştığı iddia ediliyordu…

Bazı üst düzey yöneticiler için de benzer suçlamalar söz konusuydu…

-*-*-

Devlet Başkanı, aynı zamanda yıl içinde yapılan genel seçimlerde muhaliflerinin elde ettiği önemli başarı nedeniyle “yasama baskısı” veya “yasama engeline” takılmaya başlamıştı…

-*-*-

Ve ne yaptı?

Ya da ne yapmaya çalıştı?

Kalktı, orduya, “gelin devleti olağanüstü hale soktum siz idare edin” dedi!

Demeye çalştı!

-*-*-

Muhalefet ayaklandı!

Halk tepki gösterdi!

Önce parlamento, “olağanüstü hal” kararını reddetti; sonra Devlet Başkanı’nın bizzat kendi hükümeti ve kendi partisi “kararına” uymadı!

Bakanlar Kurulu da “olağanüstü hal”in olmayacağına hükmedince, halk zaten sokaktaydı, ülkenin en büyük sendikası da Devlet Başkanı’na, “sen istifa edinceye kadar grevdeyiz” dedi…

-*-*-

Şimdi Devlet Başkanı ya istifa edecek ya da hakkında güvensizlik benzeri bir karar üretilip başkanlıktan alınacak!

-*-*-

Demokrasi mi?

Demokrasi, hellim değildir!

Gollifa da değildir!

Ve Güney Kore’de izlediklerimiz, demokrasi örneğidir!

-*-*-

KKTC’de Külliye yapım kararı nerede alındı?

KKTC’de kimin cumhurbaşkanı seçileceğine nerede karar verildi?

KKTC’de UBP’nin genel başkanını kim, kimler belirledi?

“Seçim yaptık” demeyin sakın!

KKTC’deki tamamen çökmüş ve yozlaşmış yönetim kesinlikle değişmelidir…

-*-*-

Örnekleri sıralarım; okumaya ömrünüz yetmez!

-*-*-

Talebimiz mi?

Tabii ki sağlam bir demokrasi ve bu toplumun kendi kaderine, başkalarının hükmedememesi!

Tabii ki kabul edilebilir tek çözüm modeli olan federasyon…


2025 Bütçesi’nden notlar…

Devrim Barçın ile Sim TV’de sohbet ettik…

O konuşurken bazı notlar aldım…

Sizlerle de paylaşmak istiyorum…

-*-*-

KKTC tarihinin en büyük açığına sahip bütçesi…

18 milyar  279 milyon TL açık bekleniyor! (Bence 40 milyarı bulacak… Neden mi? Çünkü mesela 64 milyon TL’ye 2020’de bitirileceği sözü verilen Girne Hastanesi’ne toplam ödemeler 600 milyon TL’yi aştı… Hastane 2025’te de bitirilemeyecek…)

-*-*-

Bu 18 milyar TL’yi aşkın açığın sebebi okul, hastane yol gibi yatırımlar değil…

-*-*-

Cumhurbaşkanlığı Bütçesi geçen sene için 4 milyon TL civarındaydı…

Şu anda 11 milyon oldu…

Tasarruf  nerede?

Devletin başı tasarruf yapamıyorsa, bir timsahı kuyruğundan tutup fotoğraf çektirdiği Gambia ziyaretinin bile çok önemli diplomatik bir ziyaret olduğunu iddia edebiliyorsa; bir derneğe ait otomobil park yerinin çizgilerinin çizilmesi için düzenlenen törene katılmak için gittiği Avustralya ziyaretinden övgüyle bahsediyorsa…

Amaaaaan…

En son Belçika ve Polonya ziyaretleri, sıfır temas!

-*-*-

Ersin Tatar’ın örtülü ödeneği de 2024’te 1 milyon 944 bin TL’ydi…

2025’te yzde 85 artışla 3 milyon 600 bin TL’ye çekildi…

-*-*-

Cumhurbaşkanlığı’nın hanehalkına yaptığı yardımlarla ilgili kalem de 2024’te 750 bin TL’ydi; yeni bütçede yüzde 193 artışla 2 milyon 200 bin TL oldu…

Bunun adını siz koyun!

Hadi yüzde 60 resmi hayat pahalılığı kadar artış yapın, bir şey demeyelim de yüzde 193 niye?

-*-*-

Ve gelelim Anavatan’ın hediyesi Külliye’ye!

Bu Külliye nedeniyle elektrik harcamaları % 2073 (Yazı ile yüzde iki bin yetmiş üç) artırılıyor…

2024’te 6 milyon 411 bin TL olan cumhurbaşkanlığı elektrik harcaması, 2025 bütçesinde 140 milyon TL olarak öngörülüyor!

Yani gerçekten bu Külliye hediye mi yoksa kazık mı?

-*-*-

Efendim itibardan tasarruf olmaz mı diyeceksiniz?

Siz demeye devam edin…

Sadece bu yıl yani 2025’te izaz ikram – ağırlama ve 20 Temmuz ile 15 Kasım törenlerini iptal edin; 5 yeni okul yaparsınız!

-*-*-

Külliye mi?

Beytambal galsın!


buyuk-hamam-ero-4-1.jpg

Lefkoşa'daki Osmanlı dönemi eserlerinden Büyük Hamam, Kıbrıs Vakıflar İdaresi’nin (EVKAF) katkılarıyla dün yeniden açıldı… Kıbrıs Vakıflar İdaresi Genel Müdürü Prof. Dr. Mustafa Tümer, Büyük Hamam'ın açılışında yaptığı konuşmada, tarihi bir günde olduklarını belirterek, Büyük Hamam’ın 1590’lara dayanan geçmişiyle önemli bir yapı olduğunu belirtti… Yatırımcıya teşekkür eden Tümer, hayırlı olması temennisinde bulundu… Büyük Hamam’ın yeni işletme sahibi Resul Gül de, bu yatırımı, Kıbrıs turizmine destek sağlamak için yaptıklarını söyledi… Tebrikler tabii ki… Korumalıyız… Kıbrıslı deyişiyle “gözeklemeliyik”… Darısı, tüm benzer eserlerimizin başına… (Fotoğraf: Erol UYSAL – TAK)

Bu yazı toplam 638 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar