Güvensizlik önergesi, pazarlık ve seçim…
Ulusal Birlik Partisi (UBP) içindeki iç krizde ülkeyi yavaş yavaş erken seçime götürür mü?
Bu soruyu bundan 6 ay evvel sorsak hemen hemen herkes “hayır” yanıtını verirdi.
Ancak şimdi seçime bir adım daha yakınız.
Çünkü UBP’deki 10 milletvekiline sahip muhaliflerin tüm çabaları sonuçsuz kaldı.
İrsen Küçük hiçbir konuda taviz vermiyor.
Genel sekreterliği muhaliflere vermiyor.
MYK’de eşit paylaşımı kabul etmiyor.
Genel sekreter yardımcılıklarını paylaşmıyor.
Dahası muhaliflere destek veren Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun sorumluluk sahasına da girdiğini şlan edip Kıbrıs sorununa da “el attığını” açıklıyor.
Meclise gelmesi olası bir “güvensizlik önergesi”ne evet oyu vereceklerini açıklayan muhalif UBP’li milletvekillerinin bu beyanatı ile durum yeniden şekillendi.
Siyasatte yeni bir döneme girildi artık…
CTP lideri Yorgancıoğlu ve DP lideri Denktaş da böyle bir oylamada hükümetin aleyhine oy vereceklerini açıkladı.
TDP ise önergeyi verme hazırlığına girdi, hükümeti devirmeye okey dedi.
10 milletvekili sayısına ulaşan UBP’li muhalifler ne yapacak?
Hükümetin düşmesine evet diyecekler mi?
Sözlerinde duracaklar mı?
Yoksa güvensizlik önergesi ile başlayan süreci de mi bir pazarlık sahası görecekler?
Göreceğiz…
Artık kartlar daha açık oynanacak.
Kim cesaretli kim cesaretsiz ortaya çıkacak.
Seyredin gümbürtüyü….
***
Kızma kaymakam, kızma…
Kaymakam Dana çok kızmış yine…
Neden kızmış?..
YENİDÜZEN’in manşetine öfkelenmiş.
Usanmamış bir de basın açıklaması yaparak kendini ve hükümetini savunmuş.
Ne dedik de kızdırdık kaymakamımızı?
2012 Ekim’inde Lefkoşa Sanayi’de alındığı iddia edilen “sel önlemerinin” işe yaramadığını yazmışız!
Su basmış yine Sanayi’yi, Doktoroğlu’nu, Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nı…
İyi de işe yarasaydı basarmıydı ey kaymakam buraları seller sular?
Bastı işte…
Sizinkisinin sadece şov olduğu ortaya çıktı.
Bize niye kızıyorsunuz ki?
Kendinize kızın “Ben neden bu hallere düştüm” diye…