Güzel maç, ilginç goller…
Yağan yağmur yüzünden, ağır bir zeminde oynanan karşılaşmada, zor da olsa gülen taraf Yenicami oldu. Maçtan önce 18 puana sahip iki takım adına bu karşılaşma oldukça önemliydi. İlk devrenin bitimine bir hafta kala alınacak sonuç, iki takımdan birinin umutlarını ikinci devre için artıracaktı.
Lefke, kalabalık savunma anlayışı ile önce gol yememeyi, ardından geliştireceği kontra ataklarla da gol bulmayı planladı. O nedenle Cedric'i ilerde bırakıp, fizik gücü ve sürat kullanarak, ani geliştireceği ataklarda tehlikeli olmak istedi. Bu anlayışında da önemli ölçüde başarılı oldu.
Yenicami, kapalı savunmaları açmakta maalesef zorlanıyor. Bu durum da özellikle final paslarında yetersiz kalmalarına ve birçok pozisyonu harcamalarına neden oluyor. Ayrıca orta sahada oyun kuracak oyuncusu yok. İleride Halil Turan ve Mehmet Altın'a istediği topları almalarını sağlayacak olumlu paslar çıkmıyor; bu da takımın ataklarını kısırlaştırıyor.
Orta alandaki birçok mücadelede, topu kazanmalarına rağmen, olumlu atağa çevirme konusunda yetersiz kalıyorlar. Kazanılan toplar, ya rakibe teslim ediliyor; ya da isabetsiz paslar yüzünden ani kontra atağa dönüşüyor.
İlk devrenin golsüz biteceği düşünülürken, uzatmanın son saniyesinde, Yenicami kalesine atılan sert şutta, Yusuf topu elinden kaçırdı. Yetişen Cedric, topu ağlarla kucaklaştırdı ve takımını soyunma odasına galip gönderdi.
Tabi Yenicami'nin son saniyede gol yemesinin ve konsantrasyonunun bozulmasının nedeni Neval' in tribünlerle dalaşmasıydı. Hemen hemen her maçta yaşanan buna benzer olaylara, yönetimin veya teknik heyetin artık bir dur deme zamanı gelmiştir, diye düşünüyorum.
Neval'in bu tür davranışları takıma zarar veriyor. Ne kadar iyi futbolcu olursanız olunuz önce sinirlerinize hâkim olacaksınız. Neval dünkü tribün olaylarını birçok maçta yaşamaya başladı. Takım arkadaşlarının, Neval'i yatıştıracaklar diye, oyun disiplininden uzaklaşmak durumunda kalmaları da takıma pahalıya mal oluyor. Dün de ilk devrenin son saniyesinde Yenicami'nin yediği golün sorumlusu Neval idi.
İkinci devreye Yenicami daha atak başladı. Geliştirdiği ataklarda Lefke savunmasını adeta bunalttı. Önce Hasip'in ceza alanı içinde eline çarpan topu, penaltı vuruşundan ağlara gönderen Halil Turan; daha sonra da takımının galibiyet golünü attı. Ancak ne var ki hiç beklenmedik bir anda Halil Turan'ın oyundan alınmasına anlam veremedim!
Halil'den önce çıkması gerekenler vardı. Üstelik dün Halil'in gol şansı da yerindeydi. Amaç savunmayı güçlendirmekse idi, oyun içerisinde Hüseyin Sadıklar -ki bu konuda tecrübesi de var- savunmaya yardımcı olacak şekilde görevlendirilmişti.
Halil'i oyundan almakla, Lefke'nin daha rahat ataklara çıkması sağlanmış oldu. Hâlbuki Halil oyunda kaldığı sürece, Lefke savunma kurgusunu bozmaya cesaret edemeyecekti.
Oyunun genelinde Yenicami galibiyete daha yakındı. Özellikle ikinci yarıdaki baskılı oyunu ile üç puanı hak eden taraftı. Lefke golü bulduktan sonra rakibinin üzerine gidip ikinci golü aramalıydı. Fakat rakibinin üzerine gelmesi ile kendi savunma alanına kapandı ve mağlup duruma düşünceye kadar kendi alanından çıkamadı.
Maçın sonunda yaşanan gerginlik hoş değildi. Gerginlige rağmen olay çıkmamasını emniyet güçlerinin tedbirine ve her iki takımın taraftarının anlayışına bağlıyorum. Bu yüzden Neval'in kulağının mutlaka çekilmesi gerekiyor. Futbol oynayacaksa kulaklarını tribüne kapatacak ve rakip takımın taraftarı ile uğraşmayacak! Böyle devam ederse daha kötü sonuçlar ortaya çıkabilir.
Benden uyarması.