1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. ‘Had ve hudut bilmezlik’
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

‘Had ve hudut bilmezlik’

A+A-

İnsan hakları savunucusu, Paris doğumlu, Türkiyeli işadamı Osman Kavala, yıllardır hücrede tutuluyor ve sebebi de bilinmiyor. Kimi kaynaklara göre tutukluğunun gerekçesi “Gezi Parkı eylemlerinin organizatörü” olması gösteriliyor.

Gösteri ve yürüyüşün dünyada en demokratik haklardan biri olduğunu düşününce bunu pek anlayamıyorsunuz. Hele o eylemlerin estetik yaratıcılığını ve doğallığını, özellikle de çevreci duyarlılığını bilince şaşıyorsunuz. Demokratik bir ülkeden söz ediyorsanız elbette…
İlginçtir dünyada “kan”la anılan örgütlerin resmi kabul gördüğü ülke, Türkiye!
Kıbrıs’a gönderilen “tetikçiler” için neredeyse devlet töreni ile “cinayet mahalli keşfi” yapıldığını da biliyorsanız işin rengi iyice değişiyor.

*  *  *
Şimdi gelelim son gelişmeye!
ABD, Almanya ve Fransa dâhil 10 ülkenin Ankara'daki büyükelçileri, dört yıldır tutuklu yargılanan Osman Kavala'ya ilişkin bir açıklama yaptı.
Büyükelçiler şunu söyledi:
“Kanada, Fransa, Finlandiya, Danimarka, Almanya, Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç, İsveç ve Amerika Birleşik Devletleri büyükelçilikleri olarak birlikte, Türkiye'nin uluslararası yükümlülükleri ve iç hukukuyla uyumlu şekilde, bu davanın adil ve hızlı biçimde sonuçlandırılması gerektiği kanısındayız. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bu husustaki kararları doğrultusunda Osman Kavala'nın derhal serbest bırakılmasının sağlanması için Türkiye'ye çağrıda bulunuyoruz.”

*  *  *
İşte bu açıklama sonrası büyükelçilerin tümü TC Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı.
Dahası…

TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın sözleri…
"Görevli bulundukları ülkenin bağımsızlığına sadakat göstermek zorunda olan ve yargı bağımsızlığından söz eden bazı ülkelerin büyükelçileri, hadlerini aşarak siyasetin yargıya müdahalesini talep etmişlerdir. Türkiye'de yargı bağımsızdır ve Türkiye tam bağımsız bir ülkedir. Yargıya müdahaleyi arzu edenler, bu arzularını kendi ülkelerinde gerçekleştirmeye devam edebilirler."

*  *  *
Unutmadık değil mi?
Yine aynı Fuat Oktay, ‘KKTC’de alınan bir yargı kararıyla ilgili şu sözleri söylemişti:
“KKTC'de Anayasa Mahkemesinin din eğitimine ilişkin aldığı karar vicdanları yaralamıştır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın direktifleri çerçevesinde KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve KKTC Başbakanı Ersan Saner ile telefonda görüşerek, alınan bu kararı ve sonrasında yapılabilecek düzenlemeleri değerlendirdik. Millet egemenliğine dayanan mahkemelerin, kararlarında milletin din ve vicdan özgürlüğünü yaralayacak hükümlerden kaçınması gerekir. Ülkemizde nasıl Diyanet İşleri Başkanlığı, devletin gözetim ve denetimi dahilinde din eğitimi verebiliyorsa KKTC'de de Din İşleri Dairesi’nin bunu yapabilmesi kadar doğal bir şey olamaz.”

*  *  *
Sonra ne oldu?
TC Lefkoşa Büyükelçiliği bu kurslara katılanlara birer de bisiklet hediye etti (!)

*  *  *

Bu mevzuda sihirli sözcük “bağımsızlık” elbette!
Mücadele tam da bu yönde olmalı, işte o nedenle…

*  *  *
Neyse…
“Had ve hudut bilmezlik” böyle bir mesele!
 

 


 

 

Bu yazı toplam 1845 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar