1. YAZARLAR

  2. Kutlay Erk

  3. Hade Bakalım, Türkiye’den Parayı en iyi Kim Alacak?!…
Kutlay Erk

Kutlay Erk

SİYASET MEYDANI

Hade Bakalım, Türkiye’den Parayı en iyi Kim Alacak?!…

A+A-

Sağ siyasetin ana akım partisi UBP seçimlerde “Türkiye’den parayı en iyi UBP alır” sözlü propagandası ile seçmeni etkilemeye çalışır… Övünülecek bir şeymiş gibi… Seçmene anlatılır ki UBP hükümet olmazsa Ankara hükümeti KKTC hükümetine mali destek vermeyecek, fakr-u zaruret içinde kıvranıp durup, perişan olacağız. Seçmen buna inanır mı derseniz, kayda değer oranda seçmen inanıyor gibi…

Ne kadar anlatsanız ki 4’lü Koalisyon Hükümetine Ankara hükümeti mali kaynak aktarmadı ama yerel gelirleri doğru ve dürüst ve kara deliksiz yönetildiği için dışardan kaynak gelmemesinden dolayı zarıncamadık ve hatta askeri harcamaları da KKTC hükümeti ödedi ve buna rağmen de bütçeyi artıda devretti, bir takım seçmen bunu algılamamaktadır. Ne kadar deseniz ki UBP-DP-YDP tarafından oluşturulan hükümetlere Ankara’dan mali kaynak ihmal edilebilir oranda, o da zevahiri kurtarsınlar diye gönderildi ve yerel hükümet de yerel gelirleri doğru ve dürüst ve kara deliksiz yönetmediği için maliye parasızlıktan kıvranıyor diye, bir takım seçmen bunu da algılamamaktadır. Ve bir şehir efsanesi gibi söylenir Ankara hükümetinin sadece UBP’li hükümetlere mali kaynak verdiği…

Ya şimdi?!... Çok büyük sıkıntılarda olan TC ekonomisi deprem felaketi nedeniyle de çöküntüye giriyor; bir de seçimler için ‘Seçim Ekonomisi’ uygulanacağına göre, TC ekonomisi perişanlık rekoru kıracak… Bu gelişmelerden KKTC ekonomisi de nasibini alacak, olumsuz etkilenecektir. Dolayısıyla, gerçekleri kabullenmek, doğruları yapmak ve uygulamak zorundayız… Bu bağlamda, Kıbrıslı Türkler için soru şu: “Türkiye’den hala daha mali kaynak istemek doğru mu? TC’den mali kaynağı en iyi alabileceğini söyleyenlerin bu iddiasını hala daha söylemesi, sürdürmesi doğru mu? Yerel gelir kaynaklarımızı ‘Akılcı gelir yönetimi – Akıllı gider yönetimi’ sistematiği ile yönetip yetinmek ve kendi gelirlerimizle ayakta durabilmek olası değil mi?”. Türkiye’nin içinde bulunduğu derin maddi ve sosyal travmalar ve acılar nedeniyle, Kıbrıslı Türklerin, hele ki Türkiye’den parayı en iyi kendilerinin alabileceğini söyleyenlerin Türkiye’den mali kaynak istemesi doğru olmayacak, daha doğrusu dangalaklık ve bencillik olacak… Hele ki, kendi yerel gelirlerimizle kendimize yetip ayakta durabileceğimiz olgusu denenmiş ve başarılmışken hala daha Türkiye’den mali kaynak beklemek ve istemek arsızlık, yüzsüzlük ve onursuzluk olacak… Kelin yağı olsa kendi başına sürecek derler; Türkiye’nin mali olanakları olsa kendi halkının ihtiyaçlarına kullanacak… Ama şu UBP’liler var ya, seçmenine “Bizim ihtiyacımız olan mali kaynak Türkiye için devede kulaktır” der; bu sıralarda Kıbrıslı Türklerin isteyeceği mali destek Türkiye için değil devede kulak, devede kıl olsa bile yoktur. Ve Türkiye’yi anlayışla karşılamamız gerek ve asalaklıktan çıkmamız gerek…

Onlar ki Türkiye’den parayı en iyi UBP alır diye o partiye seçimlerde oy verenler artık çıplak gerçeği görmeli, Türkiye’den mali kaynak istemek değil, kendi olanaklarımız içinde Türkiye’ye mali kaynak sağlayabilmemiz gerek ve ayrıca KKTC’deki askeri harcamaları yerel bütçeden karşılamalıyız… Bunun için de artık hemen yerel gelirlerimizi artırıcı önlemler almalı, uygulamalar yapmalıyız… Örneğin, iç pazar faaliyetlerini tetikleyici çalışmalar yapılmalı, kendi tüketicimizin satın alma gücünü yükseltmeliyiz. Ayrıca, yerel pazar faaliyetlerinin önemli unsuru Güney Kıbrıs’tan gelen ve satın alma gücü yüksek olan tüketicilerdir; sayısal olarak daha fazlasının gelebilmesinin koşulları yaratılmalıdır. Uluslararası turizm pazarında Türkiye’ye ilgi bu yıl, depremler nedeniyle azalacaktır. Gerekirse Türkiyeli tur operatörleri ile iş birliği içinde uluslararası turizm pazarında Kuzey Kıbrıs’ın etkileyici reklamlarını artırmalıyız. Yüksek öğrenim sektörünün ekonomiye katma değerini artıracak açılımlar yapabilmeliyiz… Türkiye kaynaklı yatırım projelerinin askıya alınmasını ve kendi mali olanaklarımızı elverdiğince kullanarak bunları yapacağımızı Türkiye’ye bildirmeliyiz…  Üniversitelerin, ekonomi ile ilgili örgütlerin, çalışanları ve çalıştıranları temsil eden örgütlerin de katkıları ile yerel ekonominin dinamiklerinin tamamını en verimli bir şekilde kullanmanın çalışmalarını yapıp, kararlarını üretip, uygulamaya koyalım…

Neden mi yapmalıyız bunları?! Türkiye’nin içinde bulunduğu derin sosyal ve ekonomik travmalar artarak süreceğe benziyor; Kıbrıslı Türkler olarak biz olsun kendi başımızın çaresine bakalım, Türkiye’ye kambur olmaktan çıkalım. Türkiye’nin deprem mağduru yüzbinlerce insanı varken, onların ihtiyaçları çığ gibi büyürken bir de biz mali kaynak beklentisi ve isteği içinde olmayalım... Onlarca yıldır süren asalaklığımızın onur kırıcı olduğunun artık bilincine varalım; Türkiye insanının ekmeğine ortaklığa son verelim…     

UBP’li hükümetlerden bunları beklemek saflıktır elbet; seçmenin bugünün dersleri ile ilgili notlarını ileride kullanmasını beklemek ise saflık olmasa bari…

   

Bu yazı toplam 1593 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar